Logo

9. Hukuk Dairesi2022/3283 E. 2022/4474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucu verilen karara karşı hangi kanun yoluna başvurulacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulup göreve başlamasından sonra verilen ilk derece mahkemesi kararlarına karşı 1086 sayılı HUMK’un temyiz hükümlerinin uygulanamayacağı, bu durumda Anayasa Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapılarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması gerektiği gözetilerek, dosyanın istinaf incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

Dava, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadeye karar verilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 20.08.2015 tarihinde “ekip lideri olarak görev yapan davacının ekipte bulunanlar arasında geçen tartışmalarda ve meydana gelen kavgalarda, kendisine durumun iletilmesi ve konunun çözümlenmesi istenilmesine rağmen, ekip üyeleri arasında eşit mesafede durarak konunun çözümlenmesi yönünde herhangi bir girişimde bulunmadığı, bu durumu işverenine iletmediği, kendi savunmasına göre olayların ve şikayetlerin uzun zamandan beri devam ettiği anlaşılmasına rağmen davacının yönetici olarak olaylara tam ve zamanında müdahale etmeyip ekip içerisinde huzursuzluğun artmasına, iş barışının bozulmasına sebebiyet verdiği, diğer taraftan işvereni hakkında olumsuz, eleştiri boyutunu aşacak nitelikte şikayete varan ifadelerle işverenle aralarında organik bağ bulunduğu kabul edilen diğer davalıların yetkililerine mailler gönderdiği, mevcut olaylar karşısında davacının sergilediği tutum ve davranışlar nedeniyle iş akdinin devamının davalı işverenden beklenemeyeceği, buna bağlı olarak iş akdinin feshinin geçerli nedene dayandığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karara karşı taraf vekillerinin temyiz yoluna başvurması üzerine Dairemizin 12.05.2016 tarihli, 2015/30031 esas ve 2016/11993 karar sayılı ilamı ile “özellikle davacı hakkında verilen dilekçeler ve tanık anlatımları değerlendirildiğinde davacının davranışlarının işyerinde olumsuzluğa yol açtığı, çalışma barışının bozulduğu, feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddedildiğinin anlaşılmasına göre kararın bu değiştirilmiş gerekçeyle onanmasına” karar verilmiştir.

Davacı vekilince kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılmasının istenilmesi üzerine Dairemizin 13.10.2016 tarihli, 2016/30537 esas ve 2016/17822 karar sayılı ilamı ile talebin reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafın Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru sonrasında, Anayasa Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli kararı ile başvurucunun kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ve Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ... 8. İş Mahkemesine (E.2015/104, K.2015/565) gönderilmesine karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin kararı üzerine ... 8. İş Mahkemesince yeniden yargılama yapılmak suretiyle 09.12.2021 tarih, 2021/21 esas ve 2021/407 sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı davacı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.

Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

31.03.2011 gününde kabul edilip 14.04.2011 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 30. maddesi gereğince 6100 sayılı Kanuna eklenen geçici 3. maddenin 1. fıkrası ile “Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü düzenlenmiştir.

07.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de ilan edildiği üzere 5235 sayılı Kanunun 24 ve 2. maddeleri uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin, 20.07.2016 tarihi itibari ile tüm yurtta göreve başlaması nedeniyle bu tarih ve sonrasında verilen İlk Derece Mahkemesi kararları hakkında 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması olanağı kalmamıştır.

Somut olayda, Anayasa Mahkemesi kararından önceki yargılama sürecinde İlk Derece Mahkemesi kararı sonrasında Dairemizce “onama” kararı verildiği, Anayasa Mahkemesince, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlaline ilişkin sonuçların ortadan kaldırılması ve “yeniden yargılama yapılması” için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderildiği, İlk Derece Mahkemesince yeniden yargılama yapılmak suretiyle 09.12.2021 tarihinde karar verildiği açıktır. Bu halde İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmalıdır. Her ne kadar Mahkemece 09.12.2021 tarihinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karara karşı davacı tarafından temyiz dilekçesi sunularak dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmişse de Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı tarihten sonra verilen İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda değinilen kanun hükmü ışığında Dairemizce incelenemeyeceği anlaşılmakla; istinaf kanun yolu incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.

Sonuç:

Yukarıda açıklanan sebeple, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere MAHKEMESİNE İADESİNE, 13/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.