"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/381 E., 2022/379 K.
KARAR : Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2016/917 E., 2016/894 K.
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/469 E., 2021/531 K.
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/224 E., 2021/456 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili Elektrik Üretim AŞ'ye (...) karşı açtığı asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Termik Santralinde ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği tarihe kadar değişen alt işverenlerde ara vermeden temizlik işçisi olarak çalıştığını, 2014 yılında özelleştirme nedeniyle ... sözleşmesinin feshedildiğini, ... Elektrik Üretim AŞ (... AŞ) bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, feshe bağlı alacaklarının ödenmediğini, ... ilişkisi devam ederken müvekkiline ibranameler ve boş dekontlar imzalattırıldığını, bu belgelerin geçersiz olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen ... 2. ... Mahkemesinin 2016/917 Esas sayılı dosyası ile davalı ...'a karşı açtığı dava dilekçesinde; davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ve davacının başından itibaren davalı ...'ın işçisi olduğunu ileri sürerek ücret farkı ve ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davacı vekili birleşen ... 3. ... Mahkemesinin 2017/638 Esas (... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 14.04.2021 tarihli gönderme kararından sonra 2021/224 Esasına kaydedilen) sayılı dosyasının dava dilekçesinde; davalılar ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun ve davacının başından itibaren davalıların işçisi olduğunun tespiti ile ücret farkı, ayrımcılık tazminatı ve ilave tediye alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
4. Davacı vekili birleşen ... 2. ... Mahkemesinin 2019/469 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde; davalılar ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ve davacının başından itibaren davalıların işçisi olduğunu ileri sürerek ücret farkı ve ilave tediye alacakları ile ayrımcılık tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ihale makamı olduğunu ve alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının 2015 yılında işten ayrıldığını, davalı Şirketin ise davacının çalıştığı santrali 22.12.2014 tarihinde devraldığını, davacının devir sonrası çalışmasının olmadığını, devir öncesi tüm sorumluluğun ...'a ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 17.05.2017 tarihli ve 2015/601 Esas, 2017/363 Karar sayılı kararıyla; alt işveren Harmanşa İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 12.01.2015 tarihinde davacının çıkış bildirgesinin verildiği, 01.02.2015 tarihinde makul süre içerisinde özelleştirme sonucu işyerini devralan ... AŞ'de beden işçisi olarak alt işveren Ayşe Ataman işçisi olarak çalışmaya devam ettiği, davacının ... sözleşmesinin feshedilmemiş olduğu, bu nedenle feshe bağlı alacaklarının reddi gerektiği, davalının esas işinin termik santral işletmek yani elektrik üretimi olması ve temizlik işinin yardımcı ... niteliğinde olması sebebiyle hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu, diğer muvazaa kriterlerinin somut olayda gerçekleşmediği ve ispatlanamadığı, bu nedenle asıl işveren alt işverenler arasında ... sözleşmesinden kaynaklı muvazaalı bir ilişkinin bulunmadığı gerekçesiyle asıl dava ve birleşen 2016/917 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 29.12.2017 tarihli ve 2017/2678 Esas, 2017/3620 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.05.2021 tarihli ve 2020/3541 Esas, 2021/8972 Karar sayılı ilâmı ile; davacının ... sözleşmesinin 12.01.2015 tarihinde sona erdirildikten sonra 01.02.2015 tarihinde yeni alt işveren Ayşe Ataman işçisi olarak çalışmaya başladığı, dinlenen davacı tanığının davacının 2014 yılı sonlarında özelleştirme nedeni ile ... sözleşmesinin sona erdirildiğini ancak 15-20 gün sonra yeni alt işveren tarafından işe alındığını beyan ettiği, davacı tanığı beyanı ve davacın ... sözleşmesinin sona erdirilmesi ile yeniden işe başladığı tarih dikkate alındığında makul sürenin aşıldığı, bu nedenle davacının feshe bağlı alacaklarının hesaplanması gerektiği, davacının çalıştığı alt işverenler ile davalı ... arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun ve davacının başından itibaren asıl işveren olan davalı ...'