"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1968 E., 2022/1504 K.
DAVA TARİHİ : 26.10.2018
KARAR : Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 35. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/412 E., 2022/239 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 27.11.2019 tarihli ve 2018/238 Esas, 2019/767 Karar sayılı kararı, Bölge Adliye Mahkemesinin 09.07.2020 tarihli ve 2020/758 Esas, 2020/1215 Karar sayılı kararı ile kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraff vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçe değiştirilmek suretiyle davanın kabulü ile yetki tespitinin iptali gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de davanın niteliği gereğince kanunda ivedi şekilde sonuçlandırılması öngörüldüğünden duruşma isteminin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkiline ait işletmede başvuru tarihi olan 04.09.2018 tarihi itibarıyla çalışan isçi sayısının 1.423 olduğunu, Bakanlığın itiraz konusu yetki tespit yazısında dayanak olarak kullandığı belgelerin neler olduğunun ve 1.375 gibi hatalı bir sayıya nasıl ulaşıldığının belirtilmediğini, yetki tespiti talep tarihi itibarıyla kanunda aranan çoğunluğun Sendika tarafından sağlanamadığını, %40 oranın 570 işçiye tekabül ettiğini, Bakanlığın yetki tespit başvurusunun yapıldığı tarih olan 04.09.2018 tarihi itibarıyla işyerlerinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin (a) bendi kapsamında çalışan işçilerin bilgilerini talep ettiğini, cevabi yazı ile çalışan 1.423 çalışan bulunduğunun bildirildiğini, Sendikaya üye olan işçi sayısının sağlıklı bir şekilde tespit edilebilmesi için ilgili makamlara müzekkere yazılarak tespit yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili ... Bilgi Üniversitesinin kuruluş tarihinden bu yana kamuoyunda bilime ve toplumun gelişimine yaptığı katkılarla tanınmış saygın bir kurum olduğunu, müvekkilinin bünyesindeki sendikal faaliyetlere ilişkin olumsuz bir tutumunun kesinlikle söz konusu olmadığını, müvekkilinin, çalışanlarının sendikal haklarının anayasal koruma altında olduğunun bilincinde olup bunların aksine bir tutum içerisinde bulunmasının söz konusu dahi olamayacağını, müvekkili tarafından Bakanlığa yapılan bildirimde toplam çalışan sayısının 1.423 olarak bildirilmiş olmasına rağmen toplam çalışan sayısının 1.375 olarak kabul edildiğini, iki sayı arasındaki farklılığın sebebinin tespit edilerek bu çelişkili durumun giderilmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 12.10.2018 tarihli ve 70204 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Bakanlık kayıtlarına göre Sosyal ... Sendikası tarafından ... Bilgi Üniversitesinde yetkili olduğunun tespiti için 04.09.2018 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, Sosyal ... Sendikasının başvuru dilekçesinde Üniversitede 4/A kapsamı dışında çalıştırılan işçilerin de Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) 4/A'lı olarak bildirildiklerine dair bilgi ve gözlemlerinin olduğunu, 4/A'lı çalışan listesinin istenerek yetki başvurusunun değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiğini, yapılacak işleme esas olmak üzere ... Rektörlüğünden 5510 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendi kapsamında çalışan işçilerin bilgilerinin istendiğini, listede bulunan çalışanlardan işveren vekili sıfatına sahip olanların listeden çıkarıldığını, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialara katılma imkânı bulunmadığını, hukuka uygun olarak tesis edilen dava konusu işleme yapılan itirazın geçersiz olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; davacı işverenin itiraz dilekçesi incelendiğinde hiçbir somut delile yer verilmediğini, itirazın usulen yapıldığının açıkça görüldüğünü, işverenin davanın aleyhlerine sonuçlanacağının bilincinde olup sadece yetki işlemlerini durdurmayı böylece dava süreci sona erene kadar toplu sözleşme müzakerelerini ertelemeyi amaçladığını, toplu ... sözleşmesi kapsamı dışında kalan yönetici pozisyonunda çalışanların ve toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacak olan diğer çalışanların hesaplamaya dâhil edilmediğini, hukuka aykırı bir yan bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi kurulundan rapor alındığı, bilirkişi tarafından seçenekli değerlendirmeler yapıldığı, rektörün kanundan kaynaklanan görevleri de dikkate alındığında işveren vekili olarak çoğunluğa dâhil edilmemesi, işyeri hekimlerinin yetki tespiti talep edilen sendikanın işkolunda çalışmaması nedeniyle tespit tarihindeki çalışan listesine dâhil edilmemesi gerektiği görüş ve kanaati ile 07.02.