Logo

9. Hukuk Dairesi2022/2185 E. 2022/3164 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fark ücret alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihi hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ödeme için kesin bir vade belirtilmediğinden, davalı işverenin temerrüdünün kendiliğinden gerçekleştiği kabulünün hatalı olduğu ve davacının, arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle davalıyı temerrüde düşürdüğü gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 20. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.

2-Taraflar arasında fark ücret alacağına uygulanan faiz türü ve faiz başlangıç tarihleri hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

İlk Derece Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan fark ücret alacağı bakımından takip eden ayın 15’inci günü itibariyle temerrüdün meydana geldiği kabulüyle 07.06.2021 tarihli bilirkişi raporuna atıfla faiz işletilmesine karar verilmiş ise de; davacının 02.04.2018 başlangıç tarihli iş sözleşmesinin ücrete ilişkin 7. maddesinde; “işçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15'i ile bir sonraki ayın 14. günüdür” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade tayini söz konusu olmadığından temerrütün kendiliğinden gerçekleştiği yönündeki kabul yerinde değildir. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla mahkemece fark ücret alacağına ilişkin arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

Açıklanan husus bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

Sonuç:

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yukarıda yazılı sebepten, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının 2 bendinin tamamen çıkartılarak yerine ;

“1-Brüt 7.597,05 TL fark ücret alacağının anlaşamamaya dair son tutanak tarihi olan 25.01.2021 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine”, rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.