Logo

9. Hukuk Dairesi2022/7527 E. 2023/122 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işten ayrılışının istifa mı yoksa haksız fesih mi olduğuna ve buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacının kıdem tazminatı alacağını kabul ettiği ve fesihte geçerli bir sebep ortaya koyamadığı gözetilerek, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararına uyularak verdiği karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2022/81 E., 2022/125 K.

DAVA TARİHİ : 17.07.2014

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait mermer işletme fabrikasında 01.09.1997-01.08.2008 tarihleri arasında çalıştığını, işveren tarafından müvekkiline ekonomik ve psikolojik baskı uygulanmak suretiyle “işten çıkmazsan ücretlerini de ödemeyiz” denilerek ... sözleşmesinin feshedildiğini, haksız fesih nedeniyle kıdem tazminatı ödenmesi için işverene başvuran müvekkiline ödeme yapılmaması üzerine müvekkilinin 11.04.2014 tarihinde ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğüne (Kurum) başvurduğunu, davalı işverence kıdem tazminatı alacağının varlığı kabul edilerek kendilerine başvurulması hâlinde ödeneceğinin Kurum müfettişlerine beyan edildiğini, Kurumun 13.05.2014 tarihli cevabi yazısı üzerine davalı işverene başvuran müvekkiline ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı işveren aleyhine Yatağan İcra Müdürlüğünün 2014/1005 Esas sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, ancak davalı işverenin borcun tamamına haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kıdem tazminatı alacağı bulunmadığını, ... sözleşmesi 01.08.2008 tarihinde sona ermesine rağmen yaklaşık 6 sene sonra kıdem tazminatı talep edilmesinin kötüniyet göstergesi olduğunu, hak etmemesine rağmen iyiniyet çerçevesinde Şirketin ilk kuruluş aşamasında çalışmaya başlayan eski çalışanı ile husumet yaşamak istememesi sebebiyle müvekkilinin Kuruma kıdem tazminatının ödeneceği şeklinde beyanda bulunduğunu, bu beyanın kayıtsız şartsız bir borç ikrarı anlamı taşımadığı gibi davacının sürekli artan talepleri sebebiyle de ödeme yapılamadığını, itirazın iptali davasında davanın niteliği gereği dava konusu alacağın varlığı ve talep edilen alacağın miktarının ispatının davacıda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.09.2015 tarihli ve 2014/343 Esas, 2015/277 Karar sayılı kararı ile işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan kıdem tazminatı alacağı nedeniyle açılan itirazın iptali davasında ... sözleşmesinin haklı nedene dayanılarak feshedildiğinin ispat yükünün davacı işçide olduğu, davacının Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/344 Esas sayılı dosyasında tanık sıfatıyla vermiş olduğu beyanı ve dinlenen tanık anlatımlarına göre haklı nedenle feshi kanıtlayamadığından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 29.03.2018 tarihli, 2015/30578 Esas, 2018/8141 Karar sayılı kararı ile " 4857 sayılı ... Kanunu'nun 20/2 maddesi uyarınca feshe ilişkin ispat yükünün işverenin üzerinde olduğu, davacının şikayeti üzerine ... ... Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucunda tutulan 08.05.2014 tarihli tutanağa göre davalı işveren vekilince; “davacının kıdem tazminatı talebinin kabul edildiği, kıdem tazminatının işçi tarafından talep edilmediği için ödenemediği” ifade edildiği, işverenin kabulünü içeren söz konusu tutanağın ... Kanunu 92/3 uyarınca aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğu, yine hükmün gerekçesinde değinilen davacının Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/344 esas sayılı dosyasında tanık sıfatıyla vermiş olduğu ifadesindeki beyanın tam anlamı ile istifa olarak kabul edilemeyeceği hususları gözetilmeksizin itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddin karar verilmesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

