Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18742 E. 2023/1596 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıya ait işyerinde alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığı dönemde, asıl işveren - alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla, davalı aleyhine açtığı kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer işçilik alacakları davasında, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının kapsamı, hesaplanması ve uygulanacak faiz türü uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe giriş tarihi dikkate alınarak kıdem ve ihbar tazminatlarının yasal hükümlere göre hesaplanması, davalı tarafından sunulan yıllık izin belgesinin değerlendirilmesi, cumartesi çalışmaları için talep edilen fazla çalışma ücretine takdiri indirim uygulanmaması ve davacının talebiyle bağlı kalınarak toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklara en yüksek mevduat faizini geçmemek üzere en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/954 E., 2022/1846 K.

DAVA TARİHİ : 22.02.2016

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/104 E., 2019/482 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabülü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 2006 yılı ile 11.01.2016 tarihleri arasında alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini, alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, bu nedenle başlangıçtan itibaren davalı ... AŞ'nin işçisi sayılması gerektiğini, bu nedenle üyesi olduğu sendikanın bağıtladığı ve dava konusu işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, sosyal yardım, ilave tediye, ikramiye alacakları ve ... güçlüğü tazminatı, vardiya tazminatı, yemek yardımı, elektrik yardımı ile giyim yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının işvereni olan yüklenici firmalar ile müvekkili Kurum arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacı ile davalı Şirket arasında herhangi bir ... sözleşmesinin bulunmadığını, davacının yüklenici firmaların işçisi olduğunu, sigorta primlerinin yüklenici firmalar tarafından ödendiğini, bu nedenle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının hiç izin kullanmadığına dair iddiasının asılsız olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi muvazaalı bir devrin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muvazaalı asıl işveren alt işveren ilişkisi nedeniyle davacının asıl işveren olan davalının işçisi olduğu, davacının 07.04.2007-11.01.2016 tarihleri arasında çalıştığı, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin işçi tarafında yer alan Tes ... Sendikasına 13.03.2012 tarihinde üye olduğu ve üyeliğin işverenliğe 16.05.2012 tarihli yazı ile bildirildiği, davacının 2012 yılının Haziran ayından itibaren toplu ... sözleşmesinden yararlanacağının kabul edildiği, davacının yemek yardımı ve elektrik yardımı alacakları dışında toplu ... sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının bilirkişi raporunda denetime elverişli olarak hesap edildiği görüldüğünden bu alacakların hüküm altına alındığı, davacının yıllık izin ücreti talebine ilişkin olarak davalı tarafça dosyaya davacının izin haklarının verildiğini kanıtlayan ücretli izin defteri veya eş değer bir belge sunulmadığından davacının hak kazandığı yıllık izin ücretinin hüküm altına alındığı, dosyaya davalı tarafça imzalı puantaj cetvelleri veya eş değer belgeler sunulmadığından tanık anlatımları kapsamında bilirkişi tarafından denetime elverişli şekilde hesaplanan fazla çalışma ücreti üzerinden hakkaniyet indirimi yapılarak bu talebin kısmen kabul edildiği, davacının talep ettiği ücret fark alacağının hesaplanarak hüküm altına alındığı, ilave tediye alacağının davalı Şirketin özelleştirme tarihi olan 28.05.2013 tarihine kadar olan döneme münhasır hesaplanarak kabul edildiği, davalı tarafça davacı vekilinin talep arttırım dilekçesine karşı zamanaşımı def'i ileri sürülmüş ise de dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından itirazın sonuca etkili görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının müvekkili Şirkette herhangi bir çalışmasının olmadığını, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığını ve hukuki yararın bulunmadığını, yüklenici firmalar ile davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, muvazaalı ilişkinin söz konusu olmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, belirlenen hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, davacının çalıştığı işverenlerle davalı arasında hukuki ve organik bağ olup olmadığının değerlendirilmediğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağını, ... güçlüğü tazminatı ıslah dilekçesinin sonuç kısmında 9.269,52 TL olarak artırılmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince daha fazlasına hükmedildiğini, cumartesi çalışma zammı alacağının oluşmadığını, davacının dava ve ıslah dilekçesinde en yüksek banka mevduat faizi talep ettiğini, ancak Mahkemenin talebi aşarak toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar için en yüksek işletme kredisi faizi yürüttüğünü ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ücretinin miktarı ile ilgili ihtilaf bulunduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında usule aykırılık bulunmadığı, davalının hizmet alım ihalesi ile ... üstlenen şirketlerle ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair Sosyal Güvenlik Kurumu ... Teftiş Kurulunun 10.05.2011 tarihli inceleme raporuna karşı açılan davanın ... 