ın işçisi olduğunun kabul edilmesi gerektiği; ancak davacının sendika üyesi olup olmadığı araştırılarak sendika üyesi olmadığının anlaşılması hâlinde davalı işveren bünyesinde davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçi olup olmadığının araştırılması gerektiği, emsal işçi varsa davacının tazminat ve alacaklarının emsal işçi ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınması; sendikalı olmayan emsal işçi bulunmamakta ise davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasındaki sözleşme ve şartnamelerde işçiye ödenecek ücretin belirlenmiş olması ya da işçiyle yapılan ... ... sözleşmesinde ücretin gösterilmiş olması ve buna göre eksik ücret ödendiğinin tespiti durumunda bu ücrete göre ücret farkı ve ilave tediye alacağı hesaplanması; böyle bir tespit yapılamadığı takdirde ise ücret farkı alacağı talebi reddedilerek ilave tediye alacağı davacının fiilen aldığı ücret üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının herhangi bir sendikaya üyeliği bulunmadığı, davacının ücretinin asgari ücretin %20 fazlası olarak belirlendiği, hesap bilirkişisinden bu doğrultuda ek rapor alındığı, birleşen ek dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından talep artırım dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığı, davacının ... sözleşmesinin 12.01.2015 tarihinde feshediliği, davacıya ihbar süresi verilmediği ve feshin haklı sebeple yapıldığının davalı tarafça ispat edilemediği, ek bilirkişi raporunda hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatları ve yıllık izin ücreti talebinin davalı ... yönünden kabulüne karar verildiği, bozma ilâmı dikkate alındığında söz konusu hizmet alım sözleşmesinin davacı açısından muvazaalı olduğu, bu nedenle davacının ilave tediye ve fark ücret alacaklarının hizmet alım sözleşmeleri ve şartname içeriklerine göre tespit edilen asgari ücretin %20 fazlası üzerinden hesaplandığı, bu alacaklar bakımından davalı ... AŞ yönünden; birleşen ... 3. ... Mahkemesinin 2021/224 Esas ve birleşen ... 2. ... Mahkemesinin 2019/469 Esas sayılı dosyalarında davanın kabulüne karar verildiği, davalı ... yönünden; davacının davalı ...'a karşı açtığı fark ücret ve ilave tediye alacakları taleplerine ilişkin olarak birleşen 2016/917 Esas sayılı ek dava devam ederken birleşen ... 3. ... Mahkemesinin 2021/224 Esas ve birleşen ... 2. ... Mahkemesinin 2019/469 Esas sayılı davaların açıldığı ve asıl dava dosyası ile birleştirildiği göz önüne alındığında ... açısından derdestlik söz konusu olduğundan birleşen dosyalarda bu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, davacının çalıştığı işyerinin özelleştirme sonucu 22.12.2014 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ... AŞ'ye devredildiği, ... 2. ... Mahkemesinin 2016/917 Esas dışındaki birleşen ... 3. ... Mahkemesinin 2021/224 Esas ve birleşen ... 2. ... Mahkemesinin 2019/469 Esas sayılı davalarının 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı, dava tarihi itibarıyla birleşen ek davalar ile talep edilen ücret farkı, ilave tediye ve ayrımcılık tazminatı taleplerinden davalı ...'ın sorumluluğu bulunmadığı, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 5 inci maddesine göre ayrımcılık tazminatı şartları oluşmadığından bu talebin reddi gerektiği, kısa kararda asıl davanın numarasının sehven 2015/601 olarak belirtilerek maddi hata yapıldığı, kısa kararla çelişki oluşmaması için hatanın gerekçede belirtilmekle yetinildiği gerekçesiyle asıl dava ve birleşen 2016/917 Esas sayılı davanın ... yönünden kısmen kabulüne, birleşen 2021/224 Esas sayılı ve birleşen 2019/469 Esas sayılı davanın ... AŞ yönünden kısmen kabulüne, davacının ilave tediye ve ücret farkı alacağı talebinin ... yönünden, ayrımcılık tazminatı talebinin her iki davalı yönünden reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; davacının davalı ... bünyesinde muvazaalı bir şekilde değişen alt işverenler nezdinde çalıştığının ispatlandığını, davalı ...'ın emsal kadrolu işçileri ile davacının çalışma koşullarının aynı olduğunu, davacının ücretinin tespitinde davalı ...'