"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili profesyonel futbolcu ...'in davalı Kulüp Trabzonspor Futbol İşletmeciliği Tic. A.Ş ile 01.07.2009 başlangıç, 31.05.2012 bitiş tarihli profesyonel futbolcu sözleşmesi imzaladığını, ancak davalı tarafça sözleşme ile belirlenmiş olan imza parası, peşin avans, asgari ücret, maç başı aylık ücret, aylık maaşlar, primler adı altında ödemesi gereken alacaklarının ödenmediğini, bu sebeple sözleşmenin müvekkili futbolcu tarafından haklı sebeple feshedildiğini, müvekkili tarafından davalıya gönderilen ödemeye ilişkin ihtarnameye rağmen sonuç alınamadığını, müvekkili, sözleşmenin feshinden sonra bir süre işsiz kaldıktan sonra, FSV Frankfurt Kulübü ile davalı ile imzaladığı sözleşmeden daha düşük bir bedele anlaşmak zorunda kaldığını, sözleşmenin davalı kulüplerin kusuru nedeniyle feshedildiği durumlarda sözleşmenin bitiş tarihine kadar hak kazanılacak bedellerin tamamının ödenmesi gerektiği hususunda emsal Yargıtay ve CAS (Uluslararası Spor Mahkemesi) kararlarının mevcut olduğunu, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi uyarınca futbolcular ile kulüpleri arasındaki alacaklar on yıllık zamanaşımına tabi olduğundan süresinde açılan işbu dava ile profesyonel futbolcu sözleşmesine istinaden fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun tespitine ve müvekkilinin hak kazanmış olduğu net 487.189,63 Euro + 133.922,00 TL’nin, ihtarname ile verilmiş sürenin sonu olan 08.03.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/A maddesine göre Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile ödenmesine, davalı Kulübün sözleşmenin erken feshi sebebiyle 1.000,00 Euro maddi tazminat ödemesine, bu alacağın fesih tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/A maddesine göre Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya bakmakta görevsiz olduğunu, davanın görevsizlik sebebiyle reddi gerektiğini, davaya konu alacağın hizmet sözleşmesine dayanan ücret alacağı olduğundan beş yıllık zamanaşımına tâbi olduğunu, davacının talep ettiği alacakların sözleşmeye uygun olmadığını, davalı Kulübün davacı futbolcuya borcunun bulunmadığını ve davaya konu sözleşmenin davacı tarafından haklı bir gerekçe olmaksızın, ... Futbol Federasyonu’nun (TFF) Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı’na aykırı şekilde feshedildiğini, ayrıca davacı tarafça talep edilen maddi tazminatın sportif ceza mahiyetinde olup, söz konusu cezaların münhasıran TFF Uyuşmazlık ... Kurulu tarafından verilebileceğini ve Kurula başvuru için gereken hak düşürücü sürenin de geçmiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “… Davacı vekiline arabuluculuk son tutanağı sunması için kesin süre verilmiş, verilen süre sonunda arabuluculuk son tutanağı mahkememize sunduğu görülmüştür. Dava tarihi 30.03.2020 olup ... Mahkemeleri Kanunu yürürlüktedir. Arabuluculuğa başvuru tarihinin ise 04.03.2021 tarihi olduğu görülmüştür. Davacı davasını açarken görev hususunu ve dava şartlarını gözetme yükümlülüğündedir. Arabuluculuk tamamlanabilir dava şartı değildir. Kanunun lafzında da dava tarihinde şartın yerine getirilmiş olmasının arandığı açıkça ifade edilmiştir. Trabzon BAM 5. HD 2021/998 E. ve 2021/854 K. Sayılı emsal kararı da gözetilerek 7036 Sayılı Yasanın 3. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; verilen kararın usul ekonomisi ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, arabulucuya başvuru zorunluluğunun Anayasa'nın 36 ncı maddesinde düzenlenen hak arama hürriyetini aşırı derecede zorlaştıracak şekilde yorumlanmaması gerektiğini, davacının alacağı için öncelikle Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını, mahkemece görevsizlik kararı verildiğini, dosyanın gönderildiği Trabzon 4. ... Mahkemesinin de görevsizlik kararı vermesi üzerine yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesine gönderildiğini ve Dairenin 20.01.2022 tarihinde Trabzon 4. ... Mahkemesini görevli yargı yeri olarak belirlediğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 115 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca dosya henüz görevli mahkeme olan Trabzon 4. ... Mahkemesine 20.04.2021 tarihinde gönderilmezden evvel 04.03.2021 tarihinde arabulucuya başvurduklarını, bu şekilde dosya görevli mahkemeye ulaşmadan dava şartı noksanlığının tamamlanmış olduğunu, sundukları emsal Bölge Adliye Mahkemesi kararları ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04.02.2021 tarihli ve 2020/3187 Esas, 2021/762 Karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu, kararlardan da anlaşılacağı üzere görevsizlik kararından sonra bu kararın kesinleşmesi ve dosyanın görevli ... mahkemesinde gönderilme süreci içerisinde dava şartı arabuluculuk işleminin yerine getirilmesi durumunda ... mahkemesindeki davanın usulden reddi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını, arabulucuya başvuru dava şartının tamamlanabilir dava şartı olduğunu ileri sürerek istinaf talebi kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
“...Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, görevli mahkemede yapılan yargılaman yeni bir yargılama olmayıp görevsiz mahkemede açılan davanın devamı niteliğinde olduğu, dava şartlarının ilk davanın açıldığı tarih itibariyle gözönünde bulundurulması gerektiği, arabuluculuğa başvurma dava şartı tamamlanabilir bir dava şartı olmadığından davanın açıldığı sırada bu dava şartının bulunmadığı belirlenerek davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesinin hukuka uygun olduğu...” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda belirttiği gerekçelere dayanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, görevsiz mahkemede davanın açıldığı tarihten sonra arabuluculuk dava şartının tamamlanıp tamamlanamayacağı ve davanın 7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesine göre dava şartının gerçekleşmemesi sebebiyle usulden reddi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.