1. ... Mahkemesinin 2011/681 Esas, 2013/16 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, muvazaalı ilişki nedeniyle davalının davacının işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, davacının hizmet süresinin Kurum kayıtlarına göre belirlendiği, davacının ... sözleşmesinin sona eriş şekline göre kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunduğu, davacının özelleştirme süreci tamamlanana kadarki dönem için ilave tediye alacağından yararlanma hakkı bulunduğu, ancak davalı Kurumun özelleştirme süreci tamamlandığından fiili devrin yapıldığı 28.05.2013 tarihinde ilave tediye alacağı ödeme koşullarının ortadan kalkacağı, İlk Derece Mahkemesince bu tarihe göre hesaplanan ilave tediye alacağına hükmedilmesinin yerinde olduğu, davacının sendika üyelik tarihi itibarıyla toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarının kabulünün hukuka uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde bu yönler açısından usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı; ancak bilirkişi raporunda belirlenen ... güçlüğü tazminatının 10.037,40 TL olduğu, bu rakam üzerinden hüküm kurulduğu, davacının ıslah dilekçesinin sonuç bölümünde ise 9.269,52 TL ... güçlüğü tazminatı talep ettiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince bu miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken bu alacakla ilgili talebin aşılması nedeniyle davalının istinaf başvurusu yalnızca bu yönden kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bilirkişi ücreti için gereken avansın davacı tarafça verilen kesin sürede yatırılmaması nedeniyle davacının bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılması gerektiğini, dava dışı yüklenici firmalar ile müvekkil Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, muvazaalı ilişkinin de söz konusu olmadığını, davacının özlük dosyalarının nezdinde çalıştığı şirketlerden istenmesi gerektiğini, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, toplu ... sözleşmesi doğrultusunda kıdem tazminatının 40 gün, ihbar tazminatının da 12 hafta üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu, toplu ... sözleşmesinin 44 ve 46 ncı maddelerinde 1993 ve 1995 tarihinden sonra işe girecek olanlara yasal sürenin uygulanacağının belirtildiğini, sunulan yıllık izin kullanım belgelerinin değerlendirilmediğini, ücret tespitinin hatalı olduğunu, davacının herhangi bir fark ücret alacağı bulunmadığını, davacının ücret farkı isteyemeyeceğini, zira davalı Kurumun kadrolu işçileri ile nitelik olarak aynı konumda olmadığını, ilave tediye alacağı hakkı bulunmadığını, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarının esas alınamayacağını, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağını, aksi kanaat hâlinde ise davalının 09.09.2013 tarihinden itibaren nezdinde çalıştığı dava dışı Beda Enerji Dağıtım AŞ'nin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanabileceğini, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacakların hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının ... güçlüğü tazminatına hak kazanamayacağını, cumartesi çalışma zammı alacağının kabulü ve bu alacaktan takdiri indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, vekâlet ücreti ve harçların hatalı belirlendiğini, dava ve ıslah dilekçesinde alacakların en yüksek banka mevduat faiziyle tahsili talep edilmesine rağmen hüküm kurulurken talebe aykırı olarak toplu ... sözleşmesinden kaynaklı alacaklara en yüksek işletme kredisi faizi yürütülmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanamayacağı, davacının hak kazandığı alacak kalemlerinin hesap yöntemi, yıllık izin kullanım belgelerinin dikkate alınıp alınamayacağı, tanık beyanı ile belirlenen alacak kalemlerinden indirim yapılması gerekip gerekmediği ve faiz hususunda talep aşımı olup olmadığı noktalarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 59 ve 63 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacının yararlandığı, ... Sendikası ile ... Elektrik Dağıtım AŞ arasında bağıtlanan 01.03.2013-28.02.2015 yürürlük süreli 15. Dönem İşletme Toplu ... Sözleşmesi'nin 44 ve 46 ncı maddelerinin ilgili kısımları şu şekildedir:

"MADDE 44 - SÜRELİ FESİH :

I ... Kanununun 17. Maddesinde öngörülen süreler aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

İşi;

a) 6 aydan az sürmüş olan işçi hakkında ihbarın diğer tarafa bildirilmesinden sonra gelecek üçüncü hafta nihayetinde,

b) 6 aydan 1,5 yıla kadar sürmüş olan işçi hakkında ihbarın diğer tarafa bildirilmesinden sonra gelecek beşinci hafta nihayetinde,

c) l,5 yıldan 3 yıla kadar sürmüş olanlar için yedinci hafta nihayetinde,

d) 3 yıldan 5 yıla kaaar &ürmu$ olanlar için dokuzuncu hafta nihayetinde,

e) 5 yıldan 10 yıla kadar sürmüş olanlar için on ikinci hafta nihayetinde,

f) l0 yıldan fazla sürmüş olanlar için on üçüncü hatta nihayetinde;-

fesih muteber olur.

