Logo

9. Hukuk Dairesi2022/6284 E. 2022/7794 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işverence ödenmeyen işçilik alacakları nedeniyle iş sözleşmesini feshetmesi üzerine açtığı alacak davasında, ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma ilamında, iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden tarafın ihbar tazminatına hak kazanamayacağı belirtildiğinden, İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uyarak ihbar tazminatı talebini reddetmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 18.03.2008 tarihinde davalı Şirketin ... şubesinde işe başladığını, 25.11.2011 tarihinde davalının Tayland ülkesinde bulunan şubesinde çalışmaya devam ettiğini, davacının hak etmiş olduğu ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle işyerinden ayrılmak istediğini, davalı Şirketin de işçi alacaklarını ödeyeceklerini belirterek fesih sözleşmesi düzenlediğini, davacının bu sözleşmeyi imzaladığını ancak işçilik alacaklarından kaynaklanan tazminatların ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve ikramiye-bonus ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 20.03.2015 tarihinde davalı Şirkette operasyon elemanı olarak çalışmaya başladığını, 06.01.2016 tarihinde istifa ederek işten ayrıldığını, davacının çalıştığını belirttiği Tayland-Pattaya ile davalı Şirketin herhangi bir bağının bulunmadığını, davacının kişisel nedenlerinden dolayı istifa etmek isteğini içeren dilekçesini davalı Şirkete sunarak iş sözleşmesini sona erdirdiğinden kıdem tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2017/7 Esas, 2020/15 Karar sayılı kararıyla; işverenin iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ispatlayamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 04.02.2021 tarihli ve 2021/156 Esas, 2021/319 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 15.06.2021 tarihli ve 2021/4339 Esas, 2021/10269 Karar sayılı ilâmı ile; davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek; dava dilekçesindeki beyanlarına göre Mahkemece kabul edilenin aksine iş sözleşmesinin davalı işverence değil davacı işçi tarafından hak ettiği ücretlerin ödenmemesi üzerine haklı nedenle feshedildiği, fesih tarihi itibarıyla davacının ödenmeyen ikramiye ve bonus alacaklarının bulunduğunun anlaşılmasına göre işçinin haklı feshinin ispat edildiği gözetilerek davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesi isabetli ise de iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmadığından ihbar tazminatının reddi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak ihbar tazminatının reddine karar verilmiş, bozma konusu olmayan diğer alacaklar hakkında ise bozma öncesindeki gibi hüküm kurulmuştur.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının hizmet süresi ve aylık ücretinin hatalı tespit edildiğini, istifa etmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, işyerinde ikramiye ve bonus uygulaması bulunmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihbar tazminatı talebi yönünden bozma ilâmına uygun şekilde karar verilip verilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.