Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16939 E. 2022/17666 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, işverenle imzaladığı sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücret, ikramiye, ilave tediye gibi fark alacaklarının olup olmadığı, hükmedilen vekalet ücretinin miktarı ve arabuluculuk şartının yerine getirilip getirilmediği hususları.

Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücretinin belirlenmesinde, sözleşmede belirtilen asgari ücretin belirli bir oranındaki fazlasına, toplu iş sözleşmesindeki zam oranının eklenmesi gerektiği, ancak toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihi ve art etkisinin dikkate alınmadan yapılan ücret hesaplamasının hatalı olduğu, ayrıca arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonra muaccel olan fark ilave tediye alacağı yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle usulden ret kararı verilmesi gerektiği gözetilerek, temyiz olunan karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Üniversitesi (...) Rektörlüğüne bağlı ... Hastanesinde hizmet ihalesi alan şirketlerde aralıksız olarak çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve hâlen Hastaneye bağlı kadrolu işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren şirketlerde çalışırken şirketler ile asıl işveren arasında yapılan ihalede ödenecek çıplak ücretin asgari ücretin en az % fazlası olarak düzenlendiğini ve işçilerin mevcut ücret ve sosyal hakları korunarak sürekli işçi kadrosuna geçişlerinin yapıldığını, davacının davalı Kurumla belirsiz süreli ... sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin 4 üncü maddesinin (a) bendinde ücretinin asgari ücret+ (varsa) % fazlası şeklinde hüküm altına alındığını, davacının ücretlerinin belirtilen şekilde tespit edilmesi gerektiğini ... sürerek fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ... sürdüklerini, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin, öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret ve sair hakları bakımından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kadroya geçişi aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde aylık ücretin açıkça asgari ücretin % fazlası olacak şekilde kararlaştırıldığı, davacının temel ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; asgari ücretin % fazlasının üzerine ayrıca toplu ... sözleşmesinde belirtilen %4 oranında ücret zammının uygulanmasının talep edilmesinin mükerrer zam yapılması sonucunu doğuracağını, davacı ile imzalanan ... sözleşmesinin 696 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine uygun olduğunu, davacının asgari ücretle herhangi bir bağı kalmadığını, mevzuat hükümlerinin ve Bakanlık görüşlerinin dikkate alınmadığını, vekâlet ücreti takdirinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 22 nci maddesinin uygulanması gerektiğini ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki ... sözleşmesinin 4 üncü maddesinde bulunan düzenleme ile ücretin, asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğinin ve bu şekilde hesaplanacak ücrete asgari ücrette yapılması muhtemel değişikliklerin aynen yansıtılacağının kararlaştırıldığı, bu nedenle fark ücret alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, seri davalara ilişkin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu belirtilerek davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun yerinde görülmediği; ancak Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin, davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi olmadığı, bu nedenle 01.11.2020 tarihine kadar hesaplanan fark ikramiye alacağı yönünden en yüksek işletme kredisi faizi işletilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeler ile benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, hükmedilen vekâlet ücreti ve arabulucuya başvuru dava şartının yerine getirilip getirilmediği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323 ve 332 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 nci ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu ve 53 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun hükümleri ile 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 3 üncü maddesi ve AAÜT'nin 22 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ... için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

3. Uygulamada da ... sözleşmesinde her ... için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı hâllerde, önce uyuşmazlık konusu dönemdeki asgari ücret oranı dikkate alınarak işçinin alması gereken ücreti belirlenmekte, daha sonra bu ücrete uygulanması gereken zam oranları ilave edilerek sonuca gidilmektedir. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesine göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden işçinin ... ... sözleşmesine göre alması gereken aylık ücret belirlendikten sonra, bu ücrete 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'nde öngörülen %4 oranındaki ücret zamları uygulanarak işçiye ödenmesi gereken ücret miktarı belirlenmelidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, ilgili toplu ... sözleşmesinde öngörülen son ücret zammının (%4 oranındaki) Temmuz 2020 dönemine ait olduğudur. Bu tarihten sonraki dönem için zam (%4 oranında) yapılmış ücret aynen korunur ise de sona ... toplu ... sözleşmesinin art etkisi söz konusu değildir. Sona ... toplu ... sözleşmesinin art etkisi bulunduğu kabul edilerek 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem için bu toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre hesaplama yapılması mümkün değildir. ... sözleşmesinde ücretin her ... için asgari ücretin belirli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik bir hüküm bulunduğu takdirde, işçiye o yıl için ödenecek ücretin Ocak 2021 dönemindeki yeni asgari ücret miktarına göre belirlenmesi yerinde ise de bu ücrete ayrıca %4 oranında ücret zammı uygulanması mümkün değildir. Çünkü hem toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihi 31.10.2020 itibarıyla sona ermekte hem de bu süreden sonra toplu ... sözleşmesinin art etkisi bulunmamaktadır.

4. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2019 ve 2020 yıllarına ait ücretinin kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde belirlenen oran ile Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinde öngörülen oran dikkate alınarak belirlenmesinde hata bulunmamaktadır. Davacının 2021 yılına ait ücretinin belirlenmesine gelindiğinde ise bilirkişi raporunda, ... sözleşmesinde yazılı asgari ücretin oran olarak fazlası bulunduktan sonra bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanarak hesaplama yapılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere sona ... toplu ... sözleşmesinin art etkisi söz konusu değildir. Açıklanan sebeple ... sözleşmesinde ücretin her ... için asgari ücretin belirli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik bir hüküm bulunduğu takdirde, işçiye o yıl için ödenecek ücretin Ocak 2021 dönemindeki yeni asgari ücret miktarına göre belirlenmesi yerinde ise de bu ücrete ayrıca %4 oranında ücret zammı uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle 2021 Ocak ve sonraki dönem yönünden yapılan hesaplamalar hatalı olmuştur.

5. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin art etkisi bulunduğu gerekçesiyle 2021 yılı Ocak ayı yönünden de ikramiye alacağı hesaplanmış ise de bu döneme ilişkin herhangi bir fark ikramiye alacağı çıkmadığından hatalı tespit ve hesaplama şekli, temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak sonuç itibarıyla bozma sebebi yapılmamıştır.

6. Bölge Adliye Mahkemesince Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin, davacının 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi olmadığı belirtilerek 01.11.2020 tarihinden önceki dönem yönünden en yüksek banka mevduat faizi, sonraki dönem yönünden ise işletme kredilerine uygulanan en yüksek faize hükmedilmiştir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yukarıda belirtildiği üzere hatalı şekilde toplu ... sözleşmesinin art etkisi bulunduğu kabulüyle fark ikramiye alacağı hesaplanmıştır. Bu hâlde yapılan hesaplamanın tamamen Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesine dayandığı anlaşıldığından ikramiye alacağının tamamına en yüksek banka mevduat faizi uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da hatalı olmuştur.

7. 7036 sayılı Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası, "Kanuna, ... veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklinde olup ikinci fıkrasında ise "... Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.

8. Davacı vekilince dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir.

9. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda, arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Ancak bilirkişi raporu incelendiğinde, arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla henüz ödeme günü gelmeyen fark ilave tediye alacağı yönünden arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak ödeme gününe göre oranlama yapılmak suretiyle hesaplama yapıldığı, davacı vekilinin de bu hesaplama doğrultusunda ıslah dilekçesi sunduğu görülmüştür. Bu hâlde arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla henüz ödeme günü gelmemiş olan fark ilave tediye alacak miktarı yönünden hesaplama yapılması hatalı olup ödeme günü arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra olan ve bilirkişi raporunda hesaplama yapılan fark ilave tediye alacağının dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.