Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16838 E. 2023/7627 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yıllık izin alacağının ispatı ve hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1970-2014 yılları arasında davalı işverenin yurt içi ve yurt dışı projelerinde kalıpçı ustabaşı/sanat yapıları formeni olarak 2.500.00 euro ücretle çalıştığını, dönem içerisinde günde 3 öğün yemek, barınma-ısınma-aydınlatma gibi imkânların davalı işveren tarafından karşılandığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacakları ile birleşen dava ile yıllık izin alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının aralıklı olarak çalıştığını, yurt dışında çalışması nedeniyle çalışılan yer hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının proje bazlı olarak belirli süreli sözleşmeler ile çalıştığını, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı hâlde Şirketin inisiyatif kullanarak davacıya ihbar tazminatı ödemeleri yaptığını, davacının saat ücretiyle çalıştığını, yaptığı çalışmalarının karşılığının bordrolara yansıtılarak ödendiğini, yıllık izin kullandırıldığını ve karşılığının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.05.2019 tarihli ve2017/450 Esas, 2019/298 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı Şirkette aralıklı olarak çalıştığı, ... sözleşmesinin haksız feshedildiği, kullanılmayan yıllık izin alacağı ile tanık beyanlarına göre fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... ve genel tatillerinde çalışıldığının ispat edildiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.01.2021 tarihli ve 2019/2457 Esas, 2020/2361 Karar sayılı kararıyla; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.04.2021 tarihli ve 2021/3262 Esas, 2021/8054 Karar sayılı ilâmı ile; davacının 2011 yılı öncesinde 28 yıllık çalışma süresinde hiç yıllık izin kullandırılmaması hayatın olağan akışına uygun olmadığından, bu konuda davacının beyanının alınarak sonucuna göre hüküm kurulması ve 2011 yılı 11. ay bordrosundaki yıllık izin ücretinin mahsup edilmesi gerektiği yönünde birleşen davada yıllık izin talebine dair hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyulmasına karar verilerek davacının beyanı alınmış ve bordrodaki izin ücreti mahsup edilerek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davada yabancı hukuk kurallarının (Kosova-Romanya) uygulanması gerektiğini, 12.08.2016 - 19.09.2017 tarihleri arası dönem dışındaki sözleşmelerin proje bitimi nedeniyle sona erdiğini, davacı ile yapılan sözleşmelerin belirli süreli olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatının 2011/11 ve 2013/4. ayda ödendiğini, ücretin hatalı hesaplandığını, saat ücretiyle çalıştığını, brütleştirmenin hatalı olduğunu, davacıya toplamda 10.144,27 euro ödeme yapıldığını, yıllık izin hakkı bulunmadığını, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ile hafta tatili ücretlerinin bordrolara yansıtılmak suretiyle ödendiğini, daha fazla çalışıldığının yazılı delil ile ispatı gerektiğini, davacıya her ay farklı tutarda ücret yatırıldığını, tanıkların davalıya karşı davası olup davacı ile menfaat birliği içinde olduklarını iddia ederek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yıllık izin alacağının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 53 ve 59 uncu maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.