"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının ... bünyesinde çalışmakta iken emeklilik sebebiyle işten ayrıldığını, davalı idarenin davacının mevsimlik işçilikte geçirdiği süreyi derece ve kademesinin tespitinde dikkate alınmaması sebebiyle ücretinin hatalı belirlendiğini ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek bir kısım fark işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, yapılan intibak işlemlerinde herhangi bir hata bulunmadığını, davacının hak kazandığı ücretlerin eksiksiz olarak ödendiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 11.04.2016 tarih, 2015/6740 esas, 2016/7866 karar sayılı bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, hüküm altına alınan ücret farkı, sosyal hak fark alacakları ve ilave tediye alacaklarına toplu iş sözleşmesinde belirlenen ödeme tarihlerinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Ancak, gerek kararın gerekçesinde ve hükümde, gerekse hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu alacaklar için ödeme tarihlerinin hangi tarihler olduğu açıkça belirtilmemiştir. Hüküm fıkrasında her bir alacak kalemi yönünden faiz başlangıç tarihlerinin açıkça gösterilmemesi infazda tereddüt oluşturur. Bu tereddüdün önlenmesi ve infazın doğru şekilde sağlanması için, hükmedilen alacakların toplu iş sözleşmelerine göre temerrüt tarihleri ayrı ayrı belirlenip hüküm fıkrasında gösterilmek suretiyle alacaklara faiz uygulanmalıdır. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, Mahkemece 2.709,62 TL ilave tediye alacağının Toplu İş Sözleşmesinde belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, “ilave tediye” olarak hüküm altına alınan alacağın “yasal ilave tediye” ve toplu iş sözleşmesinin 104. maddesinden kaynaklanan ve “akdi ilave tediye” olarak nitelenen “ikramiye” alacaklarının toplamı olduğu anlaşılmaktadır. Yasal ilave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanundan kaynaklanmakta olup, bu alacak yönünden toplu iş sözleşmesinde belirlenen ödeme tarihlerinden itibaren faiz uygulanması mümkün değildir. Mahkemece yasal ilave tediye alacağı yönünden dava ve ıslah tarihleri dikkate alınarak yasal faiz uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 01.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.