"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2729 E., 2022/1776 K.
DAVA TARİHİ :15.02.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 30. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/68 E., 2022/373 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kamu düzeni yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı ... Bakanlığına bağlı Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, aynı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde gereğince davacının kadroya geçmeden önce aldığı ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının kadroya geçtikten sonra da uygulanmaya devam etmesi gerektiğini, kadroya geçmeden önceki dönemde davacıya hizmet alım sözleşmelerine göre asgari ücretin belirli bir oran fazlası tutarında ücret ödendiğini, sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasında da asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden kadroya geçirilmesine rağmen, davalının çalıştığı Hastane işyerinde 01.01.2019 tarihinden itibaren asgari ücretin %15 ila %200 arasında değişen oranlardaki yüzdelik fazlalıklarında indirime gidilmek suretiyle ücret ile birlikte diğer alacakların eksik ödenmeye başlandığını ileri sürerek
davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davanın kısmi alacak davası şeklinde açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının bu tarih sonrasında, kadroya geçiş öncesinde hizmet alımı yapılan şirketlerle olan ... ... sözleşmelerindeki kuralların uygulanması ve ücretlerin ödenmesi beklentisinde olmasının doğru olmadığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, bu hükme göre kapsamdaki işçilerin 02.04.2018 olan kadroya geçiş tarihindeki ücretlerinin taban ücret kabul edilerek günlük brüt ücretlere %4 zam yapılması gerektiğini ve davacının ücretine de bu şekilde zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, 01.01.2019 ve takip eden dönemlerde de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yazısındaki zamların uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini, iddia edilenin aksine işçilerin sözleşmesinde herhangi bir oranın yazılı olmadığını, yanı sıra davacı tarafça istenen faiz türü ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğu ve bu düzenlemenin her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı gerekçesiyle, belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca dosyaya sunulan bordrolar ile banka kayıtları karşılaştırılarak yapılan, 30.03.2022 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda, fark ücret alacağı talebinin kabulü ile davacının ilave tediyeye yönelik talebinin maddi hatadan kaynaklı olduğu yönündeki beyanı gereğince bu alacak için davanın açılmamış sayılması gerektiğinin anlaşıldığı belirtilmek ancak nihai olarak ilave tediye alacağı talebi reddedilmek suretiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının, Bakanlık nezdinde sürekli işçi kadrosuna 696 sayılı KHK ile değişik 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca 02.04.2018 tarihinde geçirildiğini, bundan önceki dönemlerde Bakanlıktan hizmet alım yoluyla ihale alan şirketlerle akdettiği ... ... sözleşmelerine göre çalışan davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da hizmet alım sözleşmelerinin devam ettiği döneme ilişkin kural, uygulama ve ücretleri isteme beklentisi içinde olmasının doğru olmadığını, davalı İdare ile davacı arasında asgari ücretin belli oranda fazlasının ödeneceğine dair ... ... sözleşmesi hükmü olmayıp davacı işçinin tümüyle 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Gereğince İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'ne tâbi olduğunu, bu kapsamda davacıya ücret ve mali haklarına ilişkin Bakanlıkça yapılan ödemelerin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüşü alınarak bu doğrultuda yapıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2019 yılı Ocak ayı için ücretinin artık geçerliliği olmayan hizmet alım sözleşmesi ekindeki zam oranının uygulanması ve üzerine Yüksek Hakem Kurulu zammının ilave edilmesi suretiyle hesaplanmasının hatalı olduğunu, bu durumun Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvuru üzerine verilen 17.07.2020 tarihli karar ile de açıkça teyit edilmiş olduğunu, yanı sıra bir an için davanın kabulüne hükmedileceği düşünülse bile davacı vekilinin aynı konuda ... ... Mahkemelerinde seri hâlde açılmış yüzlerce davası olduğu hâlde tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin açıkça kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinde açıkça davacı işçiye her ay brüt asgari ücretin belli oranda fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağının kararlaştırılarak artış oranının açıkça tespit edilmiş olduğu ve sözü edilen kuralın her asgari artış dönemi için işvereni bağlayacağı; bu durumda davacının fark alacağı talebinin haklı bulunduğu, davacı vekilinin aynı gün aynı mahkemede 10 dosyadan daha fazla dosya için seri dava açtığı hususunun ispat edilememesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesi gereğince tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu iddiasının da yerinde bulunmadığı, yanı sıra kamu düzeni bakımından yapılan incelemede İlk Derece Mahkemesi tarafından harçtan muaf olan davalı Bakanlık aleyhine harca hükmedilmesinin ise hatalı olduğu belirtilmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin doğru belirlenip belirlenmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 32 nci maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelerle temyiz eden tarafın sıfatına göre davalı vekilinin aşağıdaki (3) numaralı paragrafın dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacının ücretinin, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin aylık ücrete ilişkin 7 nci maddesindeki oran dikkate alınmaksızın hatalı belirlendiği, temel ücretin hatalı belirlenmesi nedeniyle davacıya eksik ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Buna göre taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu ücret farkı alacağının hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Ne var ki davacı vekilinin dava dilekçesi içeriğinde 01.01.2019 tarihinden itibaren ücret ve buna bağlı olarak ayrı ayrı saydığı alacakların eksik ödendiğinden bahisle açıklamalarda bulunmasına karşın sonuç kısmında diğer alacak kalemlerini belirtmeksizin 3.000,00 TL fark ücret, 500,00 TL fark ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmesi nedeniyle, Mahkeme tarafından 23.....2021 tarihli ön inceleme duruşmasında 6100 sayılı Kanun'un 31 inci ve 194 üncü maddeleri uyarınca talebe dair açıklamada bulunulması için kesin süre verilmesi üzerine, davacı vekilince 08.07.2021 tarihli dilekçe sunularak dava konusu talebin 01.01.2019 ile 31.01.2020 arası eksik ödenen temel ücret farkından ibaret olduğu, ilave tediyeye yönelik talebin maddi hatadan kaynaklandığı belirtilmiştir. Buna karşın hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2019 ile 23.09.2020 tarihleri arasındaki dönem için fark ücret alacağı hesaplanmış, ıslah işlemi de yine 01.01.2019-23.09.2020 tarihleri arasındaki dönem için belirlenen toplam hesaplama tutarına ilişkin olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, temyiz konusu fark ücret alacağı bakımından ıslah dilekçesi ile artırılan miktar üzerinden kabule dair karar verilmiş ise de davacı tarafın davaya konu talebine açıklık getirdiği 08.07.2021 tarihli dilekçedeki talep aşılarak fark ücret alacağının hüküm altına alınması 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırıdır. Şu hâlde taleple bağlı kalmak suretiyle fark ücret alacağının, 01.01.2019-31.01.2020 tarihleri arasındaki dönem ile sınırlı kalmak üzere hesaplanıp hüküm altına alınması yerine taleple bağlılık ilkesi gözetilmeden karar verilmesi hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.