Logo

9. Hukuk Dairesi2022/6531 E. 2022/10508 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının ücreti ve dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücreti hususunda daha önce kesinleşmiş bir dava bulunduğu ve bu davada ücretin daha düşük tespit edildiği gözetilerek, mevcut davada önceki kesinleşmiş hüküm dikkate alınmadan ücretin yüksek belirlenmesi ve alacakların buna göre hesaplanması doğru olmadığından yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.09.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.04.2011-30.12.2013 tarihleri arasında aralarında organik bağ bulunan davalıların ...'daki projelerinde son olarak aylık net 5.500,00 USD ücretle çalıştığını, müvekkilinin ... 15. ... Mahkemesinde ikame ettiği işe iade davası sonucunda işe iadesine karar verildiğini, talep hâlinde işe alınmaması durumunda dört aylık boşta geçen süre ile dört aylık işe başlatmama tazminatı ödenmesine karar verildiğini, işe iade kararının kesinleşmesi üzerine müvekkilinin süre içerisinde işe başlatılması talebinde bulunduğunu, işe alınmadığını ve müvekkiline 10.08.2016 tarihinde 12.224,00 USD boşta geçen süre, 12.224,00 USD işe başlatmama tazminatı ödendiğini, müvekkili işten çıkarılırken 1.750,00 USD ihbar tazminatı ödendiğini, müvekkilinden ... kanunları gereği % 10 vergi ve aylık 21,00 USD temizlik vergisi kesildiğini, buna göre işe başlatmama tazminatına esas olacak brüt ücretinin 6.132,12 USD olduğunu, boşta geçen süre ücretine ilişkin olarak net ücretinin 5.500,00 USD yanında 300,00 USD yemek ücreti ve 300,00 USD barınma yardımı olmak üzere 6.000,00 USD olduğunu, müvekkilinin işe iade sonrası eklenen dört aylık süre ile 14 günlük izin hakkına sahip olduğunu, bunun ücretinin ödenmediğini belirterek ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre alacağı ve yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 18.04.2011-01.01.2014 tarihleri arasında müvekkillerinden ... Şirketi nezdinde stüdyolar teknik sorumlusu olarak çalıştığını, diğer davalı müvekkilinin huzurdaki dava ile ilgisi olmadığını, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını, davacının en son ücretinin 3.000,00 USD olduğunu, davacının işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin eksiksiz olarak ödendiğini, boşta geçen süre ücreti olarak 12.224,00 USD ve işe başlatmama tazminatı olarak da müvekkil yurt dışında işçi çalıştırdığından gelir vergisi ödemekten müstesna olduğundan 12.224,00 USD ödediğini, davacının müvekkilinden hiçbir alacağı kalmadığını, davacının ihbar tazminatı ve izin alacağı bulunmadığını, davacının tüm hak ve alacaklarını eksiksiz aldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Davacının, davalı ... Teknoloji ve Dış Ticaret A.Ş. tarafından sigortasının yapıldığı, dosya kapsamı, SGK kayıtları, yıllık izin talep formları bir arada değerlendirilerek davacının 15/04/2011-30/12/2013 tarihleri arasında 2 yıl, 8 ay, 15 gün çalıştığı, işe iade kararının kesinleşmesi üzerine boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık sürenin eklenmesiyle hizmet süresinin 3 yıl, 15 gün olduğu anlaşılmıştır.

Davalıların hukuki sorumluluğu incelendiğinde; şirket adreslerinin ve faaliyet konularının aynı olduğu, davacının davalı ... Teknoloji ve Dış Tic. A.Ş. tarafından sigorta kaydının yapıldığı ancak işe iade kararı sonrasında işe başlatılmaması nedeniyle işe başlatmama tazminatının ve boşta geçen süre ücretinin davalı... İnş. Taah. ve San. Tic. A.Ş. tarafından ödendiği anlaşılmakla davalılar arasında organik bağ olduğunun kabulüyle alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.

Taraflar arasında davacının ücreti ihtilaflıdır. Davacı vekili, davacının en son aylık net 5.500,00-USD ücretle çalıştığını, ayrıca sosyal yardım, üç öğün yemek, barınma, ısınma, aydınlanma yardımı yapıldığını beyan etmiş, davalılar vekili ise davacının son aylık ücretinin net 3.000,00-USD olduğunu savunmuştur. Davacı vekili tarafından sunulan banka dekontları incelendiğinde, 2013 yılının Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran aylarında davacıya 5.250,00-USD ücret yatırıldığı, 2013 yılının Temmuz ayında Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran aylarının zam farkı olarak aylık 250,00-USD olmak üzere 1.500,00-USD ve Temmuz ayı maaşı olarak 5.500,00-USD maaş ödemesi yapıldığı, takip eden aylarda 5.500,00-USD ödeme yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar dekontlarda "maaş+fazla mesai" kaydı yer alsa da yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği, çalışma karşılığı ücretlerin tümünün toplamının hep aynı miktarda olması ve sonuçta hep aynı ücretin ödenmesi nedeniyle dekontlardaki fazla mesai tahakkuklarının sembolik olduğunu kabul etmek gerekmiş ve davacının aylık son ücretinin net 5.500,00-USD olduğu kanaatine varılmıştır. Yargıtay kararlarında yurt dışı çalışmalarda barınma ve üç öğün yemek gibi sosyal yardımlar için 200,00-USD eklenmesi görüşü benimsendiğinden 01/10/2018 tarihli ek bilirkişi raporunun B seçeneğindeki hesaplamaya itibar edilerek sonuca gidilmiştir.

