"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2017 tarihli ve 2017/205 Esas, 2017/563 Karar sayılı kararı ile dava dilekçesinin görev bakımından usulden reddi ile Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2018 tarihli ve 2018/870 Esas, 2018/609 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın esastan görülmesi için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.09.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat Mutlu Uygungelen gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının sigortalı olarak 10.04.2009-28.02.2015 tarihleri arasında davalılardan Acar Faktoring A.Ş.'de çalıştığını, ... sözleşmesi feshedilen müvekkiline hak etmiş olduğu prim alacaklarının ödenmediğini, yine müvekkilinin 07.11.2006-09.04.2009 tarihleri arasında da diğer davalı ... Yapı İnş Yapı ve San. A.Ş. bünyesinde sigortalı olarak çalıştığını, bunun akabinde 09.04.2009 tarihinden 28.02.2015 tarihine kadar da bu Şirkette imza yetkilisi Yönetim Kurulu üyesi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin her iki davalı Şirket ile ayrı ayrı şirket net karı üzerinden %5 prim alacağı şeklinde prim usulüyle çalıştığını ancak dava konusu prim alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek prim alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Faktoring A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket tarafından davacı ile imzalanan ... sözleşmesinde davacıya prim ödeneceğine dair bir hükmün bulunmadığını, dolayısıyla davacının yazılı sözleşmeye dayalı bir prim alacağı talebinde bulunmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Yapı İnşaat ve San. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili bu Şirket arasındaki uyuşmazlığın ticaret mahkemelerinin görev alanında kaldığını, müvekkili Şirket ile davacı arasında 4857 sayılı ... Kanunu kapsamında bir ... sözleşmesi olmadığını, dolayısıyla bir ... ilişkisinin de bulunmadığını, davacının işçi sıfatını haiz olmadığını, bu nedenlerle müvekkili Şirket yönünden davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Dosyaya sunulan sözleşmede primde bahsedilmemektedir.
Dosyaya sunulan 04/01/2011 tarih ve 170 nolu kararda davalı ... Factoring şirketinin davacıya 2011 yılı net karından %5 prim ödemesi yapılacağı kararlaştırılmıştır. İlgili kararda davacının daha önceden bu hakka sahip olduğu yada bundan sonra bu hakkın devam edeceği hususunda bir belirleme bulunmamaktadır. Davalıların savunmalarında belirttikleri üzere ilgili primin yönetim kararı ile spesifik bir yıl için verilmiş olması, davacının genel olarak prim hakkının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafça düzenlenen 09/05/2016 tarihli "İBRANAME" başlıklı belgede davacı prim alacaklarını saklı tutarak davalıları ibra etmiştir. İbranamede davalılarında imzaları bulunması davalıların prim hakkını kabul ettikleri anlamına değil, prim hakkı konusunda bir anlaşma olmadığı anlamına gelir. Bu yönü ile ilgili belge prim hakkı konusunda bir delil olarak kabul edilmemiştir.
Dosyaya sunulan 09/02/2015 tarihli belgenin incelenmesinde; davacı tarafından hazırlanmış olduğu, davalı ... Fact. Şirketine hitaben davamız konusu primlere ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İlgili belge davacı tarafından düzenlendiğinden davalılar aleyhine bir delil olarak değerlendirilmemiştir.
Dosyaya sunulan komisyon belgelerinden satış halinde Acar yapı şirketine %3 komisyon verileceği öngörülmüş olup davacı ile doğrudan ilişkisi kurulamamıştır.
.../03/2015 tarihli mail ve ekindeki dayanak mailin incelenmesinde, davacının davamız konusu %5 primler ve diğer işçilik alacaklarını talep ettiği yazısına karşı verilmiş cevap olduğu, içeriğinde; davalıların savunmasına paralel şekilde ... sözleşmesinde belirtilmediğinden, 2011 yılı primi (yönetim kurulu karar ile verilen) dışında primin ödenemeyeceği belirtilmiştir. Açıklandığı üzere, ilgili prim alacağı yönünden davalılar aleyhine bir delil olarak değerlendirilmemiştir.
