Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17199 E. 2023/21 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan alacak ve tespit davasında, tespit talebinin tefrik edilerek ayrı bir davaya dönüştürülmesinin ve bu davada hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacak talebiyle birlikte derece/kademe tespitini de talep etmesi nedeniyle, tespit talebinin ayrı bir dava olarak tefrik edilmesinin ve hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle reddinin hatalı olduğu, ancak bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden, davalı aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin hükümlerin kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/3654 E., 2022/1598 K.

DAVA TARİHİ : 14.04.2016

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2019/250 E., 2019/694 K.

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesince 2016/231 Esas sayılı dosyasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılamada tespit davası yönünden tefrik kararı verilmiş olup tespit davası olarak işbu esasa kaydı yapılan dosya bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.04.1985 tarihinden itibaren Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü nezdinde mevsimlik işçi olarak zincirleme ... sözleşmeleri ile çalıştığını, 2001 yılında kadroya geçtiğini, 2005 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kapatılarak Niğde İl Özel İdaresine devredildiğini, müvekkilinin 2012 yılında ... Müdürlüğünden emekli olduğunu; ancak 1985 yılından 2001 yılına kadar geçen hizmet süresinin kademe ve derece hesabında dikkate alınmadığından alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek müvekkilinin derece ve kademesinin geçmiş çalışma süresi de dikkate alınarak tespitini ve ücret farkı, yıpranma prim farkı, ilave tediye farkı, ikramiye farkı, yıllık izin ücreti farkı alacaklarının davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının intibak işlemlerinin işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmeleri hükümleri dikkate alınarak yapıldığını ve intibak fark alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.04.1985 tarihinden itibaren Niğde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü nezdinde mevsimlik işçi olarak çalıştığı, 02.02.2001 tarihinde kadrolu işçi statüsüne geçirildiği ve 14.05.2012 tarihinde emekli olarak işyerinden ayrıldığı, davacının 02.02.2001 tarihi itibarıyla 2. derecenin 1. kademesi olarak belirlenen derece/kademesinin 02.02.2001 öncesi 11 yıl, 31 günlük çalışma süresine karşılık gelen 5 derece ve 11 kademe eklenmek suretiyle intibakının yapılması gerektiği kabulü ile davacının emekli olduğu 14.05.2012 tarihi itibarıyla 13. derecenin 23. kademesinde olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının derece ve kademe tespitinin hatalı yapıldığını, davalı İdare tarafından da davacının mevsimlik işçilikte geçen 11 yıl, 31 günlük çalışması dikkate alınarak davacının emeklilik tarihi itibarıyla 9. derecenin 23. kademesinde olduğunun belirlendiğini, İlk Derece Mahkemesince davacının poziyonuna ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine aykırı şekilde tespitte bulunulduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dikkate alınmaksızın karar verildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinde tespit ve eda taleplerinde bulunulduğu, eda davası yönünden davanın tefrik edilerek başka bir esasa kaydedildiği, işbu davanın tespit davası olarak yürütüldüğü, dava tarihi itibarıyla fiilen çalışması bulunmayan davacının yaşlılık aylığına esas kazancın ve dolayısıyla emeklilik aylığının etkisi nedeniyle bu tespit davası açtığını ileri sürmediği de dikkate alındığında davacının söz konusu tespit davası açmasında güncel hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacısı farklı, davalısı ve konusu aynı olan kademe ve derece tespitine ilişkin diğer dosyalarda davanın kabulüne dair kararların istinaf ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, belirtilen gerekçelerle işbu dosya bakımından davanın reddine ilişkin verilen kararın eşitlik ilkesi ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu, dava dilekçesinde yer alan açıklamalar karşısında müvekkilin derece ve kademe tespitinin emekli aylığına etkisi ve bunun talep edilmeği şeklindeki değerlendirmelerin hatalı olduğunu, yerel Mahkemece tefrik kararı ile açılan işbu dosya için müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafça alacak ve tespit davası olarak açılan davada tefrik kararı verilmesinden sonra ayrı bir esasa kaydı yapılarak tespit davası olarak yürütülen işbu dava bakımından dava şartının bulunup bulunmadığı ile vekâlet ücreti ve yargılama gideri hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)106 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 114 üncü maddesinin (I) numaralı bendinin (h) alt bendi, 115 inci maddesinin birinci fıkrası, 168 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava dilekçesinde davacının sürekli işçi olarak çalışmaya başlamadan evvel geçen çalışma süresinin dikkate alınarak emeklilik tarihi itibarıyla belirlenecek derece ve kademenin tespiti ile bu tespitten kaynaklanan fark alacaklara ilişkin açılan davanın birlikte açıldığı dikkate alındığında tespit davasının tefrik edilerek ayrı bir dava olarak görülmesi hatalı olmuştur. Ancak bu husus 6100 sayılı Kanun'un 168 inci maddesi uyarınca ... başına bozma sebebi teşkil etmez.

3. Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf alacak davası açmış ve bu kapsamda alacağın hüküm altına alınması bakımından derece ve kademesinin de tespitini talep etmiştir. Zira alacakların hesaplanmasına esas ücretin belirlenmesi için derece ve kademesinin de tespiti gerekecektir. Ne var ki davacı tarafça ayrı bir tespit davası açılmış değildir. Somut dosyada iki davanın açılması söz konusu olmadığı hâlde İlk Derece Mahkemesince, tespit davasının ayrıca açıldığı gerekçesiyle tefrik kararı verilerek işbu davaya tespit davası olarak devam edilmesi ve esastan hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi sebebiyle davacı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (II) numaralı bendinin (2) ve (3) numaralı alt bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine;

"2- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,"

"3- Davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına," bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.