Logo

9. Hukuk Dairesi2022/5019 E. 2022/5647 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı ve buna bağlı olarak ücret ve ilave tediye alacaklarının hesaplanması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendikaya üyelik tarihinin tespit edilmesi ve buna göre toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkının doğduğu, davacının muvazaa iddiasının ise bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği ve usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uygun olarak verdiği karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin 19.06.2015 tarihine kadar olan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının ... 2. İş Mahkemesinin 2015/204 Esas, 2016/173 Karar sayılı kararı ile hükme bağlanarak ödendiğini, 20.06.2015 tarihi sonrasında ise ödeme yapılmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin ücret farkı alacakları nedeni ile 50,00 TL ve 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun gereği50,00 TL ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacının ihale alan firmanın çalışanı olduğunu ve numune alma ve hazırlama işinin asıl işin parçası olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.02.0218 tarihli ve 2016/822 Esas, 2018/170 Karar sayılı kararıyla; davalı Şirket ile ihbar olunan Şirketler arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek davacının ücret farkı ve ilave tediye ücreti taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinden ihale ile iş alan ihbar olunan adı geçen firmaların işyeri tescilini yaptırdıklarını ve Bölge Müdürlüğü tarafından tescili yapılan işyeri ile ilgili herhangi bir inceleme gereği duyulmadığını, dolayısı ile iş müfettişlerince yapılmış bir muvazaa tespiti de bulunmadığını, adı geçen firmaların işin yönetimine Teşekküllerinden ayrı olarak sahip olup Teşekkülleri ile muvazaalı bir ilişkiye girmelerinin söz konusu olmadığını, bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu işte muvazaa olduğu yönünde varsayıma dayalı kanaat kurulduğu ve ücret ile ilave tediye alacakları hesaplamalarının buna göre yapıldığının görüldüğünü, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, dava konusu işçi alacaklarından olan tediye alacağına yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizi uygulanmışsa da bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17/03/2020 tarihli ve 2018/1499 Esas, 2020/730 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilinin muvaaza iddiasının kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine, davacı vekilinin dava ve ıslah dilekçesinde ilave tediye alacağı için mevduata bankalarca uygulanan en yüksek faiz talep etmesi karşısında Mahkemece ilave tediye alacağı için taleple bağlılık kuralı gereği yasal faiz oranını aşamak kaydıyla bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 15.02.2021 tarihli ve 2020/6533 Esas, 2021/3691 Karar sayılı ilâmıyla;

"...

Davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya 18/01/2016 tarihinde üye olduğu görülmektedir. Öncelikle ilgili sendikadan davacının üyeliğinin işverene bildirilip bildirilmediği araştırılmalı, bu durum sabit ise davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücretine, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre hesaplanacak olan fark ücret ve ilave tediye alacakları; toplu iş sözleşmesinden faydalanmadığı dönem yönünden ise fiilen aldığı ücrete göre hesaplanacak olan ilave tediye alacağı hüküm altına alınmalıdır. Bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak davacının sendika üyelik tarihi tespit edilerek alınan hesap raporu sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, davalı Kurum ile ihbar olunan Şirketler arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi talebiyle temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriği, bozmanın kapsamı ve mahiyetine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi gereğince işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma taraf işçi sendikasına üyelikle veya sendikaya dayanışma aidatı ödemekle mümkündür.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta, bozma kararının kapsamı, davacının muvazaa iddiasının bozma kararı dışında kalması ve davacı lehine usuli kazanılmış hak teşkil etmesi, davacının sendika üyelik tarihinin tespiti ile alınan hesap raporunun denetime elverişli olması karşısında Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmaktadır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

T.H.