Logo

9. Hukuk Dairesi2022/4591 E. 2022/4974 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, kadroya geçişi sırasında yapılan iş sözleşmesinde belirlenen ücrete aykırı olarak ücretinin düşürüldüğü iddiasıyla açtığı alacak davasında, arabuluculuk şartının ve harç istisnasının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, arabuluculuk son tutanağı ile dava açma tarihi arasında oluşan ücret alacağı için arabuluculuk yoluna başvurmaması ve davalı idarenin harçtan muaf olmasına rağmen yargılama giderlerine hükmedilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararı ve bu kararı onayan istinaf mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 59. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; davacının davalı Bakanlığa bağlı hastane işyerinde hizmet alım sözleşmelerine dayalı olarak taşeron şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında kadroya geçirildiğini, kadroya geçerken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacı işçinin ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesine karşın 2019 yılı başında ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek, davacının ücret, ikramiye, ulusal bayram ile genel tatil ve ilave tediye fark alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ücretinde herhangi bir azalma olmadığını, ayrıca Toplu İş Sözleşmesi (TİS) uyarınca belirlenen % 4 oranında zammın da yapıldığını, davacının ücretinin mevzuata uygun olarak ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1) b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3/1 inci maddesi uyarınca; Kanuna, bireysel veya TİS'e dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup, maddenin ikinci fıkrasında ise; "Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." denilmiştir.

Somut olayda; davacı vekili tarafından, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken, 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmün Kararname’ye eklenen geçici 23 üncü maddesi kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin, geçiş esnasında tanzim edilen belirsiz süreli iş sözleşmesinin aylık ücretin düzenlendiği 7 inci maddesinde yazılı bulunan oran dikkate alınmaksızın temel ücretinin hatalı belirlenmesi nedeniyle ücret, TİS'e dayalı ücret farkları, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının eksik ödendiği iddiasıyla arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 05.11.2020 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 25.11.2020 tarihinde dava açılmıştır. Bununla birlikte mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki dava konusu alacaklara ilişkin hesaplamalar 25.11.2020 tarihine kadar yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir.

Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan, 05.11.2020 son tutanak tarihi ile 25.11.2020 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir.

3- 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca genel bütçeye dâhil idarelerin bu Kanun’un 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan müstesna olacağı belirtilmiş olmasına rağmen harçtan muaf olan davalıya yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurulan bentte harç yüklenmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.