Logo

9. Hukuk Dairesi2022/7267 E. 2022/16566 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının farklı kurumlarda geçen hizmet sürelerinin intibakında usulsüzlük yapıldığı ve çalıştığı pozisyona göre hak etmesi gereken ücretin ödenmediği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının intibak tarihi, uygulanması gereken toplu iş sözleşmeleri ve ödenen/ödenmeyen ücretlerin denetime elverişli bir bilirkişi raporu ile tespit edilmesi, ayrıca derdestlik itirazının incelenmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmakta iken 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

(6360 sayılı Kanun) ile İdarenin kapatılması üzerine bu Kanunun geçici 1 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca sürekli işçi ve geçici işçi pozisyonlarında çalışmakta olanların mevcut kadro ve pozisyonları ile Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilmesi sebebi ile Belediyeye, buradan da Belediyenin bildirimi ile şu an görev yaptığı ... Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğüne atandığını, davacının önceki çalıştığı yerlerindeki görev unvanının atölye ustası olmasına rağmen son işyerinde bu unvanın verilmediğini, atama işlemlerinin hiçbirisinin davacının kendi iradesi ile gerçekleşmediğini, davacının temelde Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünden geldiğini, buradaki çalışmaları yok sayılarak İl Özel İdaresinde ilk defa işe başlayan işçi gibi değerlendirildiğini, intibakı İl Özel İdaresindeki toplu ... sözleşmesi hükümleri kapsamında yapılmakla birlikte ... ... Sendikasına üyelik tarihine kadar olan hizmet sürelerinin yok sayıldığını, toplu ... sözleşmesine göre aynı hizmet süresine sahip işçilerin yevmiyeleri arasında fark olduğunu ayrıca Gıda, ... ve Hayvancılık Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı İşyerleri için ... ... Sendikası ile İdare arasında imzalanan toplu ... sözleşmesinin geçici 3 üncü maddesine göre kamu kurum ve kuruluşlarından kanunla Bakanlığa devredilen işçilerin; taraf işçi sendikasına üye oldukları tarihten itibaren bu toplu ... sözleşmesinin tüm hükümlerinden (ek madde 1 ve ek madde 2 hükümleri hariç olmak üzere) yararlanacaklarının belirtildiğini, ilgili maddede ayrıca "... Devirle gelen işçilerin gündelikleri işe alındıkları grubun Hak kademe ücretinden düşük ise ilk kademe ücretine (A Kademesine), yakın lehte kademe üçretine intibak ettirilir. Gündelikleri ücret skalasının dışında kalan işçiler ise kendi gündelikleri esas alınarak toplu ... sözleşmesindeki dönemlere göre uygulanan ücret zamlarından yararlanırlar...” hükmü bulunduğunu ... sürerek ücretinin ve ücrete esas ek ödemelerinin tutar ve oranlarının ne olacağının tespiti ile davalı Kuruma atanmasından itibaren varsa eksik ödenen tutarlarını faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin İl Özel İdaresi ile ilgili olduğunu, davalı İdarenin 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının (d) bendine göre nakledilen davacı ile ilgili nakil tarihinden önce doğmuş borçlardan sorumlu tutulamayacağını, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yöneltilmesi gerektiğini, aynı maddenin onuncu fıkrasına göre de devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının toplu ... sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre; toplu ... sözleşmesi bulunmayan işçiler bakımından ise 2012 yılının Eylül ayında geçerli ... ... sözleşmelerine göre belirleneceğinin düzenlendiğini, buna göre davacının tabi olduğu toplu ... sözleşmesinin süresi sona erse de yenisi yürürlüğe girinceye kadar ... sözleşmesi olarak devam ettiği için ücret ve diğer haklarının ... Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (...) ile ... ... Sendikası arasındaki 16. Dönem Toplu ... Sözleşmesi'nin geçici 2 ve geçici 3 üncü maddeleri gereğince ödenerek hak kayıplarının engellendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının başlangıçta İl Özel İdaresi nezdinde çalışmaktayken akabinde davalı Kurum işçisi olduğunun tartışmasız olduğu, başlangıçtan itibaren İl Özel İdaresi, Büyükşehir Belediyesi ve akabinde davalı Kurum işçisi olan davacının farklı statülerde geçen çalışma sürelerin kıdemine dâhil edilerek intibakının yapılması gerekirken buna göre intibakı yapılmadan yeni işe girmiş gibi işlem tesis edildiği, bu surette intibakı yapılan işçi ile aynı işi yapan davacı işçi ücreti arasında eşit kıdemdeki çalışan olmalarına rağmen farklılık olduğu, uzman bir bilirkişi marifeti ile davacının ücret farklı akdi ilave tediye farkı, yasal ilave tediye farkı ve sorumluluk prim farklarının hesaplattırıldığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının doğrudan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünden Bakanlığa geçmediğini, kapanan İl Özel İdaresinden Büyükşehir Belediyesine, oradan da Bakanlığa geçtiğini, davacının toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödendiğini, ikramiye ile ilgili olarak ... ... Sendikası toplu ... sözleşmesinin de ... ... Sendikası toplu ... sözleşmesinin de aynı hükümleri içerdiğini, ağır hizmet, tehlike ve sorumluluk primi farkının davacıya ödendiğini, davacının ... ... Sendikası üyesi olmasından önceki dönemde ... ... Sendikasının toplu ... sözleşmesinden yararlandırıldığını, zamanaşımı def'i ... sürdüklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ...-... Sendikasına üye olmadan önce ... ... Sendikası üyesi olduğu, Köy Hizmetlerinin kapatılması ile İl Özel İdaresine, İl Özel İdaresinin kapatılması üzerine, Büyükşehir Belediyesine ardından ihtiyaç fazlası personel olarak davalı Kuruma 6360 sayılı Kanun gereği geçtiği, hizmet süresinin tespitinde farklı statülerde geçen sürelerin kıdemine dâhil edilmeden dava konusu alacakların ödendiği, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucu aldırılan usul ve kanuna uygun olan denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda ücret farkı, akdi ilave tediye farkı, yasal ilave tediye farkı ve sorumluluk prim farkının tespit edildiği ve hüküm kurulduğu, vakıa ve hukuki değerlendirme ile gerekçede ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün taraf istinaf itirazlarının reddi ile usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, dava konusu uyuşmazlığa emsal olabilecek ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2021/158 Esas ve 2021/401 Karar sayılı dosyasında İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının görmezden gelinerek eksik inceleme ile karar verildiğini, yapılan ödemelerin mahsubunun gerektiğini, eldeki dava ile emsal nitelikte olan dava dosyalarında farklı kararlar verildiğini, davacının müvekkili İdareye mülga Köy Hizmetlerinden doğrudan geçmediği için mülga Kurum personeli haklarından yaralanamayacağını, yapılmadığı iddia olunan intibak bulunsa dâhi bundan İl Özel İdaresinin sorumlu olacağını, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçirildiğini, davacının müvekkili Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmelerinden taraf Sendikaya üyelik tarihi itibarıyla yararlandırıldığını ve eksik ödeme yapılmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; intibak işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, çalıştığı pozisyona göre davacının bulunması gereken derece ve kademesinin ve buna isabet eden ücret miktarının doğru belirlenip belirlenmediği, nakil tarihinden sonra davacının yararlanması gereken toplu ... sözleşmesinin tespiti ile toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenip ödenmediği noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6360 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi ve 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Somut uyuşmazlıkta, davacı ilk olarak Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, buradan İl Özel İdaresine nakledildiğini, İl Özel İdaresinin kapatılması üzerine 6360 sayılı Kanun gereği Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, Belediyeden de yine aynı Kanun gereği davalı Kuruma atandığını beyan ederek gerek ilk çalıştığı Kurumda intibak işlemlerinin hatalı yapılması nedeniyle hak kazandığı ücret farkı alacaklarının gerekse son görev yaptığı Kurum tarafından toplu ... sözleşmesinin uygulanmaması sebebiyle mahrum kaldığı toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince, bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen 28.05.2018 tarihli ek rapor doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de gerek ek raporun gerekse aynı bilirkişi tarafından düzenlenen kök bilirkişi raporunun düzenlenmesi sırasında dosya kapsamında toplu ... sözleşmelerinin mevcut olmadığı, ilgili sözleşmelerin Dairemizin 16.11.2022 tarihli yazısına cevaben dosyaya kazandırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda toplu ... sözleşmesine göre yapılan ücret zamları gerektiği gibi denetlenmeden rapor düzenlendiği sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim davalı vekilince söz konusu bilirkişi raporlarına itiraz edilmiş olup davacıya ödeme yapıldığı iddiasında bulunulmuştur. Hâl böyle olunca davacının iddiası ve davalının savunması ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek denetime elverişli biçimde davacının intibak tarihinde alması gereken ücreti belirlenmeli, daha sonra davalı Kurum bünyesinde yararlandığı toplu ... sözleşmelerine göre ödenmeyen alacağı olup olmadığı belirlenmelidir.

