"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/179 E., 2022/324 K.
DAVA TARİHİ : 24.03.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 29. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/280 E., 2020/495 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.02.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili avukat ... Naz Batır ile davacı vekili Avukat Merve ... Yılmaz geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 05.01.2009 - 02.12.2016 tarihleri arasında davalı işyerinde saha operasyon sorumlusu konumunda kesintisiz çalıştığını, işe başladığı günden itibaren sürekli fazla çalıştırma yaptırıldığını, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığını, haftanın yedi günü günde 12 saati bulan ve hatta aşan sürelerle çalışma yaptığını, bu çalışmaları karşılığının ödenmediğini, bordrolarına yansıtılan fazla çalışma saatlerinin gerçekleri yansıtmadığını, her yıl için alınması gereken fazla çalışma onaylarının alınmadığını, görev yeri ... olmasına rağmen sürekli ve uzun sürelerle ... dışında görevlendirildiğini, son aylık ücret tutarının brüt 10.500,00 TL olduğunu, hafta sonu ile ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığına ilişkin e-posta Şirket iç yazışmalarının bulunduğunu, davacının projelerin bir kısmında performans primi almaya hak kazandığını, proje primi adı altında ödeme aldığını, son dönemde hak etmiş olduğu proje primlerinin ise ödenmediğini belirterek fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil, yıllık performans primi ve proje primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket nezdinde çok yüksek bir ücretle proje müdürü olarak çalıştığını ve pozisyonu itibarıyla kendi mesaisini kendi belirleyecek durumda olduğunu, fazla çalışma ücreti talep hakkı bulunmadığını, davacının fazla çalışma iddiasını kanıtlamak amacıyla sunduğu yazışmaların fazla çalışmaya delil olamayacağını, yazışmaların grup dâhilinde sohbet havasında ... harici konularda gerçekleştiğini, ... sözleşmesinde proje müdürü olan davacının işi gereği görevlendirildiği her yerde çalışacağının kararlaştırıldığını, davacıya şehir dışı görevlendirmeler sebebiyle harcırah ödendiğini, fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, davacının iddia edildiği gibi performans ve proje prim alacağı bulunmadığını, tüm alacaklarının ödendiğini, Şirket nezdinde işyeri koşulu hâle gelmiş bir prim uygulaması olmadığını, davacı ile yapılan sözleşmede prim ödemesi ile ilgili bir hüküm bulunmadığını, prim ödemelerinin tamamen işverenin inisiyatifi ile ve işçinin performansına bağlı olarak yapıldığını, davacının son dönemlerdeki performansının düşük olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının haftanın altı günü 20 saat fazla çalışma yapmak suretiyle çalıştığı, davacının dava dilekçesinde günde 12 saati bulan çalışmalar yaptığını iddia ettiği, bu beyanı ile bağlı kalınarak haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının ayda iki hafta tatilinde ve dinî bayramlar hariç ... bayram genel ve tatil günlerinde çalıştığı, davacıya gönderilen 01.04.2014 tarihli e-posta içeriğine göre Evrensel Projesi 2013 yılı ikinci yarı yılına mahsuben yapılmış ödeme tespit edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; takdiri indirimlerin en az %50 oranında olması gerektiğini, davacı tanıklarının müvekkiline karşı davaları olan ve davacı ile aynı dönemde çalışmamış işçiler olduğunu, davacının taleplerinin farklı bilirkişilerce farklı tutarlarda hesaplandığını, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, ispatlanamayan ve bilirkişilerce de hak edilmediği vurgulanıp hesaplaması yapılmayan proje ve performans primlerine hükmedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu talebin belirsiz alacak olarak istenemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının çalışmasının kendi belirleyebildiğinden fazla çalışma alacağına hak kazanmayacağını, ... bayram ve genel tatil ile hafta tatillerde çalışma olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; prim alacağının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin karşı tarafın vereceği bilgilere bağlı olduğundan bu alacağın belirsiz alacak niteliğinde olduğu, belirsiz alacak davasında dava tarihinde alacağın tamamı için zamanaşımının kesileceği, bu nedenle yargılama sırasında alacağın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceği, davacının talep artırım dilekçesi üzerine ileri sürülen zamanaşımı def'inin de sonuca bir etkisi olmayacağı, buna göre Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı def'i gözetilmeden karar verilmesinin yerinde olduğu, davalıya karşı davası olan tanık beyanının ... başına değerlendirmeye esas alınmadığı, davalıya dava açmış olmalarının sonuca etkili olmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil çalışma ücreti alacaklarının tanık ifadelerine ve dosya kapsamına uygun olarak hesaplandığı, işçinin yüksek ücret almasının fazla çalışma alacağını bertaraf edemeyeceği, prim alacağı hesabında da hata bulunmadığı, işveren prim ödeme kıstasını sunmadığı için davacının prim alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, prim alacağının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği, davacının prim, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile zamanaaşımı def'in dikkate alınıp alınmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