Ancak, 01.01.1995 tarihinden sonra işe girenlere yasal süre uygulanır.

..."

"MADDE 46 - KIDEM TAZMİNATI :

İşçilerin kıdem tazminatları her hizmet yılı için 40 günlük ücreti tutarında hesap edilerek yasa hükümleri içinde ödenir.

Ancak 01.03.1993 tarihinden sonra yeni işe girecek işçiler için yasal süre uygulanır.

..."

3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatı 01.03.2013-28.02.2015 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinde yer alan hükümlere göre hesaplanmış ise de bu kabul hatalıdır. İlâmın (2) numaralı paragrafında açıklandığı üzere toplu ... sözleşmesine göre kıdem tazminatının 40 gün üzerinden, ihbar tazminatının 12 hafta üzerinden hesaplanabilmesi için işçinin 1993 ve 1995 tarihlerinden önce işe girişinin yapılması ve çalışması gerekmektedir. Bu tarihlerden sonra işe giren işçilere yasal hükümlerin uygulanacağı açıklanmıştır. Davacının işe giriş tarihi 2007 yılı olduğuna göre kıdem ve ihbar tazminatının yasal hükümler doğrultusunda hesaplanması gerekir.

4. Davacı dava dilekçesinde yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ispat yükü üzerinde bulunan davalı işveren tarafından izin kullanımına dair işçinin imzası bulunan yıllık ücretli izin defteri veya eş değer delil sunulmadığı gerekçesiyle davacının tüm hizmet süresi üzerinden hak kazandığı yıllık izin ücreti hesaplanmış ise de davalının sunduğu 2014 yılı Ağustos ayına dair izin kullanım belgesi değerlendirilmemiş, eksik inceleme ile sonuca gidilmiştir. Davalı tarafından sunulan davacı işçinin ve amirinin imzasını içeren 04.08.2014-20.08.2014 tarihleri arasında 14 gün izin kullanım kaydı bulunan yıllık izin belgesinin değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.

5. Davacının yararlandığı, ... Sendikası ile ... Elektrik Dağıtım AŞ arasında bağıtlanan 01.03.2013-28.02.2015 yürürlük süreli 15. Dönem İşletme Toplu ... Sözleşmesi'nin 83 üncü maddesinin (b) bendi şu şekildedir:

"b)Cumartesi günü çalışma yapılması: Vardiyasız işçinin Cumartesi günü çalıştırılması zorunluluğu doğduğu taktirde, yapılan çalışmanın tamamı fazla çalışma sayılır ve her bir fazla saat çalışmasına ödenecek ücret, normal saat ücretinin % 150 artırılması suretiyle hesaplanır. Cumartesi günlerinde yapılan çalışmalar 3 saatten az olsa dahi 3 saat üzerinden ücreti ödenir. Cumartesi çalışmaları bayrama rastlarsa lehte olan hüküm uygulanır."

6. Davacı dava dilekçesinde cumartesi çalışması zammı alacağını ayrı bir kalem olarak talep etmiştir. Yine fazla çalışma ücreti talebini de ayrıca talep etmesi nedeniyle mükerrerlik olmaması açısından bu alacak kalemlerinin hesap dönemlerine dikkat edilmesi yerindedir. Bununla birlikte tanık beyanları değerlendirilerek cumartesi günleri çalıştığı anlaşılan davacının bu talebi yukarıda belirtilen toplu ... sözleşmesi maddesinde de açıklandığı üzere niteliği itibarıyla fazla çalışma ücreti minvalinde olduğundan bu talep hakkında takdiri indirim yapılmadan hüküm kurulması isabetsizdir.

7. Davacının dava ve ıslah dilekçesinde talep ettiği faiz türü bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz olmasına rağmen toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacak kalemlerine en yüksek işletme kredisi faizi işletilmesi talep aşımı mahiyetinde olup 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesine göre hâkim talepten fazlasına hükmedemez. Toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara en yüksek mevduat faizini geçmemek üzere en yüksek işletme kredi faizi işletilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince faiz yönünden talep aşımı yapılarak hüküm kurulması hatalı olup bu husus da bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

....02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.