"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ...Ş. (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Enerji, Su ve ... İşçileri Sendikasının (... Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler bünyesinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulunun 20.10.2016 tarihli ve 2016/1011 Esas, 2016/1194 Karar sayılı kararıyla 15.04.2016-14.04.2018 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesi ve 17.10.2019 tarihli ve 2019/369 Esas, 2019/492 Karar sayılı kararıyla 15.05.2017-15.....2020 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmelerinin işyerinde uygulanmasının karar altına alındığını, toplu ... sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve davacının bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu öncelikle davacı işçinin ihale sözleşmesine göre alması gereken ücretinin tespit edilmesini, davacı işçinin unvanına göre alması gereken ücret belirlendikten sonra toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan zam oranları uygulanarak zamlı ücretin hesaplanması gerektiğini ... sürerek toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardım alacakları ile fark ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı def'i, ... bölümü, tahkim, yetki, derdestlik, görev, husumet, hak düşürücü süre, kesin hüküm, dava ve taraf ehliyeti yokluğu, dava dilekçesinde kanuni noksanlıklar bulunduğuna yönelik itirazları olduğunu, müvekkili Teşekkülün ihale makamı olduğunu, davacı ile aralarında ne bir ... sözleşmesi, ne toplu ... sözleşmesi ne de hukuki bir bağlantı bulunduğunu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan firmaların sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından ... alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu ... sözleşmesinden faydalanma ... bulunduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların ... Sendikası ile ihbar olunan Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının kararı ile imzalanan toplu ... sözleşmesinden kaynaklandığını, davalı ...'ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, kendilerinin ihale ettiği işlerin bu kapsamda yer almadığını, davalı Kuruma toplu ... sözleşmesinden kaynaklı müteselsil sorumululuk yüklenemeyeceğini, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre işçinin sendikaya üye olduğunun işverene bildirildiğini gösterir yazılı bir müracaat görülmediği gibi bordrolarda da sendika aidatı kesildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmadığını ... sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalı ...'a ait trafo merkezinde dava dışı alt işverenler yanında çalışmaya devam ettiği, davacının ... Sendikasına üye olduğu, Sendika ile alt işveren arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi uygulanarak davacıya yapılması gereken zamlar yapılmadığından davacının fark ücret alacağı bulunduğu, yine toplu ... sözleşmesi uyarınca ikramiye ile sosyal yardım alacakları bulunduğu, davalı ile dava dışı Şirket arasında 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davalının toplu ... sözleşmesi uyarınca davacıya ödenmesi gereken işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğu, hesaplamalarda hata bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde ... sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, toplu ... sözleşmesinden yararlanma ve davacı işçinin toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, talep edilen alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı konusunda uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun “Toplu ... sözleşmesinden yararlanma” kenar başlıklı 39 uncu maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.
(2) Toplu ... sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır.
(3) Toplu ... sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında ... sözleşmesi sona ... üyeler de, ... sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu ... sözleşmesinden yararlanır.
(4) Toplu ... sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu ... sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu ... sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir. (İptal dördüncü cümle:Anayasa Mahkemesinin 30/12/2020 tarihli ve E.:2020/57; K.:2020/83 sayılı Kararı ile)..."
3. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinde yetkili sendikanın bağıtladığı toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşulları düzenlenmiştir. Buna göre sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu ... sözleşmesinden yararlanabilirler. İşveren, toplu ... sözleşmesinin imza tarihinde üye olan işçileri zaten bilmekte olduğundan ayrıca bir bildirime gerek bulunmaksızın bu işçiler, toplu ... sözleşmesinden yürürlük tarihinden itibaren yararlanabilmektedir. Toplu ... sözleşmesinin imza sürecinden sonra üye olanların işverence bilinebilmesi ise üyeliğin işverene bildirilmesi ile mümkün olabilmektedir. Bu sebeple toplu ... sözleşmesinin imza tarihinden sonra taraf sendikaya üye olan işçilerin toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmaları, işverene üyeliğin bildirilmesi şartına bağlanmıştır.
3. Somut olayda davacının uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan her iki toplu ... sözleşmesinden de yararlanabileceği kabul edilerek hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamının incelenmesinde, davacı işçinin 20.12.2017 tarihinde ... Sendikasına üye olduğu, üyeliğinin ... Sendikasının 20.05.2018 tarihli (dosyada aynı içerikli 24.05.2018 tarihli yazının da olduğu görülmüştür) yazısı ile dava dışı alt işveren ... Elk. Tes. Bakım İşl. Müh. En. San ve Tic. Ltd. Şti.'ye bildirildiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 20.10.2016 imza ve 15.04.2016-14.04.2018 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesi ile 19.08.2019 imza ve 15.12.2018-02.12.2019 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmelerinden yararlanabileceği belirtilerek Kasım 2017 tarihinden itibaren hesaplama yapılmış ise de davacının üyelik tarihi ve üyeliğinin işverene bildirim tarihi dikkate alındığında 15.04.2016-14.04.2018 tarihleri arasında yürürlüğü bulunan toplu ... sözleşmesinden yararlanması mümkün değildir. Bu itibarla davacının Yüksek Hakem Kurulunun 19.08.2019 tarihli ve 2019/270 Esas, 2019/323 Karar sayılı kararıyla 15.12.2018-02.12.2019 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinden yararlanabileceği kabul edilerek alacaklarının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.