"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/3675 E., 2022/1493 K.
DAVA TARİHİ : 09.03.2017
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 34. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/102 E., 2019/413 K.
BİRLEŞEN DAVA :... 29. ... Mahkemesinin 2017/272 E., 2017/225 K. Sayılı Dosyası
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin 11.01.2016-16.02.2017 tarihleri arasında davalıya ait yurt dışı şantiyesinde ambar personeli olarak çalıştığını, müvekkilinin davalı işveren nezdinde aldığı son ücretin 2.500,00 USD olduğunu, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden gösterilmeden sona erdirildiğini, müvekkilinin haftanın her günü 07.30-22.00,23.00 saatleri arasında çalıştığını, çalıştığı süreçte hafta tatilini hiç kullanmadığını, resmî tatillerin tümünde, dinî bayramların ilk günü hariç diğer günlerinde çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dosyada dava dilekçesinde; davacının, son aya ilişkin ödenmeyen ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının, müvekkili Şirketle imzaladığı sözleşme ile Libya'da çalıştığını, ambar personeli olarak işe başlamışsa da sahada satın alma personeli olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin yaptığı usulsüzlük nedeniyle haklı nedenle sona erdirildiğini, davacının yapmış olduğu fazla çalışma ücretlerinin tümünün ödendiğini, hafta tatili, bayram ve genel tatil alacağının bulunmadığını ve davacının yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, 11.01.2016-27.02.2017 tarihleri arasında davalı şirketin Libya ülkesinde bulunan inşaat projesinde 1 yıl, 1 ay, 16 gün ambar personeli olarak çalıştığı, tanık beyanları, emsal ücret araştırması, davacının yaptığı işin niteliği ve kıdemi birlikte değerlendirildiğinde işten ayrılmadan önceki ücretinin net 2.500,00 USD olduğunun kabulü gerekeceği, davacının düzenlediği faturalarda farklılık bulunduğu için işten çıkarıldığı, davacının ambar personeli pozisyonunda işe girip satın alma deneyimi olmadığını belirtmesine rağmen satın alma personeli olarak çalıştırılması ve satın alma personeli olarak görevlendirildiğine dair belge bulunmaması birlikte değerlendirildiğinde ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiğinin kabulü gerekeceği, bu durumda davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandığı, dinlenen tanık beyanlarına göre, davacının 11.01.2016-14.07.2016 ve 10.11.2016-15.02.2017 dönemlerinde haftalık 15 saat fazla çalışmasının bulunduğu ve ayda 2 hafta tatili gününde çalıştığı, 15.07.2016-09.11.2016 döneminde haftalık 23 saat fazla çalışmasının bulunduğu ve ayda 3 hafta tatili gününde çalıştığı, hizmet süresi boyunca toplam 10 genel tatil gününde çalıştığı, Şubat 2017 dönemine ilişkin 1.933,33 USD ücret alacağının ödendiğinin davalı tarafından kanıtlanamadığı, davacı tarafından iade edildiği kanıtlanamayan 3.926,01 USD kapatılmayan avansın (5.573,00 Libya dinarı) mahsubu sonucunda davacının ücret alacağının bulunmadığı, bakiye 1.992,68 USD'nin fazla çalışma ücreti alacağından mahsubu gerektiği gerekçeleriyle, dosya kapsamına uygun kabul edilerek itibar edilen bilirkişi heyeti raporu ve ek raporu uyarınca asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 5.573,00 Libya dinarı ... avansının müvekkilinde kaldığından bahisle bu tutarın bakiye ücret alacağına ve fazla çalışma ücreti alacağına mahsup edilerek yapılan hesaplamanın açıkça hukuka aykırı olduğunu, davacının kendisine ... avansı olarak verilen 5.573,00 Libya dinarını işten ayrılırken iade ettiğini ancak uçağı kaçacağı için makbuz alamadan ayrılmak zorunda kaldığını belirterek hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak verilen Mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sahte olarak düzenlendiği ve mükerrer olduğu bilirkişi raporları ile de sabit olan faturalar nedeniyle, haksız kazanç elde etme çabası ortaya çıktığından, ahlak ve iyiniyetle bağdaşmayan bu sahteciliği nedeniyle davacının ... sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, davacının imzaladığı ve imzasını inkâr etmediği "Çalışma düzeni ve ücret tarifeleri" başlıklı belgeye göre, ayda iki hafta 66 saat ve iki hafta 58 saat çalışmayı kabul etmiş olmasına rağmen bilirkişi heyeti tarafından hatalı hesaplama yapıldığını, fazla çalışma ücreti ile bayram ve genel tatil ücretlerinin davacı ile davacı tanıklarının birlikte çalıştıkları dönemler dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini, davacı işçi projede belirlenen hedeflere ulaşmak ve prim alabilmek için fazla çalışma yaptıysa kendisine ödenen 13.930,97 USD prim ve 17.025,96 USD ikramiyenin fazla çalışma ücretinden düşülmesi, düşüldükten sonra kalan fazla çalışma varsa bu çalışmanını %150 üzerinden değil %50 üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispat edilemediği, bilirkişi raporundaki hesaplamaların yerinde olduğu, davacı tarafından fazla çalışma yapmayı kabul etmesinin fazla çalışma ücreti ödenmeyeceği anlamına gelmeyeceği, davacı tarafından alınan avansı geri verdiğinin ispat edilemediği, böylelikle tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, kararın dayandığı deliller, delillerin takdiri, karar gerekçesine göre istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda, yerinde bulunmayan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvuru nedenlerini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, fazla çalışma yapılıp yapılmadığı, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatillerde çalışılıp çalışılmadığı, çalışılmışsa ücretin ödenip ödenmediği hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 17, 25, 41, 44, 46, 47, 49, 50, 63 ve 68 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.