Boşta geçen süre ücreti bakiye alacağı ve işe başlatmama tazminatı bakiye alacağı bakımından; davacı vekiline davalı... İnşaat Taah. Ve San. Tic. A.Ş. tarafından 10/08/2016 tarihinde 12.224,00-USD ve 11/08/2016 tarihinde 12.224,00-USD olmak üzere ödeme yapıldığı dosya kapsamındaki banka dekontlarından ve taraf beyanlarından anlaşılmıştır. Kabul edilen ücret tutarına göre yapılan hesaplama uyarınca davacının bakiye işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağı bulunduğu kanaatine varılmıştır.

İhbar tazminatı bakiye alacağı bakımından; işe iade kararı uyarınca davacının çalışmalarına 4 aylık süre eklenmesi ile hizmet süresinin 3 yılı aştığı anlaşılmış, ayrıca kabul edilen ücret tutarına göre yapılan hesaplama uyarınca davacının bakiye ihbar tazminatı alacağı bulunduğu kanaatine varılmıştır.

Yıllık izin ücreti talebi bakımından; işe iade kararı uyarınca davacının çalışmalarına 4 aylık süre eklenmesi ile hizmet süresinin 3 yılı aştığı anlaşılmış, 14 günlük yıllık izne hak kazandığını kabul etmek gerekmiştir..." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; ücret tespitinin emsale ve esasa aykırı olduğunu, Mahkemece eksik inceleme yapıldığını, bilirkişinin iddia ettikleri 3.000,00 USD üzerinden yaptığı hesaplamada davacının boşta geçen süre alacağının ödendiğinin belirlendiğini, işe başlatmama tazminatı bakımından brüt ücret üzerinden yapılan hesaplamada bakiye alacak bulunduğunu, net - brüt ücret ayrımı gözetilmesi durumunda alacağının bulunmadığının görüleceğini, ihbar tazminatının eksiksiz ödendiğini, davacının 17 gün fazla izin kullandığını, buna rağmen yıllık izin ücreti hesaplanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, hükme dayanak alınan bilirkişi raporuna göre, ilk derece mahkemesinin, davalılar vekilinin tüm istinaf sebeplerini karşılar mahiyetteki karar ve gerekçesinin dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu, ücretin dosyadaki delil durumuna uygun ve doğru bir şekilde tespit edilmiş olduğu, alacak kalemlerinin delil durumuna uygun ve denetime açık bir şekilde hesaplandığı, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, istinaf isteminin tümüyle reddi gerektiği kanaatine varılmıştır..." gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ücreti ve dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İlamların ve resmî senetlerin ispat gücü

" kenar başlıklı 204 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki (4) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak ve aynı hukuki ilişki hakkında açılan ikinci davanın konusu, birinci davadakinden farklı olsa bile, iki davanın da temelini oluşturan aynı hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığı hakkında birinci davada verilmiş olan kesin hüküm, ikinci davada kesin delil teşkil eder.

3. Bir davada verilen kesin hüküm, bu davanın tarafları dışındaki üçüncü kişiye karşı açılan veya üçüncü kişi tarafından birinci davanın taraflarından birine karşı açılan ve konusu ile dava sebebi (vakıalar) aynı olan ikinci bir davada kesin delil teşkil etmez; çünkü iki davanın tarafları farklıdır. Fakat, birinci davada verilen kesin hüküm, ikinci davada kuvvetli (güçlü) bir takdiri delil teşkil eder (Halil Kılıç, Açıklamalı İçtihatlı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Cilt II, ..., 2011, s. 2341 vd.).

4. Somut uyuşmazlıkta, davacı aylık net 5.500,00 USD ücret aldığını ileri sürmüş, davalı ise davacının 3.000,00 USD ücret aldığını savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı tarafından dosyaya sunulan ücret ödeme dekontlarına göre davacının 2013 Temmuz ve Kasım ayı ücretlerinin "maaş + fazla mesai" açıklaması ile her ay 5.500,00 USD olarak ödendiği, davacıya her ay aynı miktar ödeme yapılmış olmasına göre ödenen miktarın davacının ücreti olduğunun kabul edileceği gerekçesi ile dava konusu alacaklar hesaplanmıştır. Ancak davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsiline yönelik olarak ... 7. ... Mahkemesinde açtığı davada, Mahkemenin 2014/122 Esas, 2015/316 Karar sayılı kararı ile davacının aylık net 5.500,00 USD ücret aldığı kabul edilerek işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmiş ise de davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 20.12.2018 tarihli ve 2015/23540 Esas, 2018/23768 Karar sayılı bozma ilâmı ile davacının kayıtlarda dönemsel olarak 3.000,00 ile 3.500,00 USD olarak gösterilen çıplak ücretten daha fazla ücret aldığı iddiasını da ispatlayamadığı, ispat edilemeyen fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacağı taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karar Dairemizce onanmıştır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 17.12.2019 tarihli ve 2019/7420 Esas, 2019/22564 Karar sayılı kararı). Şu hâlde davacının ücrete yönelik iddiasının bir başka davada tartışılıp değerlendirildiği anlaşılmakta olup kesinleşen davada dosyası dikkate alınmadan sonuca gidilmesi yerinde değildir. Davacının aylık net ücretinin kesinleşen dava dosyasına uygun şekilde tespiti gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılar yararına takdir edelin 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.