4. Aynı ilkeler, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.
5. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının haftanın 6 günü, günde 12 saat olmak üzere 1,5 saat ara dinlenmenin düşülmesiyle haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dinlenen davacı tanıklarından T.Y. haftanın beş günü normal çalışma saatlerinin 08.30-17.30 saatleri arasında olduğunu, işin durumuna göre 00.00 saatine kadar çalışma yaptıklarını, hafta sonları çalışmadıklarını; ancak ayda iki cumartesi günü kendisi çalışmaya gittiğinde davacının da çalıştığını gördüğünü beyan etmiş; diğer davacı tanığı S.A. haftanın beş günü normal çalışma saatlerinin 08.30-17.30 saatleri arasında olduğunu, işin durumuna göre 23.00-00.00 saatine kadar çalışma yaptıklarını, işin durumuna göre hafta sonları da çalıştıklarını, davacının her cumartesi çalıştığını, ayrıca ortalama ayda 2-3 pazar çalıştıklarını beyan etmiştir. Davalı tanığı da haftanın beş günü 08.30-17.30 saatleri arasında çalıştıklarını beyan etmiştir. Davacı tanıkları, saat 17.30'dan sonra işin durumuna göre çalıştıklarını beyan ettiğine göre bu saatten sonra çalışma olduğuna dair netlik bulunmamaktadır. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile tanık beyanlarına göre davacının ayda iki hafta haftanın 6 günü 08.30-17.30 saatleri arasında çalıştığı, ayın diğer iki haftasında ise aynı çalışma saatleri ile haftanın beş günü çalıştığının kabulünün dosya kapsamına daha uygun düşeceği anlaşılmaktadır.
6. Hâl böyle olunca davacının ayda iki hafta haftanın 6 günü 08.30-17.30 saatleri arasında, diğer iki hafta ise haftanın 5 günü 08.30-17.30 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile fazla çalışma alacağının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekli iken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
7. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının dinî bayramların dışındaki diğer ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış, Mahkemece de bu hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Ancak yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı T.Y. ... bayram ve genel tatil günlerinde genel prensibin çalışmamak olduğunu, ancak işin durumuna göre çalıştıklarını beyan ederken diğer davacı tanığı S.A. dinî bayramlarda nöbetçi ise çalışıldığını, millî bayram ve genel tatil günlerinde ise genel prensip olarak çalıştıklarını beyan etmiştir. Tanıklar ... bayram ve genel tatil günlerinde net ve açık biçimde kaç gün çalışıldığına ilişkin somut beyanda bulunmamışlardır. Bu durumda, davacı ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını somut olarak ispatlayamadığından bu alacağın da reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.
8. Diğer yandan, davacı tanıklarından T.Y. haftanın beş günü çalışıldığını, ayda iki cumartesi günü davacının da çalıştığını gördüğünü beyan etmiş, diğer davacı tanığı davacının her cumartesi günü çalıştığını, ortalama ayda 2-3 pazar günü çalıştığını beyan etmiştir. Hafta tatilinde çalışıldığına ilişkin sadece bir tanığın beyanı mevcut olup bu tanık da işyerinde hangi sıklıkla hafta tatillerinde çalışıldığına ilişkin somut bir beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle net ve kesin olarak ispatlanamayan hafta tatili alacağının da reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur.
9. Mahkemece hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının açıklanan sebeplerle reddi gerektiği dikkate alınmadan yazılı gerekçe ile kabulüne dair hüküm kurulması ve Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.