"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2559 E., 2022/1654 K.
DAVA TARİHİ : 27.11.2015
KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/62 E., 2022/269 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.02.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... Çınkılıç ile davalı vekili Avukat Duygu Dokur geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 12.07.2014 tarihli asgari süresi on yıl belirlenmiş belirsiz süreli sözleşme imzaladığını, 23.07.2014 tarihinde operasyon müdürü olarak çalışmaya başladığını, işveren tarafından haklı bir sebep olmadan ... sözleşmesine son verildiğini, davacı ve arkadaşlarının özel teklifler ve asgari on yıl sözleşme garantisi verilerek ... ... İçecek AŞ'den transfer edildiğini, bildirimsiz yapılan fesih nedeniyle ihbar tazminatı, ücretinin eksik ödenmesi sebebiyle bakiye ücret ve sözleşmenin süresinden önce haksız feshedilmesi nedeniyle de cezai şart taleplerinin olduğunu ileri sürerek ihbar tazminatı, bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat, cezai şart alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 23.07.2014-23.....2015 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının belirsiz süreli ... sözleşmesi kapsamında çalıştığını, ... sözleşmesinin belirli değil belirsiz süreli olduğunu, bu nedenle davacının cezai şart talep hakkının bulunmadığını, cezai şart bakımından karşılıklılık bulunmadığını, cezai şart talebi kabul edilecek olursa bunun oranlama suretiyle belirlenmesi gerektiğini, belirsiz süreli ... sözleşmesi söz konusu olduğundan bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat talep edilemeyeceğini, bu talep hesaplanacak olursa davacının başka bir işten elde ettiği gelir veya kasten kazanmaktan feragat ettiği gelirlerin hesaplamadan mahsup edilmesi gerektiğini, ... sözleşmesi haklı sebeple feshedildiğinden ihbar tazminatı hakkı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... 6. ... Mahkemesindeki ücret tespiti ve sözleşmedeki hüküm de dikkate alınarak davacının fesih tarihindeki brüt ücretinin 27.610,04 TL olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin "sözleşmenin süresi" başlıklı kısmında "Bu ... sözleşmesi,12.07.2014 tarihinde başlamış olup,on yıl sürelidir." şeklinde hüküm bulunduğu, sözleşmenin belirli süreli olduğu, buna göre şartları oluşmayan ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davalı tarafın; ...'a ihraç edilmek üzere üretilen 2 tır limonata ve portakal suyunun son kullanma tarihlerinin hatalı basılmış olması sebebiyle ürünlerin gümrükten geri döndüğünü, ürünlerin tümünün paketlerinin yırtılarak yeni tarihlerin basıldığını, bu zararın davacının 1 aylık net ücretini aştığını, bu sebeple ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini iddia ettiği, davalı tarafça fesih yazısında zararın 16.955,95 TL olduğunun belirtildiği, davacının ücretinin brüt 27.610,04 TL olduğu dikkate alındığında işveren açısından haklı fesih sebebi oluşmadığı, üretim müdürü olarak çalışan davacının davalı işyerindeki çalışması sona erdikten 1 ay sonra işe başlaması, gelir durumu ve dönemin ekonomik koşulları da dikkate alınarak takdiren %40 oranında indirim uygulanmak suretiyle ve taleple bağlı kalınarak bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat talebinin kabulüne karar verildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11 inci maddesinin (1) inci bendinin (f) alt bendinde; "Sözleşmenin işveren tarafından süresinden evvel feshinde işçinin en son aylık ücreti üzerinden atmış aylık net tutarı ,sözleşmenin fesih tarihinden on gün sonrasında bir defada nakden ve tamamen işçiye gayri kabili rücu olmak üzere ödemeyi kabul ve taahhüt eder." şeklinde düzenleme olduğu, davacının ise ... sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesinden dolayı sözleşmede belirlenen cezai şartın ödenmesini talep ettiği, ... sözleşmesinde cezai şart ve bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın birlikte istenebileceği yönünde açık bir hüküm olmadığından bu iki talebin bir arada istenmesinin mümkün olmadığı, davacı taraf seçimlik hakkını bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat yönünde kullandığına ilişkin dilekçe verdiğinden cezai şart talebinin reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; 07.....2022 tarihli ek bilirkişi raporunda 25.....2015-28.02.2022 tarihleri arasındaki belirli dönem için 1.365.009,33 TL, 01.03.2022-11.07.2024 tarihleri arasındaki belirsiz dönem için 1.849.760,51 TL bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat hesaplandığını, ıslah dilekçesi ile 1.025.247,79 TL talep ettiklerini, İlk Derece Mahkemesince bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata %40 oranında indirim uygulandığı belirtilip taleple bağlı kalınarak 1.025.247,79 TL hükmedildiğini, İlk Derece Mahkemesinin %40 oranındaki indiriminin belirli dönem için mi yoksa belirsiz dönem için mi yapıldığının gerekçede açıklanmadığını, cezai şart alacağı tümden reddedildiğinden bu talep yönünden maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedildiğini, ıslah dilekçesinde refah payı nedeniyle geleceğe ilişkin enflasyon oranı bilinemeyeceğinden fazlaya dair haklar saklı tutularak %60 oranında indirime göre talepte bulunduklarını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; rapora itirazlarının ek bilirkişi raporu alınmadan reddedildiğini ve savunma haklarının kısıtlandığını, bütün ücret bordroları getirtilmeden hesap raporu alındığını, davacının bir ay işsiz kaldığı gerekçesiyle yapılan %40 oranında indirimin az olduğunu, davacının ıslah dilekçesinde %60 oranında indirim kabul edip İlk Derece Mahkemesinin ilk kararında %90 oranında indirim uygulandığını, bu husus bozma kapsamı dışında kaldığından kendileri lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunu, İlk Derece Mahkemesince %40 oranında uygulanan indirim miktarının az olduğunu, davacının ücretinin net 15.000,00 TL olmasına rağmen gerekçede daha fazla kabul edilmesinin hatalı olduğunu, ret vekâlet ücretinin eksik hesaplandığını ve bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat bakımından yasal faiz talebi olmasına rağmen mevduat faizi uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, ... sözleşmesinin belirli süreli olması ve davacının seçimlik hakkını bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminattan yana kullanması sebebiyle İlk Derece Mahkemesince ihbar tazminatı ve cezai şart taleplerinin reddi ve ret vekâlet ücretinin nispi olarak belirlenmesinin isabetli olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı işyerinden ayrıldıktan 1 ay sonra başka bir işyerinde çalışmaya başladığı, 2017 yılında işten ayrılıp 2 ay sonra başka bir işyerinde işe girdiği belirtilip başka işten elde ettiği gelirlerin mahsup edildiği, dosyaya en son 2022 yılı Şubat ayı ücret bordrosu sunulduğundan bu tarihe kadar olan dönem için hesaplama yapılarak başka işten elde edilen kazançların dışlandığı, bu tarihten 10 yıllık sürenin sona erdiği 11.07.2024 tarihine kadar olan belirsiz dönem için ise varsayımsal bir hesaplama yapıldığı, indirim oranı yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının işe giriş ücreti net 15.000,00 TL kabul edilerek hesaplama yapılmış olduğundan bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı; ancak bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'ndan (6098 sayılı Kanun) doğan ve yasal faize tabi bir alacak olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince bu alacağa mevduat faizi uygulanmasının hatalı olduğu, yine İlk Derece Mahkemesince uygulanan %40 oranında indirimin alacağın tamamına mı yoksa belirsiz dönem alacağına mı uygulandığının açıklanmamasının isabetsiz olduğu, ayrıca belirsiz dönem bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat miktarından yapılan %40 oranındaki indirimin az olduğu, bunun %60 olarak belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ayrıca davacının yatırdığı harç masrafları yönünden hüküm kurulmadığını, davacı tarafça harcanan harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının seçim hakkını kullanarak talep ettiği bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın hesabı, indirim oranı ile taraflar lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve davacı tarafından yatırılan harcın iadesi noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Kanun'un 179 ila 182 nci maddeleri ile 420 ve 438 inci maddeleri.
3. Dairemizin 25.03.2021 tarihli ve 2021/498 Esas, 2021/6992 Karar sayılı ilâmı.
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun "Peşin alınan karar ve ilam harçlarının geri verilmesi" başlıklı 31 inci maddesi şöyledir:
"Peşin alınan Karar ve İlam Harcı işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşılırsa fazlalık istek üzerine geri verilir ."
5. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıda yer alan paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafça yatırılan başvuru, peşin ve ıslah harcının kararın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında belirtilen Kanun maddesi uyarınca davacı tarafa iade edilmesi gerekirken bu yönde hüküm kurulmaması hatalı olup bozma sebebidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı fıkrasının (d) bendinin sonuna; “Davacı tarafça harcanan 33.363,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.