Mahkemenin 08.11.2018 tarihli ve 2018/231 Esas, 2018/903 Karar sayılı kararı ile dosyaya sunulmayan istifa dilekçesinin davacı tarafından verildiği tarafların kabulünde olmakla uyuşmazlığın dosyada mevcut bulunmayan istifa dilekçesinin geçerliliği konusunda yaşandığı, davacı işçinin davalının "işten çıkmazsan ücretlerini ödemeyiz" şeklindeki baskısı nedeniyle işten çıkarıldığı hususundaki iddiasını ispat yükünün davacı işçiye ait olduğu, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 91 inci maddesi dikkate alındığında, davacı işçinin Kuruma başvurusunun ... sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapıldığı ve bu sebeple davalının beyanlarını içeren 08.05.2014 tarihli tutanağın 4857 sayılı Kanunun 92 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğu hususunun savunulamayacağı, istifa dilekçesinin baskı ile iradesi fesada uğratılarak alındığı iddiasını ispat yükünün davacı işçiye ait olduğu, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarının tutarlı olup davacının istifa dilekçesini baskı altında verdiğine dair soyut ifadeleri dışında dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, dosyadaki mevcut delillerin istifanın baskıya dayalı olduğunu kanıtlayamadığı, işverenin fesih iradesinin bulunmadığı, davacının eylemli olarak ve haklı nedene dayanmaksızın ... sözleşmesini sona erdirdiği, bu fesih şekline göre davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

1.Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2021tarihli, 2019/(22)9-266 Esas, 2021/1462 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin müvekkilinin ekonomik ve psikolojik baskı uygulanarak işveren tarafından “işten çıkmazsan ücretlerini de ödemeyiz” denmek suretiyle haksız ve geçersiz olarak işten çıkartıldığını ileri sürdüğü; davalı vekilinin ise davacının kötüniyetli olduğunu, tazminat alacağı bulunmadığı gibi altı yıl sonra bu davayı açmasının da iyiniyet göstergesi olmadığını savunduğu ancak ... sözleşmesinin feshine yönelik bir açıklamada bulunmadığı, Mahkemece her ne kadar işçi tarafından verilmiş ancak dosyaya sunulmamış bir istifa dilekçesinin varlığından bahsedilmişse de, dosya içerisinde istifaya ilişkin somut bir bilgi bulunmadığı, Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/344 Esas sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen davacının beyanlarının da istifa ederek ayrıldığı yönünde olmadığı, tanık olarak beyanda bulunmadan önce açtığı bu davada ... sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürdüğü, davacı vekili yargılama aşamasında işyerinde çalışan bir başka işçinin çıkarttığı ve kendisini de etkileyen huzursuzluk sebebiyle işveren tarafından kıdem tazminatı ödenmesi koşuluyla ve bu konuda anlaşma sağlanması sebebiyle müvekkilinin ayrıldığını belirtirken işverenin de gerek Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünde gerekse de yargılamada sunduğu cevap dilekçesinde işçiye Şirketin kuruluşu aşamasında çalışmaya başladığı için iyiniyetli olarak kıdem tazminatı ödemesi yapma yönünde iradeleri olduğunu belirtmiş olup davalı işveren vekilinin Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünde verilen ifadesinin yer aldığı ve Kurum yetkilisi ile işveren vekilinin imzasını taşıyan tutanağın içeriğine itiraz edilmediğinden taraf beyanları bu konuda birbiriyle tutarlı olmakla işveren tarafından işçiye kıdem tazminatı ödemesinin gerçekleşen fesih üzerine yapılacağı konusunda davalı işverenin kabulünün olduğu, davacının kıdem tazminatına hak kazanmayacağı şekilde işveren tarafından gerçekleşmiş bir feshin söz konusu olduğu işverence savunulmadığı gibi ispatlanamadığı bu durumda feshin geçerli nedene dayandığı ve ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği işverence ispat edilemediğinden davacı işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı gerekçesiyle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği işverence ispat edilemediğinden davacının hükme esas alınan bilirkişi raporundaki miktar üzerinden kıdem tazminatına hak kazandığı kanaatine varılarak itirazın kısmen iptaline, yargılama aşamasında yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına ve davalının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacının başka dosyada tanık olarak dinlendiği beyanında kendi isteği ile işten ayrıldığını ifade ettiğinden ikrarıyla bağlı olduğunu davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ... sözleşmesinin feshine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 120 nci maddesinin atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.