Logo

9. Hukuk Dairesi2022/434 E. 2022/1075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverence haksız olarak işten çıkarıldığını iddia ederek açtığı davada, işçinin aylık ücretinin tespiti ve buna bağlı olarak kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti alacaklarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının ücretine ilişkin iddiasını ispatlayamadığı ve dosya kapsamına göre davacının son ücretinin 700 USD olarak kabul edilmesinin daha uygun olacağı değerlendirilerek, mahkemenin 1.500 USD üzerinden hüküm kurması hatalı bulunmuş ve karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ...’da bulunan şantiyesinde 25/11/2006-25/04/2008 tarihleri arasında aşçı olarak 1.500 USD ücretle çalıştığı, iş akdinin işverence haksız feshedildiği iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 2016/23931 esas ve 2020/8641 sayılı kararı ile; “(…) Somut uyuşmazlıkta; Davacı aşçı olarak 1.500 USD ücretle çalıştığını iddia etmiştir. Ücret miktarını davacının ispat etmesi gerekir. Davacı tanıkları davacının asgari ücretin üzerinde ücret aldığını belirtmiş ancak miktarını beyan etmemiştir. Emsal ücret araştırması yapılmadığı gibi ödemeye dair banka kayıtları da getirtilmediğinden aylık ücreti tespite yarar delil elde edilemediği halde davacının aylık ücretinin davacı iddiasına göre belirlenmesi isabetli değildir. Mahkemece, davalıya yapılan ödemeleri gösterir banka kayıtları getirtilmeli, davacının davalının yurt dışındaki işyerinde yaptığı iş ve kıdemi de bildirilerek yukarıda açıklanan şekilde ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ile Türkiye İstatistik Kurumu'nun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmındaki bilgilerle belirlendikten sonra, usulü kazanılmış haklar da dikkate alınarak varılacak sonuca göre davacının aylık ücret miktarı belirlenerek yapılacak hesaplama ile talep konusu alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. (…) Kabule göre de; Hüküm yerinde yıllık izin ücretinin reddine karar verildiği halde gerekçede yıllık izin ücreti alacağının kabulüne karar verildiği belirtilerek gerekçe ile hüküm arasındaki açık çelişki oluşturulması bozma nedenidir. (…) Ayrıca dava değeri 500 USD gösterilen yıllık izin ücretinin reddine karar verildiğine göre karar tarihindeki kur üzerinden belirlenecek tutara göre davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken davalı lehine 900,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.” gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan emsal ücret araştırması neticesinde davacının iddiası doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe :

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Taraflar arasında aylık ücret miktarı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

Somut olayda, davacı aşçı olarak 1.500 USD ücretle çalıştığını iddia etmiş, Mahkemece davacı iddiası kabul edilerek alacaklar hesaplanmıştır. Dairemizce emsal ücret araştırması yapılarak davacının ücretinin belirlenmesi için karar bozulmuştur. İlk Derece Mahkemesince bozma doğrultusunda emsal ücret araştırmasına yönelik İnşaat işçileri sendikasına müzekkere yazılmış ve Türkiye İstatistik Kurumunun “kazanç bilgisi sorgulama” ekranından 2006 ve 2010 yılına ilişkin ücret bilgileri dosya içerisine alınmıştır. İnşaat işçileri sendikası, sendikalı olsun ya da olmasın 2008 yılındaki ücretin net 2000-2100 USD arasında olabileceğini bildirdiği, Türkiye İstatistik Kurumunun kazanç bilgisi sorgulama raporuna göre ise 2006 yılında brüt 826,00TL, 2010 yılında ise brüt 1.036,00 TL olabileceğinin belirlendiği anlaşılmaktadır. Bozma öncesinde dinlenilen davacı tanıkları davacının asgari ücretin üzerinde ücret aldığını belirtmiş ancak miktarını beyan etmemiştir. Mahkemece emsal ücret araştırması ve tanık beyanları doğrultusunda davacının 1.500,00 USD ücret ile çalıştığı kabulüyle alacakları hüküm altına alınmıştır. Davacı aşçı olarak çalışmakta olup sendikalı da değildir, emsal ücretin inşaat işçileri sendikasına sorulması ve bu sendika tarafından bildirilen ücretin dikkate alınması hatalıdır.

Dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı ücrete ilişkin iddiasını ispatlayamamış olup davacının son ücretinin net 700 USD olarak kabul edilmesinin daha uygun düşeceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince davacının son ücreti net 700 USD kabul edilerek dava konusu alacakların hesaplanması gerekli iken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne göre karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.