Logo

9. Hukuk Dairesi2022/5736 E. 2022/6530 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyan mahkemenin, bozma öncesi kararda hüküm altına alınan ve bozma kapsamında olmayan işçilik alacaklarını, bozma sonrası aynı miktarda belirlemesine rağmen, farklı hesaplama yöntemi kullanarak hüküm altına alıp alamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, bozma öncesi kararda hüküm altına alınan ücret miktarının davacı tarafından temyiz edilmemesi ve bozma sonrası yapılan araştırmada da aynı ücret miktarının belirlenmesi nedeniyle, bozma kapsamı dışında kalan ve davalı yararına usulü kazanılmış hak teşkil eden bu kısımların, ilk karardaki hesaplamaya göre hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararını bozmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 07.01.2009-18.09.2013 tarihleri arasında iş makinesi operatörü olarak kesintisiz çalıştığını, son net ücretinin 2.200,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davacı tarafından keşide edilen 18.09.2013 tarihli ihtarname ile fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, resmî bayram ve resmî tatil ücretlerinin ödenmemesi, gerçek ücretin bordroya tam yansıtılmaması ve eksik ödenmesi nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 17.09.2019 tarihli 2017/24006 Esas, ve 2019/16506 Karar sayılı ilâmı ile dava dışı şirketler ile davalı şirket arasında herhangi bir bağ bulunup bulunmadığı, varsa ne tür bir hukuki ilişki bulunduğu da açıklığa kavuşturulmak suretiyle davacının çalışma süresinin belirlenmesi, bu sürenin kesintisiz olup olmadığının netleştirilmesi ve sonucuna göre dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek davalı şirketin uyuşmazlık konusu döneme ilişkin alacaklardan sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ayrıca emsal ücrete yönelik herhangi bir araştırma yapılmadan ve tanık anlatımları denetlenmeden son aylık (net) ücret miktarının 2.200,00 TL olduğunun kabulü ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Bozma ilâmından sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).

Somut uyuşmazlıkta, bozma ilâmından önce Mahkemece verilen ilk kararda davacının günlük brüt ücretinin 98,33 TL, giydirilmiş brüt ücretinin 105,26 TL olduğu kabul edilerek hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmış, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce aylık ücret miktarı yönünden eksik araştırma ile karar verildiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. Bozma ilâmına uyulmasına karar veren Mahkemece bozma doğrultusunda gerekli araştırma yapılmış; sonuç olarak davacının aylık ücretinin bozma öncesi kabul edilen miktar ile aynı olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkemece bozma sonrası kabul edilen ücret miktarının aynı olduğu ve ilk kararın da davacı tarafından temyiz edilmediği dikkate alındığında, günlük brüt ücretin 102,58 TL, giydirilmiş brüt ücretin ise 109,51 TL olduğu kabul edilerek hesaplanan alacakların hüküm altına alınması davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.