Dosyaya sunulan sosyal medya yazışmasında, davacının "Fuat Tİmur " (Muhasebe Müdürü) ile yazıştığı, Fuat Timur'un içeriğinden bahsetmemekle birlikte geçmiş yıllarda verilen sözlerden bahsettiği, ancak yasal olarak bunların ödenmesinin mümkün olmadığı, bu hakların saklı kalma koşulu ile ibraname yapılması halinde diğer haklarının ödenebileceğinden bahsettiği anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan ibraname ile birlikte değerlendirildiğinde "geçmiş yıllarda verilen sözlerden" kastın dava konusu primler olduğu anlaşılmaktadır. İlgili yazışma prim hakkına delalet etse de ilgili kişinin ödemenin yasal olarak mümkün olmadığı beyanı, "geçmiş yıllarda verilen sözlere " ilişkin bilgisinin güvenilirliğinin teyit edilememesi karşısında ilgili kayıt hükme esas alınabilecek ağırlıkta güvenilir bir delil olarak kabul edilmemiştir.
Dosyaya sunulan 22/01/2010 tarih ve 159 nolu kararda davalı ... Factoring şirketinin yıl sonunda personele prim dağıtılmasına ilişkin olup; Davalıların savunmalarında belirttikleri üzere ilgili primin yönetim kararı ile spesifik bir yıl için verilmiş olması, davacının genel olarak prim hakkının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu dönem alacağı yönünden alacak zamanaşıma uğramıştır.
Açıklanan nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine arar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının davalı Şirketler bünyesinde prim usulü ile çalıştığını ancak emek ve mesaisinin karşılığı olan prim alacaklarının kendisine ödenmediğini, davalı Şirketlerin yönetim organları tarafından alınan kararlar ile personele yapılan fiili ödemeler dikkate alındığında dava konusu işyerinde Şirket net kârı üzerinden prim uygulamasının olduğunu, Mahkeme tarafından 09.02.2015 tarihli ve davalı Şirketlerin Yönetim Kurulu başkan vekili olan H.A. ve U.E. tarafından ıslak imzalı prim alacaklarına dair Şirket içi yazışmanın göz ardı edilmiş olduğunu, davalı Şirketin avukatlığını üstlenen firmanın işleyiş ve düzeni hakkında diğer tüm tanıklardan daha geniş bilgi sahibi olan H.Ş.'nin beyanlarının Mahkemece dikkate alınmadığını, husumetli tanık nitelendirmesi yapılmak suretiyle tanık anlatımlarının tümünün yok sayıldığını, itiraza konu kararda bilirkişi raporunda yer verilen tespitlerden hiç bahsedilmediğini ve ... yargılamasında benimsenen işçi lehine yorum ilkesinin gözetilmediğini, prim alacağının olduğuna ilişkin dosyaya yazılı deliller sunulmasına karşın Mahkeme tarafından ilgili delillerin değerlendirilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Dosya içeriğine göre, ... sözleşmesinde, esasları belirlenen bir prim uygulamasının varlığından söz edilmediği gibi sözleşmenin 12. maddesinde, sözleşme gereği olmaksızın teşvik amaçlı yapılacak ve süreklilik arz etmeyen ödemelerin, işçi bakımından kazanılmış hak niteliğinde olmayacağının düzenlendiği, 04.11.20111 tarihli yönetim kararı uyarınca, davacıya yalnızca 2011 yılına ilişkin prim ödenmesine karar verilmesi dikkate alındığında, işçi lehine çalışma şartının oluştuğunun kabul edilemeyeceği, 09.05.2016 tarihli yönetim kurulu kararının, 2011 yılı primine ilişkin olduğu, 09.02.2015 tarihli belgenin davacı tarafından oluşturulduğu, davacının işyerinde prim uygulamasının bulunduğunu ve prim alacağına hak kazandığını kanıtlayamadığı; ilk derece mahkemesi kararının dairemizce de benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı anlaşılmakla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının prim alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılar yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.