Logo

9. Hukuk Dairesi2022/6168 E. 2022/7036 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, geçiş sonrası düzenlenen iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin eksik ödenip ödenmediği ve talep ettiği fark alacağının olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının davasını kısmi dava olarak açması nedeniyle mahkemenin davacının alacağını tam olarak belirleyip, ıslah talebi olmadığı göz önünde bulundurularak taleple bağlı kalarak karar vermesi gerekirken, alacağın tam olarak tespit edilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 56. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"... emsal nitelikteki ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 2021/2434 Esas-2021/2631 Karar sayılı kararında;

“Davacının ücretini düzenleyen iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde …. temerrüt hükmü yer almamaktadır. Mahkemece hüküm altına alınan alacaklara dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir. Yine dava şartı arabuluculuk gereği davacı tarafça 13.03.2020 tarihinde arabulucuya başvurulmuştur. Arabulucuda müzakere edilen alacaklar bu tarihten önceki döneme ilişkindir. ….Mahkemece davacının arabulucuya başvuru tarihine kadar olan alacakları hesaplatılarak dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmek suretiyle ücret, ilave tediye ve ikramiye alacakları hakkında yeniden bir karar verilmelidir.” denmiştir.

Yukardaki emsal Bölge Adliye Mahkemesi kararına göre alacaklar arabuluculuğa başvuru tarihine kadar hesaplanmalıdır.

Bilirkişi raporunda ise arabuluculuğa başvuru tarihi olan 25.08.2020 tarihini geçer şekilde 26.10.2020 tarihine kadar hesaplama yapılmıştır.

Ancak, eldeki dosyada davacı vekili son celsede ıslah dilekçesi vermek istemediğini belirtmiştir. Bu nedenle sadece dava dilekçesindeki miktara hükmedilmiştir. Arabuluculuk başvuru tarihinden sonraya ilişkin olmakla hükmedilmemesi gereken miktar (yani, arabuluculuğa başvuru tarihi olan 25.8.2020 tarihinden sonraki dönem için bilirkişi raporunda hesaplanan miktar) bilirkişi raporundaki hesaplamalar incelendiğinde yaklaşık 465,00 TL civarında olup, aynı bilirkişi raporundaki toplam hesaplama 4.426,00 TL olduğundan, davacı vekili de ıslah etmediğinden (duruşmada ıslah etmeyeceğini belirttiğinden), arabuluculuğa başvuru tarihinden öncesine ait yani arabuluculuk konusu edilen davacının alacağı, aşağıda hükmedilen dava dilekçesindeki miktardan fazla olduğundan, arabuluculuğa başvuru tarihinden sonraki bir döneme ait bir miktara aşağıda hükmedilmediğinden, arabuluculuk dava şartı nedeni ile reddedilen miktar da aşağıda olmamıştır...." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu taleplerin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi gibi bir durum söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını, hükmedilen faiz oranının ve faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile

"... Davacı davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet yüklenen firmalar nezdinde çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna ataması yapılmıştır. Dava tarihine kadar davalı nezdinde çalışması devam etmektedir.

Davacı ile davalı ... arasında akdedilen sözleşmenin 7/ (1)Maddesinde "...İş bu sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin % 7 fazlası üzerinden günlük ödeme yapılır." şeklinde taraflarca artış oranının açıkça belirlendiği tespit edilmektedir.

375 sayılı KHK'nın Geçici 23 üncü maddesinin altıncı fıkrasında geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi sona erecek toplu iş sözleşmesinin anılan madde kapsamında yer alan idarelerce sürekli işçi kadrosuna geçirilecek işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacağının düzenlendiği, geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret ve mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri başlıklı metin içinde maddede belirtilen tarihler arası o tarihte almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren % 4 oranında zam yapıldığının düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Belirtilen düzenlemeler uyarınca davacının sözleşmede belirlenen ücretine ek olarak toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulanması gerektiği belirlenmiştir. Bilirkişi raporu ile hesaplanan fark ücret alacağı denetime elverişli şekilde belirlenmiştir. Ücretinin sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği eksik belirlendiği ve ödendiği tespit edildiğinden eksiklikten kaynaklanan fark ücret alacağına hak kazanmıştır. Davacının fark ücret alacağının mahkemece hüküm altına alınmasında bir aykırılık görülmemiştir. Dava konusu alacağın tabi olduğu 5 yıllık zamanaşımı süresi dava ve ıslah tarihi itibariyle dolmamıştır. Mahkemece verilen kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarına da uygun olduğu değerlendirilmiştir..." gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1.20.11.2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesinde belirtilen kamu idareleri ve bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda ve yine maddede belirtilen idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 04.12.2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olanların, maddede öngörülen şartları taşımaları, yazılı olarak başvurmaları ve yapılacak sınavda başarılı olmaları kaydıyla sürekli işçi kadrolarına geçirilecekleri düzenlenmiştir.

2. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :

"...

Sürekli işçi kadrolanna geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklan, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu iş sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu iş sözleşmesi bulunmakta birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitiminden önce toplu iş sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklan, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirlenir. ...

..."

3. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nin ilgili bölümü şöyledir:

"375 Sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinin altıncı fıkrasında; geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin, anılan madde kapsamında yer alan idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacağı düzenlemiştir. Geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri aşağıda yer almaktadır.

ÜCRET ZAMMI:

...

01.07.2018- 31.12.2018 tarihleri arası ücret zammı:

İşçilerin 30.06.2018 tarihinde almakta olduklan günlük çıplak ücretlerine 01.07.2018 tarihinden itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.

01.01.2019- 30.06.2019 tarihleri arası ücret zammı:

İşçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.

..."

4. 4857 sayılı İş Kanunu'nun "Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi" kenar başlıklı 22 nci maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:

"İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. ..."

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 109 uncu maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları "Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.

Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez." düzenlemelerini içermektedir.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesi tarafından davacının ıslah talebinin olmaması nedeniyle hükmedilen alacak miktarının arabuluculuk konusu edilen dava dilekçesindeki miktardan daha az olduğu gerekçesiyle arabuluculuk başvuru tarihi ile dava tarihi arasında kalan dönem için dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilen bir alacak miktarının olmadığı yönündeki gerekçe yerindedir.

Diğer taraftan davacı davasını kısmi dava olarak açmıştır. Kısmi dava olarak açılan davada İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılması gereken iş, davacının alacağını tam olarak belirlemek ve ıslah olmadığı da göz önüne alınarak taleple bağlı kalınarak sonuca gitmekten ibarettir. Yazılı şekilde davacının alacağını tam olarak tespit etmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.