Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18256 E. 2023/3384 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçişle birlikte imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının olup olmadığı, varsa faiz başlangıç tarihinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ücret farkı alacağına hükmetmesi doğru bulunurken, ikramiye alacağına uygulanan faiz türünün hatalı, her üç alacak kalemine uygulanan faiz başlangıç tarihinin de hatalı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1958 E., 2022/409 K.

DAVA TARİHİ : 09.03.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 38. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/341 E., 2022/97 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren şirket nezdinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, keza ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu kararınca düzenlenen toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, davacının ücretinde indirime gidilmediğini, davacının daha fazla ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu, davacının 2018 yılı ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, fark alacaklara hak kazanmadığını, hükmedilen faiz türünün ve başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek ve resen gözetilecek nedenlerden İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kadroya geçirilirken imzalanan ... sözleşmesinde ücret miktarının asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirlendiği hâlde ücretin ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı ve alacaklara işletilecek faiz başlangıç tarihi ile ikramiye alacağına uygulanan faiz türünün doğru belirlenip belirlenmediği hususundadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi kararında, dava konusu ikramiye farkı alacağına uygulanan faiz türüne yönelik hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle birlikte burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla imzalanan toplu ... sözleşmesi, davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye alacağına ilişkin talebi ile de bağlı kalınarak en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken 6356 sayılı Kanun'da öngörülen en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanması isabetsizdir.

3. İlk Derece Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan fark ücret alacağı bakımından takip eden ayın 15 inci günü itibarıyla, fark ikramiye alacağı bakımından ocak ve temmuz ayları sonunda, ilave tediye alacağı bakımından ise ocak, mayıs, temmuz ve aralık ayları sonunda temerrüdün meydana geldiğinin kabulüyle 09.02.2022 tarihli bilirkişi 2. ek raporuna atıfla faiz işletilmesine karar verilmiştir. Ne var ki davacının 02.04.2018 başlangıç tarihli ... sözleşmesinin ücrete ilişkin 7 nci maddesinde; “İşçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15'i ile bir sonraki ayın 14. günüdür.”, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla karara bağlanan en son toplu ... sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde; "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir." düzenlemeleri yer almaktadır. Yine, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun'dan kaynaklanan ilave tediye alacağının ödeme zamanına ilişkin olarak da taraflarca belirlenen bir ödeme günü bulunmamaktadır. Dosya kapsamında, davacı tarafından davalıya temerrüt ihtarı gönderildiğine dair bilgi veya belge bulunmamaktadır Bu açıklamalara göre hüküm altına alınan alacaklar için ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade tayini söz konusu olmadığından temerrüdün kendiliğinden gerçekleştiği yönündeki kabul yerinde değildir.

4. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca; işçi, muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla Mahkemece fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarına ilişkin arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinin hükümden tümüyle çıkartılarak yerine ;

"1. Fark ücret alacağı talebinin kabulü ile brüt 23.094,56 TL fark ücret alacağının 15.02.2021 olan arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

2. Fark ilave tediye alacağı talebinin kabulü ile brüt 3.806,14 TL fark ilave tediye alacağının 15.02.2021 olan arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

3. İkramiye alacağı talebinin kabulü ile brüt 599,75 TL fark ikramiye alacağının 15.02.2021 olan arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.