Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18761 E. 2023/4107 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, aylık ücret miktarı, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatları ödenmesini gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı ve yıllık izin alacağının ispatı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının satış sorumlusu/toptan satış müdürü olarak çalıştığını ispatlayamadığı, tanık beyanları ve dosya kapsamına göre ücretinin 2.500 TL olarak belirlenmesi gerektiği, buna rağmen mahkemece 6.000 TL üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/914 E., 2022/1866 K.

DAVA TARİHİ : 29.05.2017

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 16. ... Mahkemesi

SAYISI : 2017/290 E., 2019/483 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 24.03.2004-31.03.2017 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde yurt dışı satış sorumlusu/toptan satış müdürü olarak çalıştığını, müvekkilinin son ücretinin 6.000,00 TL net aylık olduğunu, ücret miktarı ile ilgili yazılı belge olduğunu, aylık ücretinin dışında 300,00 TL yemek ve 200,00 TL yol ücreti verildiğini, sigorta primlerinin eksik ödendiğini, ücretinin bordroda gösterilen tutarının bankadan, bakiye kısmının elden ödendiğini, ... sözleşmesinin haksız ve sebepsiz olarak davalı işveren tarafından 31.03.2017 tarihinde feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile asgari geçim indirimi, yıllık izin ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, dava konusu tüm alacaklar yönünden talep edilen faiz türüne itiraz ettiklerini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının işyerinde satış elemanı olarak çalıştığını ve aylık ücretinin net 2.500,00 TL olduğunu, davacının eksik yaptığı ... nedeniyle Şirket yöneticileri ile davacının yaptığı karşılıklı görüşme neticesinde karşılıklı olarak alınan karar uyarınca 17.03.2017 tarihinden itibaren 2 hafta işe gelmediğini, uzun süreli çalışan olması nedeniyle sigorta kayıtlarından çıkış işleminin 31.03.2017 tarihinde yapıldığını, davacının ihbar ve kıdem tazminatı hakkının bulunmadığını, davacının talep konusu diğer alacaklara da hak kazanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının 24.03.2004-21.03.2017 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığı, tazminata esas ücretinin yemek ve yol ücreti dâhil 8.374,04 TL olduğu, ... sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından feshedildiği, davacının millî bayramlarda ve genel tatillerde çalıştığını tanık beyanları ile ispatlamasına rağmen karşılığının ödendiğinin davalı işveren tarafından ispatlanamadığı, davacının ödenmeyen asgari geçim indirimi alacağı ile yıllık izin ücreti alacaklarının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının aylık ücretinin 2.500,00 TL olduğunu, ücretinin hatalı belirlendiğini, davacının 13 yıl boyunca hiç izin kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını, kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, talep konusu alacakların belirsiz alacak davası olarak talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının mesleğine, yaptığı işin niteliğine, tanık beyanlarına göre ücretin miktarına ilişkin kabulün dosya içeriğine uygun olduğu, davalı tarafça ... sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği ispatlanmadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, tanık beyanlarından davacının dinî bayramlar dışındaki genel tatil günlerinde çalıştığının anlaşıldığı, davacının çalıştığı sürece 58,5 gün yıllık izin kullandığı, bakiye izin süresine göre yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmesinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı ile aylık ücret miktarı, ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatları ödenmesini gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı ve yıllık izin alacağının ispatı noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesi, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile 115 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 25, 32, 53 ve 57 nci maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Dairemizin belirsiz alacak davasına yönelik ilkelerini açıkladığı 14.09.2020 tarihli ve 2016/26476 Esas, 2020/7547 Karar sayılı; 31.05.2022 tarihli ve 2022/5909 Esas, 2022/6892 Karar sayılı; 09.02.2022 tarihli ve 2022/829 Esas, 2022/1542 Karar sayılı ilâmları ile 27.12.2022 tarihli ve 2022/6872 Esas, 2022/17896 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ile asgari geçim indirimi alacakları belirsiz alacak davası açılmıştır. Dairemiz tarafından bahse konu alacaklar bakımından daha önce verilen kararlarda hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğuna bağlı davanın reddi kararları verilmediğinden Dairenin önceki görüşüne güvenilerek belirsiz alacak davası şeklinde açılan bu davada belirtilen husus İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında belirtilen Daire kararları da gözetilerek bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı uyuşmazlık konusudur. Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin satış sorumlusu/toptan satış müdürü olarak görev yaptığını ve ücretinin fesih tarihi itibarıyla net 6.000,00 TL olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise cevap dilekçesinde, davacının satış elemanı olarak çalıştığını ve fesih tarihi itibarıyla 2.500,00 TL aldığını savunmuştur. Dava dilekçesi ekinde yer alan davalı Şirketin kaşesini içerir imzalı D. Bank Müdürlüğüne hitaben yazılmış 10.05.2013 tarihli yazı içeriğinde, davalı Şirket nezdinde bölge müdürü olarak çalışan davacının aldığı net ücretin 6.000,00 TL olduğu ifade edilmiştir. Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunda seçenekli hesaplama yapılmış olup İlk Derece Mahkemesince davacının ücretinin fesih tarihi itibarıyla net 6.000,00 TL olduğu kabulü ile ilgili alacaklar hüküm altına alınmıştır.