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda belirtilen (4) numaralı seçenekte yapılan tespitlere göre işyerlerinde yetki tespiti talep edilen 04.09.2018 tarihinde toplam 1.423 işçi çalıştığı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun (4688 sayılı Kanun) 15 inci maddesinde sayılan görevlilerin ise yasal statüleri nedeniyle çalışan sayısında nötr olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durumda yetkiye esas çalışan sayısının 1.404'e düştüğü, %40 üyelik şartının 562 kişi ile sağlandığı, Sendika üye sayısının 551 olduğu, yetki tespiti talep edilen işyerleri bakımından davalı Sendikanın işletme toplu ... sözleşmesi bakımından çoğunluğu sağlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile yetki tespitinin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; uyuşmazlıkta 4688 sayılı Kanun'un uygulanamayacağını, dolayısıyla bu Kanun uyarınca toplam çalışan sayısına dâhil edilmeyen 15 kişinin de toplam çalışan sayısına dâhil olduğunun tespiti gerektiğini, bir işyerinde yürütülen yardımcı işlerin de asıl işin bağlı olduğu işkolunda sayılması sebebiyle toplam çalışan sayısına dâhil edilmeyen işyeri hekimlerinin de sayıya dâhil olduğunun tespiti gerektiğini, kararda toplam çalışan sayısının 1.404 kabul edildiğini, aslında toplam çalışan sayısının 1423 olması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... ... Sendikası vekili istinaf dilekçesinde; karara esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, Sendikanın yeterli çoğunluğu sağladığını, işveren vekili konumunda olan kişilerin listesinin sunulduğu listeden sadece Rektör Ege Yazgan ve Rektör Yardımcısının toplam çalışan listesinden düşürüldüğünü, kalan 31 kişinin de listeden düşülmesi gerektiğini, söz konusu kişilerin tamamının davalı Üniversiteye bağlı birimlerde yönetici konumunda bulunduklarını, davacı ... Üniversitesinde 1.364 çalışan bulunduğunu, işletme toplu ... sözleşmesi yapmak için 546 üyenin yeterli olduğunu, Sosyal ... Sendikasının 551 üyesi bulunduğunu, müvekkili Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; listede bulunan çalışanlardan işveren vekili sıfatına sahip olanların listeden çıkarıldığını, Sendikanın yeterli çoğunluğu sağladığına yönelik Bakanlık tespitinin kanuna uygun olduğunu, Mahkemece eksik ve hatalı bilirkişi raporuna göre karar verildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya sunulan 07.02.2020 tarihli bilirkişi ek raporuna göre çalışan sayısı ve yetkiye esas alınacak çalışan sayısının tespitine yönelik 5 seçenekli hesaplama yapıldığı, buna göre (3) numaralı seçenekte yapılan değerlendirmeye göre yetki tespitine esas işyerlerinde yetki tespiti talep edilen 04.09.2018 tarihinde toplam 1.423 işçi çalıştığı, işveren vekili olan rektörün ve 4688 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinde sayılan görevlilerin ise yasal statüleri nedeniyle çalışan sayısında nötr olarak kabul edilmesi gerektiği; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nda (6356 sayılı Kanun) yer alan “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de asıl işin girdiği işkolundan sayılır.” hükmü gereğince işyeri hekimliğinin, Üniversitenin asıl işine yardımcı işlerden, asıl işin girdiği işkolundan sayılması gerektiği, bu yönden işyeri hekimlerinin de yetkiye esas çalışan sayısına dâhil edilmesi gerektiği; bu durumda yetkiye esas çalışan sayısının 1.407'ye düştüğü; %40 üyelik şartının 563 kişi ile sağlandığı; sendika üye sayısının 551 olduğu, yetki tespiti talep edilen işyerleri bakımından davalı Sendikanın işletme toplu ... sözleşmesi bakımından çoğunluğu sağlayamadığı yönündeki değerlendirmenin dosya kapsamı ile usul ve kanuna uygun olduğu, davalılarca ileri sürülen yönetici ve işveren vekili olan kişilerin de hesaplamadan düşülmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebinin dosyaya sunulan organizasyon şeması ve listede belirtilen çalışanların görevlerine göre yerinde olmadığı, bilirkişi tarafından (3) numaralı seçenekte belirtilen değerlendirmenin yerinde olduğu, 6356 sayılı Kanun'da yer alan “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de asıl işin girdiği işkolundan sayılır.” hükmü gereğince işyeri hekimliğinin, Üniversitenin asıl işine yardımcı işlerden, asıl işin girdiği işkolundan sayılması gerektiği, buna göre davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen yerinde olduğu, yukarıda açıklandığı şekilde 07.02.2020 tarihli bilirkişi ek raporunun (3) numaralı seçeneğinde yapılan değerlendirmeye göre yetkiye esas çalışan sayısının 1.407'ye düştüğü; %40 üyelik şartının 563 kişi ile sağlandığı, sendika üye sayısının 551 olduğu, yetki tespiti talep edilen işyerleri bakımından davalı Sendikanın işletme toplu ... sözleşmesi bakımından çoğunluğu sağlayamadığı şeklinde kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle;
"1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinaf başvurusunun kısmen yerinde olduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararın kısmen usul ve yasaya aykırı olduğu, ancak dosyada delillerin toplanmış olmasına göre karardaki hata ve eksikliklerin yerel mahkemesine gönderilmeksizin dosya üzerinden Dairemizce değerlendirilip yeniden hüküm kurulabileceği anlaşıldığından, HMK 'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının KALDIRILMASINA,
- 07.02.2020 tarihli bilirkişi ek raporunun 3. Seçeneğine göre yapılan değerlendirmeye göre yetkiye esas çalışan sayısının 1407'ye düştüğü; %40 üyelik şartının 563 kişi ile sağlandığı; sendika üye sayısının 551 olduğu; Yetki tespiti talep edilen işyerleri bakımından davalı sendikanın işletme toplu ... sözleşmesi bakımından çoğunluğu sağlayamadığı kabulüyle davanın reddine,
..." karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle ve 4688 sayılı Kanun kapsamında olduğu gerekçesiyle 15 kişinin toplam çalışan sayısı kapsamına dâhil edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... ... Sendikası vekili; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... vekili; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut dosyada ... tarafından, 04.09.2018 başvuru tarihi itibarıyla davacı ... Üniversitesine ait 10 birimin işletme teşkil ettiği, işletmede toplam 1.375 işçi çalıştığı ve 551 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapabilmek gerekli çoğunluğu sağladığına dair 12.10.2018 tarihli ve 70204 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.
3. Bu noktada bir toplu ... sözleşmesi ünitesi olarak işyeri ve işletme kavramlarının açıklanması faydalı olacaktır. 6356 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında işyeri kavramı yönünden 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) atıf yapılmıştır. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin gerekçesinde işyeri, teknik bir amaca diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında işyerine bağlı yerler ile eklentiler ve araçların bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra, özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması hâlinde bunların ... işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda amaçta birlik yani aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ve yönetimde birlik yani aynı yönetim altında örgütlenmiş olma şartlarının aranacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunum hususlarının çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi sebebiyle, bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu yerin dışına taşmıştır. Bu bağlamda 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde “İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan ... organizasyonu kapsamında bir bütündür.” hükmü düzenlenmiştir.
4. Diğer taraftan 6356 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu ... sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği ifade edilmiştir. Belirtilen düzenleme emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkindir (Talat ..., Toplu ... Sözleşmesinin Düzeyi ve Türleri, ..., 2013, s.128; ... Doğan ..., ... Hukukunda İşyeri ve İşletme, ..., 2007, s.344). Dairemizin uygulaması da işletme toplu ... sözleşmesine ilişkin hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu yönündedir.
5. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında belirtmek gerekir ki davacı ... Üniversitesine ait yetki tespitine konu birimler arasında hukuki bağlılık, amaçta birlik ve yönetimde birlik unsurları mevcut olduğundan, tespit konusu birimlerin tamamı ... organizasyonu kapsamında bir bütün olarak ... bir işyeri niteliğinde kabul edilmelidir. Buna göre somut olayda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi için, işçi sendikası tarafından başvuru tarihindeki işçilerin yarıdan fazlasının üye kaydedilmesi gerekmekte ise de belirtilen nisapta çoğunluğun mevcut olmadığı açıktır. Bu itibarla açıklanan gerekçe ile davanın kabulü ile yetki tespitinin iptali gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
6. Kabule göre de Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile davalı Sendika tarafından toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi için gerekli çoğunluğun sağlanamadığının tespit edilmesine karşın davanın reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır.
7. Son olarak belirtmek gerekir ki davalı Sendikanın, yetki başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasını üye kaydetmediği açık olduğundan, diğer temyiz itirazlarının değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
VII. HÜKÜM
Açıklanan sebeplerle;
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
1. Davanın KABULÜ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 12.10.2018 tarihli ve 70204 sayılı yetki tespiti kararının İPTALİNE,
2. Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 179,90 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 144,00 TL harcın davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı ... ... Sendikasından alınarak Hazineye gelir kaydına,
3. Davacının yatırmış olduğu 35,90 TL peşin harcın davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı ... ... Sendikasından alınarak davacıya verilmesine,
4. Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Tarife'ye göre 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5. Davacı tarafından yapılan 4.714,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6. Davacının yatırdığı istinaf karar harcı 80,70 TL ve istinaf yoluna başvurma harcı 220,70 TL olmak üzere toplam 301,40 TL'nin davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı ... ... Sendikasından alınarak davacıya verilmesine,
7. Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı ... davalı ... ... Sendikasına iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.