ın bildirdiği emsalle bağlı olduğunu, hizmet sözleşmeleri ve şartname içeriklerine göre tespit edilen ücret üzerinden yani asgari ücret dikkate alınarak hatalı bir şekilde hesaplama yapıldığını, ... AŞ aleyhine açılan muvazaa tespiti istemli işe iade talepli davaların Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiğini, davacının davalı ..., sonrasında ... AŞ bünyesinde muvazaalı bir şekilde değişen alt işverenler nezdinde çalıştığının ispatlandığını, dava konusu alacaklardan davalı ...'ın sorumluluğunun olmadığının kabul edilmesi hâlinde davacının kazanılmış haklarının ihlal edileceğini, işçinin bütün hak ve borçlarıyla devralana geçip geçmediğinin anlaşılabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının yeterli olmadığını, yeni işverenin bu hakları muhafaza edip etmediğinin tespiti gerektiğini, davacının alacaklarının devir tarihi itibarıyla hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacının devre bağlı ve muvazaadan kaynaklanan haklarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalılar ve dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin kesinleşmiş yargı kararlarına göre muvazaalı olduğu tespit edildiğinden 2 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanmaması gerektiğini, ...'ın davacının ilave tediye ve ücret farkı alacağından, her iki davalının da ayrımcılık tazminatı alacağından sorumluluklarının bulunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili; davalı ...'ın ihale makamı olduğunu, muvazaa tespitinin hatalı olduğunu ve hüküm altına alınan alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... AŞ vekili; santralin özelleştirme ile devrinden önceki döneme ilişkin olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlardan müvekkili Şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili Şirket ile ... arasında gerçekleştirilen Satış Sözleşmesi’nin 8.4 üncü maddesinde yer alan; “...DEVİR TARİHİ’nden önceki döneme ait her türlü ..., işlem ve faaliyetlere ilişkin olan hak, yükümlülük ve sorumluluk ...’a, DEVİR TARİHİ ve sonraki döneme ilişkin olanlar ise ALICI’ya ait olacaktır.” hükmü uyarınca, müvekkili Şirketin 22.12.2014 olan devir tarihinden önceki döneme ilişkin hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını, özelleştirme sonrası davacının çalıştığı dönemin diğer davalı ...'ta çalıştığı sürecin devamı olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının yaptığı işin asıl işten bağımsız yardımcı ... kapsamında olduğunu, davacının hesaplamalara esas ücretinin ücret bordrosunda yazılı gerçek ücreti üzerinden değil de emsal ücret üzerinden alınmasının hatalı olduğunu, müvekkili Şirket aleyhine ilave tediye ücretine ve fark ücret alacağına hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriği, bozmanın kapsamı ve mahiyetine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; bozma ilâmına uygun araştırma yapılıp yapılmadığına, baştan itibaren davalının işçisi olarak kabul edilen davacının alması gereken ücret miktarına ve bu ücret miktarına göre dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ile işçilik alacaklarından sorumluluğun tespitine ve zamanaşımına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesi, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2, 5, 6, 32, 17, 25, 53 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 147 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmı doğrultusunda davacının ... sözleşmesinin 12.01.2015 tarihinde feshedildiği kabul edilerek feshe bağlı alacaklardan davalı ...'ın sorumlu tutulması isabetlidir. Ancak davacının ... sözleşmesi 12.01.2015 tarihinde feshedildiğinden 4857 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin uygulanamayacağı ve ... dönemi işçilik alacaklarının ... AŞ'ye devredilmediği göz ardı edilerek ... yönünden birleşen davaların iki yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı, dava tarihi itibarıyla birleşen ek davalar ile talep edilen ücret farkı, ilave tediye ve ayrımcılık tazminatı alacakları talebinden davalı ...'ın sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle bu alacakların reddine karar verildiği şeklinde gerekçe oluşturulması hatalıdır.
