"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/823 E., 2022/1559 K.
DAVA TARİHİ : 14.....2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/224 E., 2020/162 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 05.04.2014 - 05.04.2018 tarihleri arasında genel müdür olarak çalıştığını, haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmasına rağmen fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, çalıştığı süre boyunca 15 gün yıllık izin kullandığını, yurt dışı görevlendirmelerinde yıllık izinlerinden düşüldüğünü, bakiye süreye ilişkin yıllık ücretli izinlerin ödenmediğini, davacının ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ancak ... güvencesinden yararlanamadığını, bu nedenle kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacının işi gereği pek çok kez yurt dışına çıktığını ancak yolluk ve yevmiye ücretlerinin ödenmediğini, davacının en yüksek düzeyden yabancı dil tazminatı alması gerektiğini ancak hiçbir zaman ödenmediğini, aynı şekilde davacıya ilave tediye ücretlerinin de ödenmediğini belirterek kötüniyet tazminatı ile yabancı dil tazminatı, ilave tediye, fazla çalışma ücreti, yıllık izin, yolluk ve yevmiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını, ücretinin ve diğer alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı işyerindeki tüm çalışma sürecinde üst düzey yönetici konumunda çalıştığı, yüksek ücret alarak görev yapan davacıya işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmediği, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma düzeni ve saatleri sebebiyle yukarıda yazılı ilke kararı uyarınca fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği, davacının ... sözleşmesinin kötüniyetle feshedildiğine ilişkin bir olgu tespit edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin yerinde bulunmadığı, davalı işveren tarafından, davacıya 31 günlük yıllık ücretli izin ödemesi yapıldığının anlaşılması karşısında davacının bakiye ücretli izin alacağının bulunmadığı, işverenin dil tazminatı ödeme yükümlülüğünü üstelendiğine ilişkin bir delil sunulmamış olması karşısında bu alacağa ilişkin talebin yerinde olmadığı, davacının yolluk ve yevmiye ücreti talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 119 ve 194 üncü maddelerine uygun olarak ispata elverişli somutlukta olmaması da dikkate alındığında, dosyaya sunulan ödeme belgeleri dışında bakiye alacak kaldığı iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının ilave tediye alacağı isteminin kısmen kabulüne ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkili her ne kadar genel müdür statüsünde çalışmış olsa da üstü konumunda kişilerin Şirket oluşumu içerisinde mevcut olduğunu, müvekkilinin de çeşitli emir ve talimatlara uymak zorunda olduğunu, müvekkilinin tamamen bağımsız hareket ettiği değerlendirmesinin gerçeği yansıtmadığını, ilave tediye alacağının kısmen kabulünün hatalı olduğunu, müvekkilinin ... sözleşmesinin feshedilmesi için bir neden olmaksızın haklarının tamamı ödenmeden ... sözleşmesi feshedildiği için birden işsiz kaldığını, bu nedenle kötüniyet tazminatının reddinin hatalı olduğunu, davalı tarafın sadece iki görev için belge sunduğunu, müvekkilinin ise çok daha fazla yurt dışı görevine gitmiş olup bu görevlerin yevmiye ve yolluk ücretlerinin tamamını ödediğini kanıtlama yükümlülüğünün davalı tarafa ait olduğunu, bu ödemelerin müvekkilinin kendi cebinden karşılandığını, buna ilişkin kayıtlar davalı taraftan ayrıntılı olarak istenmeden sadece ödenen belgelerin sunulduğu göz önüne alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin Amerika'da yüksek lisans yapmış olduğu için en yüksek dereceden dil tazminatı almaya hak kazandığını, bu tazminatın da müvekkiline ödenmediğini, buna ilişkin ret kararının da hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin yıllık izin ücretlerinin ödendiğine dair belgelerin taraflarınca kabul edilmediğini, müvekkili yıllık izinlerini olması gerektiği gibi kullanmamış olup tamamının da kendisine ödenmediğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ... sözleşmesinin davalı Şirketin Yönetim Kurulu kararı ile feshedildiği, ayrıca davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesinin de yapıldığının anlaşıldığı, kötüniyet tazminatına hak kazanılabilmesi için sözleşmenin kötüniyetle feshedildiğinin ispatlanması gerektiği, sadece ... sözleşmesinin feshedilmesinin kötüniyet tazminatı için yeterli olmayacağı, ücret seviyesi de dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince karar gerekçesinde tartışılıp isabetli sonuca varıldığı üzere davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, davacının dava dilekçesinde 15 gün yıllık ücretli izin kullandığına dair beyanı ile davalı tarafça yapılan ödeme dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince bakiye izin alacağının kalmadığı gerekçesiyle davacının yıllık ücretli izin alacağı talebinin reddine karar verilmesinde bir hata görülmediği, İlk Derece Mahkemesince ıslaha karşı zamanaşımı def'i dikkate alınarak resen yapılan hesaplama sonucu ilave tediye alacağının hüküm altına alındığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesinde de belirtildiği üzere, davacının talebinin 6100 sayılı Kanun'un 119 ve 194 üncü maddelerine uygun olarak ispata elverişli şekilde somut olmaması da dikkate alındığında, dosyaya sunulan ödeme belgeleri dışında davacının bakiye yolluk alacağının bulunduğuna dair iddiasının ispatlanamadığının anlaşıldığı, genel müdür olan davacının ücretinin skalasının diğer çalışanlara göre farklı belirlendiği, ayrıca dosya içerisinde davacının yabancı dil bilgisi seviye tespit sınavına girip girmediği, girmiş ise kaç puan aldığına ilişkin de bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince yabancı dil tazminatı alacağına ilişkin talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçeleriyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık , davacının kötüniyet tazminatı, yabancı dil tazminatı, ilave tediye, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ile yolluk alacaklarının bulunup bulunmadığı ve ilave tediye alacağının hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ve 53 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 ve 4 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
....02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.