Logo

9. Hukuk Dairesi2022/5871 E. 2022/7217 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçinin kıdem, ihbar ve yıllık izin alacakları davasında, işverence ödenen yemek ve servis yardımlarının parasal değerinin bilinmemesi nedeniyle belirsiz alacak davası açılıp açılamayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücretinin tam olarak tespit edilemediği, giydirilmiş ücrete dahil olan yemek ve servis yardımlarının parasal değerinin belirlenmesi için işveren nezdindeki bilgilere ihtiyaç duyulduğu, işverenin işçiye gerekli belgeleri teslim ettiğine dair bir kanıt sunmadığı ve bu nedenle alacağın belirsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

AVUKAT ...

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, yemek ve servis yardımlarından faydalandığını ancak fesih tarihi itibarıyla ayni yardımların parasal değerinin bilinmediğini, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, kullanmadığı yıllık izinlerinin karşılığı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini ve davacının taleplerinden sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.05.2014 tarihli ve 2013/30725 Esas, 2014/13734 Karar sayılı kararı ile dava konusu edilen kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının gerçekte belirli alacak olmaları ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyekleri, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağı yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

Mahkemenin 01.12.2014 tarihli ve 2014/503 Esas, 2014/629 Karar sayılı kararı ile bozma kararına karşı direnilmesine karar verilmiştir.

Direnme kararı, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.12.2020 tarihli ve 2015/3110 Esas, 2020/975 Karar sayılı kararıyla dava değerinin para ile ölçülebilir nitelikte olduğundan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun (492 sayılı Kanun) 28 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince dava değeri üzerinden hesaplanacak karar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin olarak ödenmesi gerektiği, bununla birlikte davacının, dava açarken nispi peşin harç yatırmayıp sadece maktu harç yatırdığından ve buna göre 492 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi gereğince herhangi bir işlem yapılamayacağından, Mahkemece harç eksikliğinin tamamlattırılması ve daha sonra işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesine göre uygulanmakta olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429 uncu maddesi gereğince usulden bozulmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.12.2020 tarihli ve 2015/3110 Esas , 2020/975 Karar sayılı usul bozması üzerine Mahkemenin 25.02.2021 tarihli ve 2021/29 Esas, 2021/131 karar sayılı kararı ile Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2013/30725 Esas, 2014/13734 Karar sayılı bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 24.06.2021 tarihli ve 2021/6451 Esa , 2021/10888 Karar sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının esastan incelenmediği gözetilerek direnmeye uygun karar verilmesi gerekirken direnmeden dönülerek bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulmasının usuli kazanılmış hak ihlaline yol açtığı gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

Mahkemenin 16.09.2021 tarihli ve 2021/249 Esas, 2021/468 Karar sayılı kararı ile Yargıtay (Kapatılan ) 22. Hukuk Dairesinin 2013/30725 Esas, 2014/13734 Karar sayılı bozma kararına karşı direnilmesine karar verilmiştir.

Direnme kararı, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.2022 tarihli ve 2021/1016 Esas, 2022/114 Karar sayılı kararıyla davacının aldığını iddia ettiği ücret miktarı ile kabul edilen ücret miktarı dikkate alındığında ücret miktarı konusunda ihtilaf bulunduğu, kıdem ve ihbar tazminatları hesabına esas olan giydirilmiş ücrete işçinin asıl ücretine ek olarak sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatlerin de dâhil edilmesi gerektiği, bu kapsamda davacıya ayni olarak sağlanan yemek ve servis yardımlarının parasal değerinin tazminat hesabında göz önünde tutulması gerektiği, işveren tarafından kanunun kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirerek gerekli belgeleri işçiye teslim ettiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığının anlaşıldığı, bu durumda işçinin alacağını belirleyecek verilerin elinde bulunduğundan söz etmenin mümkün olmadığı, uyuşmazlık konusu istemlerin belirlenebilmesi için davalıda bulunan bilgi ve belgelere ihtiyaç duyulduğunun anlaşıldığı ve bu hâlde anılan alacakların belirlenebilir olmadığı ve belirsiz alacak davasına konu edilebilecekleri gerekçesiyle direnme kararının yerinde olduğu kabul edilerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilâmında açıklanan bozma nedenine göre davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.2022 tarihli kararıyla dava dosyasının Dairemize gönderilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.