Logo

9. Hukuk Dairesi2022/4371 E. 2022/4841 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muvazaa iddiasına dayalı alacak davasında verilen kararın temyiz edilebilirliği.

Gerekçe ve Sonuç: Davada hüküm altına alınan miktar ile bozma öncesi ve sonrası kararlar arasındaki farkın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davacı ve davalı vekillerinin temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Somut dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan, temyiz kesinlik sınırı kabul ya da reddedilen alacak tutarına göre belirlenmelidir.

Dosya içeriğine göre davalı Elektrik Üretim A.Ş.'nin özelleştirildiği tarihe kadar olan dönem için talepte bulunulduğu, özelleştirme tarihinden sonraki dönemin uyuşmazlık konusu olmadığı ve somut davada verilen hükmün temyiz kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Somut dosyada, davalı aleyhine hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar 5.649,53 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Davacı temyizi yönünden ise davacının, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen ilk kararı temyiz etmediği ve bozmadan önce hüküm altına alınan miktar ile bozmadan sonra hüküm altına alınan miktar arasındaki farkı temyiz konusu edebileceği anlaşılmıştır. Bozmadan önceki karar ile bozmadan sonraki karar arasındaki miktar farkı da 76.853,47 TL olup yine Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu durumda, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden reddine karar verilmelidir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz dilekçelerinin REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.