Logo

9. Hukuk Dairesi2022/4393 E. 2022/5494 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, kadroya geçirildikten sonra iş sözleşmesinde belirtilen orandan düşük ücret aldığı iddiasıyla açtığı alacak davasında, dava tarihi ile arabuluculuk son tutanağı tarihi arasında kalan süreye ilişkin ücret alacağı için arabuluculuk şartının yerine getirilip getirilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3/1. maddesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, somut olayda ise arabuluculuk faaliyetinin son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan dönem için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği gözetilerek mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 26. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 30. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; davacının davalı Bakanlığa bağlı hastane işyerinde hizmet alım sözleşmelerine dayalı olarak taşeron şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kadroya geçirildiğini, kadroya geçerken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacı işçinin ücretinin asgari ücretin % fazlası olarak belirlenmesine karşın ücretinin eksik ödendiğini ileri sürerek, 01.04.2018 tarihinden itibaren fark ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ücretinde herhangi bir azalma olmadığını, ayrıca Toplu İş Sözleşmesi uyarınca belirlenen % 4'lük zam artışının da yapıldığını, davacının ücretinin mevzuata uygun olarak ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1) b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3/1 maddesi uyarınca; Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup, maddenin 2. fıkrasında ise; "Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." denilmiştir.

Somut olayda; davacı vekili tarafından, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 127. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmün Kararname’ye eklenen geçici 23. maddesi kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin, geçiş esnasında tanzim edilen belirsiz süreli iş sözleşmesinin aylık ücretin düzenlendiği 7. maddesinde yazılı bulunan oran dikkate alınmaksızın temel ücretinin hatalı belirlenmesi nedeniyle eksik ödeme yapıldığı iddiasıyla arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 23.05.2019 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 24/07/2019 tarihinde dava açılmıştır. Bununla birlikte mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki dava konusu alacaklara ilişkin hesaplamalar 24.07.2019 olan dava tarihine kadar yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir.

Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan, 23.05.2019 son tutanak tarihi ile 24.07.2019 dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir iken ,yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir.

Sonuç:

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.