Logo

9. Hukuk Dairesi2022/5160 E. 2022/5707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili ve kıdem tazminatı alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, bekçi olarak çalıştığı villada ikamet etmesi nedeniyle iş ve özel hayatının iç içe geçmiş olması, fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının doğmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Yalova İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketlerin sahiplerine ait villada 01.07.2003-18.07.2016 tarihleri arasında çalıştığını, yılın 12 ayı 24 saat bekçilik ve bahçıvanlık yaptığını, asgari ücretle çalıştığını, iş sözleşmesine haksız ve nedensiz olarak son verildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsili talebinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirketin yazlık konut olarak kullandığı taşınmazda 01.07.2003 tarihinde bahçe işlerinde görevli personel olarak işe başlayıp 18.07.2016 tarihinde işten ayrıldığını, kendisi ayrılmasına rağmen davalı Şirket tarafından mağdur olmaması için çalıştığı süreye ilişkin haklarının ödeneceğinin bildirildiğini ve kendisine kıdem ve ihbar tazminatına yönelik bir kısım ödeme yapıldığını, davacının işyerinde fazla çalışma yapmasını gerektiren, hafta tatilinde, dinî ve millî bayramlarda çalışmasını gerektiren herhangi bir iş bulunmadığını, davacının yaşadığı ev orası olduğu için kendi tabiriyle 24 saat orada kaldığını, günde 8 saat çalışmasını gerektiren bir çalışmasının dahi söz konusu olmadığını, bir evin bahçesinde 24 saat iş yapılmış olmasının hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına yönelik ödemelerin mahsubu ile ihbar tazminatının tamamının ödendiği, kıdem tazminatında ise bakiyesinin kabulünün gerektiği, yıllık izin kullandırıldığına veya ücretinin ödendiğine dair belge sunulmadığı, tanık beyanlarına göre davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı, ancak işverenin bu ücretin ödendiğine dair ödeme belgesi sunmadığı, yine asgari geçim indirimi alacağının ödendiğinin de işverence ispatlanamadığı, fazla mesai ve hafta tatili ücreti talepleri yönünden ise davacının yaptığı işin işverene ait villa ve onun bahçesinin korunması, bekçiliği ve diğer bir kısım hizmetlerinin görülmesi olduğu, bekçilik ve bahçıvanlık ve diğer normal yaşam ilişkisinin iç içe girdiği durumlarda fazla mesai yapma ve hafta tatillerinde çalışma durumunun söz konusu olamayacağı gerekçesiyle fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ihbar tazminatının reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının fazla mesai ve hafta tatili ücretinin reddi kararının hatalı olduğunu, çalışma şartları nedeni ile hiç bir şekilde sosyal hayatının kalmadığını ve kıdem tazminatı hesaplanırken giydirilmiş ücret üzerinden hesaplama yapılmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işyeri olan villada davacının bekçi olarak çalışıp orada oturması nedeniyle, çalışma hayatı ile ev hayatı birbirinin içerisine girdiği için fazla mesai ve hafta tatili alacakları olmadığından bu alacakların reddine dair kararın yerinde olduğu, ayrıca davacı kıdem tazminatı alacağının giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmamasını istinafa taşımış ise de dava dilekçesinde ücret yanında sosyal hak talebinde bulunmadığı için yapılan hesaplama doğrultusunda verilen kararın yerinde olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçeisnde;

davacının fazla mesai ve hafta tatili ücretinin reddi kararının hatalı olduğunu, çalışma şartları nedeniyle hiçbir şekilde sosyal hayatının kalmadığını, kıdem tazminatı hesaplanırken giydirilmiş ücret üzerinden hesaplama yapılmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe:

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının fazla mesai yapıp yapmadığı, hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı ve kıdem tazminatı hesabına esas alınan ücrete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 inci ve 46 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi,

3. Değerlendirme

Hükme esas alınan bilirkişi raporunun içeriği, tanık beyanları, yapılan işin niteliği ile dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve karardaki gerekçenin dosya içeriğine uygun olduğu görülmüştür.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.