3. Davacının ... sözleşmesi 12.01.2015 tarihinde feshedilmiş olup davacı yıllık izin ücretini, 17.....2015 tarihinde kısmi dava türündeki asıl davada, davalı ...'... 1 TL talep ederek açmış ve 07.....2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır. Islah dilekçesi davalı ...'a 12.....2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ... 15.....2022 tarihinde süresi içinde ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Bu durumda fesih tarihinin üzerinden beş yıldan fazla bir sürenin geçtiği, yıllık izin ücretinin tabi olduğu beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu açıktır. Bu nedenle davacının yıllık izin ücreti alacağının asıl dava dilekçesinde talep ettiği miktarla sınırlı olarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4. Davacının ... sözleşmesinin 12.01.2015 tarihi itibarıyla feshedildiği kabul edilmiş olup davacı hakkında işyeri devri hükümleri uygulanamayacağından davacının sözleşmeden doğan alacakları davalı ... AŞ'ye intikal etmemiştir. Bu nedenle davacının 12.01.2015 tarihine kadar hesaplanan ilave tediye ve ücret farkı alacağından davalı ... AŞ'nin sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5. Davacı, davalı ...'a karşı ilave tediye ve ücret farkı alacağı (1'er TL) talebiyle ... 2. ... Mahkemesinin 2016/917 Esas sayılı dosyasında belirsiz alacak davası türünde dava açmış, davalı ... ve davalı ... AŞ'ye karşı ilave tediye, ücret farkı ve ayrımcılık tazminatı (1'er TL) talebiyle ... 3.... Mahkemesinin 2017/638 Esas sayılı dosyasında (... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 14.04.2021 tarihli gönderme kararından sonra 2021/224 Esasına kaydedilen) açtığı davayı da belirsiz alacak davası türünde açmış olup ... yönünden ilave tediye ve ücret farkı alacağına ilişkin 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca derdestlik dava şartı söz konusudur. Bu nedenle birleşen 2021/224 Esas sayılı davada talep edilen ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının ... yönünden usulden reddi gerekir. Davacı, ... 2. ... Mahkemesinin 2019/469 Esas sayılı dosyasında ... ve ... AŞ aleyhine ücret farkı, ilave tediye, ayrımcılık tazminatı talebiyle dava açarak bu alacak taleplerini artırmış ise de davacının aynı taleplerle belirsiz alacak davasına konu edilen alacaklar bakımından ek dava açarak talebini artırması mümkün olmadığından bu davanın da ... AŞ ve ... yönünden derdestlik dava şartı sebebiyle usulden reddedilmesi gerekir.
6. Bu itibarla İlk Derece Mahkemesince yapılacak ...; asıl davada davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının ...'... tahsiline karar verilmesi, asıl dava dilekçesinde talep edilen miktarla sınırlı olarak yıllık izin ücretine hükmedilmesi, birleşen ... 2. ... Mahkemesinin 2016/917 Esas sayılı dosyasında davacının ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının zamanaşımı süresi dikkate alınarak hesaplanması ancak bu dosyada talep edilen miktarlarla sınırlı olarak hüküm altına alınması, birleşen ... 3. ... Mahkemesinin 2021/224 Esas sayılı dosyasında ... yönünden ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının usulden reddine, ayrımcılık tazminatının esastan reddine, ... AŞ yönünden talep edilen alacakların esastan reddine karar verilmesi, birleşen ... 2. ... Mahkemesinin 2019/469 Esas sayılı davanın ise hem ... hem de ... AŞ yönünden usulden reddine karar verilmesidir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.