Logo

9. Hukuk Dairesi2022/7380 E. 2022/10503 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ödenmesi gereken ücret benzeri alacaklardan yapılan kesintinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olup olmadığı ve kesintinin davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın tek taraflı tasarrufu ile davacının ücretinden yaptığı kesintinin 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesine göre çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğinde olduğu ve bu değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirildiğine dair bir delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.09.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat İpek Gülce Önal Karaca ile davacı vekili Avukat Sidar Sahra Geçmez ve davacı asıl geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların ve davacı asılın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.03.2001 tarihinde davalı Bankada kadrolu avukat olarak işe başladığını, çalışma süresi içinde terfi ederek raportör avukat, müşavir avukat ve en son 1. müşavir avukat olarak görev yaptığını, ... sözleşmesinin davalı Banka tarafından haksız olarak feshedildiğini, davalı Bankanın ... sözleşmesinin eki mahiyetindeki banka iç mevzuatına aykırı olarak davacıya yapılan ödemelerden kesinti yaptığı ve gelir kaydettiğinin öğrenildiğini, davalının yapılan kesintileri gizlediğini belirterek yapılan kesintilerin davalı bankadan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğunu, karşı taraf vekâlet ücretinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'na göre ödenmesinin mümkün olmadığını, müvekkili Bankanın sözleşmeli avukatlar ile imzaladığı sözleşme kapsamında karşı taraf vekâlet ücretinin %50'sini aldığını, bu tutarın bir bölümünün kadrolu avukatlara performans bonusu olarak dağıtıldığını, dava konusu kesintinin işverenin eşit davranma borcunun gereği olduğunu, bu kesintilerin işyeri uygulaması hâline geldiğini ve davacının çalışmaya başladığı tarihten önce yürürlükte olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Netice olarak, davacı işçinin Takip İşleri Yönetmeliğinin 46. maddesinde tanımlandığı şekilde davalı bankanın daimi kadrosunda istihdam edildiği, davalı banka mevzuatı ve Hukuk Müşavirliği Yönetmeliği esasları dahilinde görev yaptığı, davacı işçinin 01.03.2001-31.05.2016 tarihleri arasında yaklaşık 15 yıllık hizmet süresi boyunca aylık sabit maaş ücret ile her yıl Ocak, Nisan (Mayıs), Temmuz ve Ekim ayında tahakkuk ettirilen vekalet ücretine hak kazandığı, vekalet ücreti ödemesinin süreklilik kazandığı ve davalı işverence ... taraflı olarak değiştirilemez mahiyette bir ... yeri uygulaması haline geldiği görülmektedir.

Davalı bankanın faaliyet alanı ve tabi olduğu özel mevzuat itibariyle de vekalet ücretini gelir olarak kayıtlarına intikal ettiremeyeceği düşünülmektedir. Bu noktada havuza yatırılan tutarların davalı bankaya gelir kaydedilmesinin aylık maaşa ek olarak ödenen vekalet ücreti ödemesinde ... taraflı tenkisata gidilmesi mahiyetinde olduğu ve davacı işçinin ... Kanunu 22. maddesine göre yazılı rızasının bulunmadığı tespit edilmiştir.

Davacının talep ettiği alacak kalemlerinin hesaplanması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapor ve ek rapor dosya arasına alınmış olup denetime açık ,gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen rapora itibar edilmiştir.

Davalı vekilinin ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de dava belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğinden bu yöndeki itiraza değer verilmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davacı işçinin Takip İşleri Yönetmeliğinin 46. maddesinde tanımlandığı şekilde davalı bankanın daimi kadrosunda istihdam edildiği, davalı banka mevzuatı ve Hukuk Müşavirliği Yönetmeliği esasları dahilinde görev yaptığı, davacı işçinin 01.03.2001-31.05.2016 tarihleri arasında yaklaşık 15 yıllık hizmet süresi boyunca aylık sabit maaş ücret ile her yıl Ocak, Nisan (Mayıs), Temmuz ve Ekim ayında tahakkuk ettirilen vekalet ücretine hak kazandığı kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde;dava konusu alacak ek ödeme niteliğinde olmasına rağmen faiz türü İlk Derece Mahkemesince yanlış değerlendirilerek yasal faiz değil de mevduat faizi uygulanmasının hatalı olduğunu, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi anlamında kazanılmış haktan söz edilemeyeceğini, bu şekilde çalışanlar arasındaki ücret adaletsizliğinin giderildiğini, uzun süre işverenin ücret uygulamasına karşı çıkmamış olan davacının daha sonradan açtığı bu davada iyiniyetli olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Eldeki davada da davalı bankanın ... taraflı tasarrufu ile davacının ücretinden kesinti yapması ... K’nın 22. maddesine göre çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğindedir. Bu değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirildiği konusunda bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle yapılan kesinti haksızdır. Bunun yanında brüt tutarın kabul edilmiş olmasında da bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır...." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; %30 tutarındaki kesintinin ücret skalasında meydana gelen bozukluğu gidermek amacıyla yapılan bir işlem olduğunu, davacının eline geçen ücrette bir azalma meydana gelmediğini, bu durumun çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik olmadığının göstergesi olduğunu, dava konusu kesintilerin yıllar sonra ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıya ödenmesi gereken ücret benzeri alacaklardan yapılan kesintinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olup olmadığı ve kesintinin davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.