4. Dosya kapsamında dinlenilen davacı tanığı H.T., davacının pazarlama-satış bölümünde çalıştığını, davacının müdürünün A. Bey olduğunu beyan etmiş olup kendisinin 2017 yılı Şubat ayında işten ayrıldığını ve en son 6.000,00 TL ücret aldığını, aynı tarihte davacının da kendisinin ücretine yakın bir ücret aldığını ancak miktarını net olarak bilmediğini belirtmiştir. Diğer davacı tanığı B.Ç. ise davacının satış elemanı olarak çalıştığını, en son ne kadar ücret aldığını bilemediğini, asgari ücretten fazla olduğunu düşündüğünü, kendisinin asgari ücret kadar olan miktarı bankadan aldığını, kalanını da elden aldığını, davacının da bu şekilde aldığını düşündüğünü beyan etmiştir. Davalı tanığı A.İ. ise davalıya ait işyerinde kendisinin satış müdürü olduğunu, davacının satış bölümünde çalıştığını ve işten ayrıldığı tarih itibarıyla 2.500,00 TL ücret aldığını, kendisinin aynı tarihte 6.000,00 TL ücret aldığını, personele zaman zaman kredi çekmeleri için veya diğer alanlarda kullanmak üzere gerçek ücretin üzerinde ücret ödendiğine dair belge verdiklerini beyan etmiştir. Diğer davalı tanığı G.T. de davacının vasıfsız bir eleman olduğunu, toptan satış mağazasında çalıştığını, işten ayrıldığı tarihte 2.500,00 TL civarında ücret aldığını beyan etmiştir.

5. İlk Derece Mahkemesince emsal ücret araştırması yapılmış olup ... Ticaret Odasının 22.11.2017 tarihli yazısında aylık ücretin işçi ile işveren arasındaki anlaşmaya bağlı olarak değişeceğini, ... İplik ... Sendikasının 28.11.2017 tarihli yazısında sağlıklı bir veri tabanın bulunmadığını; ... Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikasının ....02.2018 tarihli yazısında yurt dışı satış sorumlusu/toptan satış müdürü olarak çalışanların sendika üye olmadığından ücrete ilişkin veriye sahip olmadıklarını ifade ettikleri görülmektedir.

6. Dinlenilen tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacı, davalıya ait işyerinde satış sorumlusu/toptan satış müdürü olarak görev yaptığını ispatlayamamıştır. Davacının yaptığı işin niteliği, dinlenilen tanık beyanları, bankadan kredi çekmek için işverenin düzenlediği ücret miktarını gösterir belgelerin ücreti ... başına belirlemeyeceği hususu ve tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda; davacının ücretinin net 2.500,00 TL olduğu kabulü ile işçilik alacaklarının hesaplanması gerekirken ücretin net 6.000,00 TL olduğu kabulü ile hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.