3. Dosya içeriğine göre davacının davalı İdareye 29.08.2014 tarihli makam oluru ile nakledildiği, nakil tarihinden önce ... ... Sendikasının taraf olduğu 01.03.2013-28.02.2015 dönemini kapsayan toplu ... sözleşmesinden yararlandığı anlaşılmaktadır. Davalı İdarenin üye olduğu ... ile ... ... Sendikası arasında 25.....2015 tarihinde imzalanan toplu ... sözleşmesi ise 01.01.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin onuncu fıkrasında "...Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu ... sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmü dikkate alındığında davacının nakledildiği işyerinde toplu ... sözleşmesi düzenleninceye kadar nakil işleminden önce tabi olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre davacı, davalıya ait işyerinde uygulanan ... ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin düzenleme (imza) tarihi olan 25.....2015 tarihine kadar ... ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus nakilden önce tabi olunan toplu ... sözleşmesi ile nakilden sonra tabi olunacak toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşullarına ilişkindir. Davacının nakilden önce tabi olduğu toplu ... sözleşmesinden nakil sonrasında yararlanmayı sürdürmesi Kanun'un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmaz. Esasen Kanun'da "nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları ... toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir" denilerek nakledilen işçilerin nakil olunan işyerinde yeni bir toplu ... sözleşmesi düzenleninceye kadar yaşayabilecekleri maddi kayıpların önüne geçilmek istenmiştir. Esasen Kanun'da nakledilen bir işçiye nakil öncesi tabi olduğu toplu ... sözleşmesinin uygulanmasına devam olunacağı değil; işçinin ücret, malî ve sosyal haklarının nakil öncesi toplu ... sözleşmesine göre belirleneceği vurgulanmaktadır. Açıklanan sebeplerle davacı, ... ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin bitim tarihi olan 28.02.2015 tarihinden sonra da anılan toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Sözleşmeden yararlanma, nakledilen işyerinde yeni toplu ... sözleşmesinin düzenlendiği (imzalandığı) tarihe kadar devam eder. Buna göre somut olayda davacının ... ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden ancak sözleşmenin imza tarihi olan 25.....2015 tarihinden itibaren yararlanabileceği kabul edilmelidir. Kanun'da açıkça " ...yenileri düzenleninceye kadar..." hükmüne yer verildiğinden, ... ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin yürürlük süresinin geriye etkili şekilde 01.01.2015 olarak belirlenmesi de sonuca etkili değildir. ... ... Sendikası ile işveren arasındaki toplu ... sözleşmesinden, bu sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren değil, imza tarihinden itibaren yararlanılması Kanun hükmünün gereğidir. Böylece nakil olunan işyerinde yeni toplu ... sözleşmesi düzenleninceye kadar, mevcut sözleşmenin yürürlük süresi veya sendika üyeliği vb. gibi şartlar ile bağlı kalınmaksızın, önceki toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam edilir. Bununla birlikte nakledilen işyerinde düzenlenecek yeni toplu ... sözleşmesinden yararlanmak için 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesindeki şartların gerçekleşmesi gerektiğinde tereddüt bulunmamaktadır. Dosya kapsamından davacının ....07.2015 tarihinde ... ... Sendikasına üye olduğu anlaşılmaktadır. Şu hâlde, davacının ... ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden üyeliğinin bildirilmiş olması koşuluyla ancak ....07.2015 tarihinden sonra yararlanabileceği kabul edilmelidir.

