Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17158 E. 2023/2971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş öncesi aldığı ücretin üzerinde ücret talep edip edemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücreti, kadroya geçiş aşamasında yapılan yeni sözleşme ile belirlenmesi gerektiği, önceki dönemdeki daha yüksek ücretin kazanılmış hak teşkil etmediği ve Bölge Adliye Mahkemesinin hem istinaf başvurusunun reddine hem de ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine aynı kararda karar vermesinin usule aykırı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2717 E., 2022/1714 K.

DAVA TARİHİ : 03.03.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 6. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/147 E., 2022/313 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu davalının harç muafiyetinin gözetilmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin hizmet alım sözleşmeleri gereğince Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı bünyesinde sürekli işi kadrosuna atandığını, alt işveren şirket çalışanı iken aylık ücretinin asgari ücretin %55 oranında fazlası olarak ödendiğini, kadroya geçiş aşamasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde ise güncel asgari ücretin %15 oranında fazlasının ödeneceğinin hüküm altına alındığını, ancak 01.01.2018 ile 31.12.2018 tarihleri arasında kadroya geçiş öncesinde olduğu gibi %55 oranının dikkate alındığını, buna rağmen 01.01.2019 tarihinden itibaren davacıya bildirim yapılmaksızın ücretinin düşürüldüğünü ve eksik ödendiğini iddia ederek 01.01.2019 ile 31.12.2020 tarihleri arasındaki 24 aylık dönem bakımından ücret farkı alacağının en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinde iddia edildiği gibi bir eksilmenin söz konusu olmadığını, 2018 yılında asgari ücretin üzerinde ücret alan davacıya belirsiz süreli ... sözleşmesi ile toplu ... sözleşmesi hükümleri uyarınca ve Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda 31.12.2018 tarihinde almakta olduğu mevcut ücretine %4 zam yapıldığını, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ayrıca talep edilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalı Kuruma bağlı işyerlerinde alt işverenler nezdinde çalışmaktayken 01.04.2018 tarihi itibarıyla 696 sayılı KHK gereğince kadroya geçirildiği, çalıştığı son alt işveren şirket ile Kamu Hastaneleri Birliği arasındaki hizmet alımına ait sözleşmede temizlik ekip sorumlusu ücretinin brüt asgari ücretin %55 fazlası olarak belirlendiği ve davacıya bu düzenleme doğrultusunda ödeme yapıldığı, kadroya geçiş esnasında yapılan 02.04.2018 başlangıç tarihli belirsiz süreli ... sözleşmesinin ‘'Ücret esası ve ödeme şekli" başlıklı 7 nci maddesinde ise “İşçiye her ay brüt asgari ücretin %15 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır.” şeklinde düzenleme olduğu, davacının her ne kadar belirsiz süreli ... ... sözleşmesinde ücretinin "brüt asgari ücretin %15 fazlası üzerinden" olduğu kararlaştırılmış ise de 2018 yılının sonuna kadar ücret ödemelerinin asgari ücretin %15 fazlası üzerinden değil %55 fazlası ile yapıldığı, ancak 01.01.2019 tarihi itibarıyla bildirim dahi yapılmadan ücretinin düşürüldüğünün anlaşıldığı belirtilerek davacıya ödenmesi gereken ücret farkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinde indirime gidilmediğini, davacının daha fazla ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu, 696 sayılı KHK gereğince kadroya alınan personel ücretleri ile ilgili olarak tereddütleri gidermeye yönelik Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğüne görüş sorulduğunu, Bakanlığın 25.01.2019 tarihli yazısında, toplu ... sözleşmesinin ücret zammı maddesinde işçilerin 01.01.2019 tarihindeki ücretlerine %4 oranında zam yapılacağı belirtildiğinden, günlük çıplak brüt ücretleri, günlük 85,28 TL'nin altında kalan işçilerin ücretlerinin asgari ücret seviyesine yükseltilmesi ve bu miktarın üzerine Bakanlıkça ilan edilen toplu ... sözleşmesi hükümleri gereğince 01.01.2019 tarihinden geçerli olmak üzere %4 oranında zam yapılması gerektiğinin belirtildiğini, davacının 2018 yılı ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, işçilerle sözleşme yapma yetkisinin Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğüne ait olup sözleşmede asgari ücrete belli bir oran üzerinde rakam yazılmasının Hastane yönetiminin yetkisinde olmadığını, bunun yetkisiz bir işlem olduğunu, davacının fark alacaklara hak kazanmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı işçinin 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçişi aşamasında Bakanlık ile arasında imzalanan ... sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %15 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının son alt işvereni olan Tamer Endüstriyel Şirketi ile ... Kamu Hastaneleri Kurumu arasında imzalanan 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin temizlik hizmeti alım sözleşmesinde, temizlik ekip sorumlusu olarak çalışan işçilere belli şartları taşımaları hâlinde asgari ücretin %55 fazlası ücret ödeneceğinin belirtilmiş olduğu, davacının kadroya geçirildiği 2018 yılı Nisan ayı ile 2018 yılı Aralık ayı arasındaki dönemde bordrolara göre davacıya asgari ücretin %55 fazlası üzerinden ücret ödendiği, 01.01.2019 tarihinden itibaren uygulamanın değiştiği, her ne kadar hizmet alım sözleşmesinde yazılı asgari ücretin %55 fazlası olan ücretin ödeneceğine dair hüküm davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş işleminin yapıldığı tarih olan 02.04.2018 tarihi itibarıyla feshedilmiş ise de davalı Kurumun davacının kadroya geçişinden sonra 2018 yılı Nisan ile 2018 yılı Aralık ayları arasında davacıya asgari ücretin %55 fazlasını ücret olarak ödemeye devam ettiğinin anlaşılması nedeniyle 01.01.2019 tarihinden itibaren bu oran dikkate alınmadan ödeme yapılmaya başlanmasının çalışma şartlarında işçi aleyhine esaslı değişiklik mahiyetinde olduğu ve davacının onayını gerektirdiği, davacının onayının bulunmaması nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü yönündeki kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; yanı sıra ise kamu düzeni açısından maddi hukuki durumun incelenmesinde Mahkeme tarafından harçtan muaf olan davalı Bakanlık aleyhine harç yükletilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, talep edilen fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesine uygun olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.

2. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

"...

b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;

1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,

2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,

3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında,

duruşma yapılmadan karar verilir."

3. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5661 Esas, 2020/14044 Karar sayılı ilâmının ilgili kısmı şöyledir:

"... hizmet alım sözleşmelerinde alt işveren tarafından istihdam edilen işçilerin ücretlerinin asgari ücretin katları ya da asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde belirlenmesi, hizmet alım sözleşmesinin devam ettiği döneme ilişkin bir uygulamadır. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü ve 24 üncü maddeler uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmeleri, geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılır. Sürekli işçi kadrolarına geçirilmeyle ilgili söz konusu düzenlemenin hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışanların daha önce ücret ile diğer mali ve sosyal haklarını asgari ücretle irtibatlandıran uygulamalara son verdiği açıktır. Alt işverenler tarafından istihdam edilip de sınavla sürekli işçi kadrolarına geçen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının yeni süreçte Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağına ilişkin yukarıda belirtilen açık ve emredici kanuni düzenleme karşısında, 4857 sayılı Kanun’un 22 nci ve 62 nci maddesi hükümlerinin ihlalinden söz edilemez. Belirtmek gerekir ki sürekli kadroya geçirildikten sonra kamu kurum ve kuruluşlarınca ... ... sözleşmesinin yapılmamış olması da varılan bu sonuca etkili değildir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli ... sözleşmesinin "Üret esası ve ödeme şekli" başlıklı 7 nci maddesi; "... bu sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin %15 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır." şeklinde olup buna göre kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının temel ücretinin asgari ücretin %15 fazlası olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacının kadroya geçiş öncesinde alt işvereni olan dava dışı şirketler nezdinde yapmakta olduğu göreve göre ücretinin asgari ücretin %55 fazlası üzerinden ödeniyor olması önceki döneme ilişkin bir uygulamadır ve kadroya geçiş sonrasına ilişkin kazanılmış hak teşkil etmez. Buna göre davacının ücreti kadroya geçiş aşamasında yapılan yeni ... sözleşmesi ile brüt asgari ücretin %15 fazlası olarak kararlaştırılmış olduğundan, sözleşmedeki bu düzenleme haricinde davacının hak iddiasında bulunması mümkün değildir.

3. Belirtmek gerekir ki 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesine göre bölge adliye mahkemesi davanın esası ile ilgili olarak üç türlü karar verebilir. Bunlardan ilki, başvurunun esastan reddi; ikincisi yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında; üçüncüsü ise yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında karar vermektir. Kanun hükmü, başvurunun esastan reddi ile aynı anda yeniden esas hakkında veya düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına imkân tanımamaktadır. Diğer taraftan 6100 sayılı Kanun'un "İncelemenin kapsamı" başlıklı 355 inci maddesine göre bölge adliye mahkemesi, istinaf sebepleri ile bağlı ise de kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetebilir. Ancak anılan düzenleme tamamen incelemenin kapsamına ilişkin olup bölge adliye mahkemelerince 353 üncü madde gereğince kurulacak hükmün şekline etkili değildir. Bu bakımdan bölge adliye mahkemesince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzenine aykırılık hâlleri bakımından ayrım yapılarak Kanun'da yer verilmeyen şekilde hüküm kurulması mümkün değildir. Kaldı ki kamu düzenine aykırılık bakımından bir inceleme yapılabilmesi de istinaf başvurusunun kabulüne bağlıdır. Örneğin 6100 sayılı Kanun'un "Ön inceleme" başlıklı 352 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde "başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilmemesi" hâline yer verilmiştir. Bu hâlde bölge adliye mahkemesince 353 üncü madde gereğince sadece kamu düzenine aykırılık bağlamında inceleme yapıldıktan sonra yine başvurunun esastan reddine veya kabulüne karar verilerek hüküm kurulmaktadır.

4. Belirtilen sebeplerle taraflardan birinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler ve kamu düzenine aykırılık bakımından yapılacak incelemenin sonucunda, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını yahut düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını gerektiren bir hâl tespit edildiği takdirde artık istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemez.

5. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince; sadece davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden resen yapılan inceleme neticesinde, davalı harçtan muaf olmasına rağmen harca mahkum edilmesinin hatalı olduğu belirtildikten sonra, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu yöntemle hüküm kurulması yukarıda açıklanan Kanun hükümlerine açıkça aykırı olup karar bu yönüyle hatalı olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.