4. Somut olayda, açıklanan kanuni düzenlemelere göre davacının hangi dönemde hangi toplu ... sözleşmesinden yararlanabileceği belirlenmeli, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek davacının toplu ... sözleşmesinin hatalı uygulanmasından kaynaklanan alacaklarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi hususunda konusunda uzman farklı bilirkişiden denetime elverişli ... tespitler içeren yeni bir bilirkişi raporu aldırılmalıdır.

5. Diğer taraftan dosya kapsamında bulunan bazı bordrolarda 13 gün karşılığı ilave tediye, 30 gün karşılığı ikramiye tahakkuklarının yapıldığı görülmektedir. Davalı vekili, 11.....2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde "bordrolarda Kal.İ.Z adı altında yapılan ödemelerin toplu ... sözleşmesinin 36 ıncı maddesi uyarınca ödenen ağır hizmet ve tehlike ve sorumluluk prim alacakları olduğunu ve davacıya ödendiğini" beyan etmiş olup bordroların incelenmesinde ise Kal.İ.Z. adı altında yapılmış tahakkuklar bulunduğu anlaşılmış olmakla birlikte hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilave tediye, ikramiye ve tehlike ve sorumluluk prim alacaklarına dair hiç ödeme yapılmamış gibi hesaplama yapıldığı görülmektedir. Bu durumda öncelikle bordrolardaki tahakkukların davacı asıldan sorulması, söz konusu ödemeleri alıp almadığının belirlenmesi, davacı asılın ilgili ödemeleri almadığını beyan etmesi hâlinde ise ücret ödemesinin yapıldığı banka kayıtlarının getirtilerek ücret bordroları ile karşılaştırma yapılması, bordro ve banka kayıtlarının uyumlu olduklarının tespiti durumunda ücret bordrolarına değer verilerek ödemesi yapılan tahakkukların hesaplanan ilave tediye, ikramiye, tehlike ve ağır sorumluluk primi miktarından mahsup edilmesi, sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Şu hâlde dosya içinde bulunan ücret bordroları değerlendirilmeksizin alacaklarla ilgili karar verilmesi hatalı olmuştur.

6. Öte yandan; Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin 01.07.2021 tarihli ve 2021/6653 Esas, 2021/11219 Karar sayılı ilâmı emsal kabul edilerek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Ancak söz konusu dosyanın tarafları, iddia ve savunma benzerlik göstermekte ise de her iki dosyanın hesap unsurları (davacıların çalışma süreleri, yevmiyeleri, derece ve kademeleri, sendika üyelik tarihleri, ödenen ücret miktarları vb.) birbirinden farklıdır. Yapılacak yargılama sırasında anılan dosya içeriğinden ve o dosyaya sunulan delillerden yararlanılabilir ise de salt o dosyada verilen kararın onandığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu sonucuna varılması isabetli görülmemiştir.

7. Davacı tarafından davalıya karşı ikame olunan ve Şanlıurfa 3. ... Mahkemesinin 2020/94 Esasında yargılaması devam eden davada, eldeki dava ile aynı mahiyette taleplerin ... sürüldüğü anlaşılmakla; İlk Derece Mahkemesince derdestlik hususu araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.

8. İlk Derece Mahkemesince açıklanan ilke ve esaslara uygun bir değerlendirme yapılmadan denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da yerinde olmayan bir gerekçe ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi hatalı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.