Logo

9. Hukuk Dairesi2022/7881 E. 2022/10579 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı çalışanın, davacı şirketin müşterilerinin hesaplarından yetkisiz para transferleri yapması nedeniyle davacı şirketin uğradığı zararın miktarı ve davalıların bu zarardan sorumluluk derecesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin zararının miktarının dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği ve davalıların sorumluluğunun tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ... vekilleri tarafınca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve ... Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) gözetim ve denetiminde İMKB üyesi olarak sermaye piyasası işlemlerinde bulunan bir aracı kurum olduğunu; davalılardan ...'nin davacı Şirketin eski bir personeli olduğunu ve 1996 yılından 13.01.2003 tarihine kadar genel müdür asistanı olarak görev yaptığını; diğer davalı ...'nin, ...'nin eşi, ...'ın annesi, ...'ın ise babası olduğunu, ....'ün aynı zamanda müvekkili Şirkette hesabı bulunduğunu; ...'nin 13.01.2003 tarihinde izinsiz işe gelmediğini, bilahare eşi ve kızı ile birlikte yurt dışına (...) kaçtığını öğrendiklerini; bazı müşterilerin hesapları ile ilgili şikâyette bulunmaları üzerine SPK ve Şirketleri tarafından inceleme ve denetimler yapıldığını; bu denetim ve incelemeler neticesinde, ...'nin diğer davalıların da iştiraki ile bazı müşteri hesaplarında sahtecilik ve usulsüz işlemler gerçekleştirdiklerinin, bu işlemlerle müşterileri zarara uğratarak haksız menfaat sağladıklarının tespit edildiğini; bu işlemler ile ilgili olarak yaptıkları şikâyet sonucu haklarında ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinde (2003/336 E.) ceza davası açıldığını ve ... ve eşi ... hakkında gıyabi tutuklama kararı verildiğini; davalıların Şirket müşterilerine verdiği zararların tespiti üzerine 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 55 inci maddesinde düzenlenen adam çalıştıranların kusursuz sorumluluğu çerçevesinde 422.969.485.070 TL tazminatın müşterilere ödenmek zorunda kalındığını; ayrıca davalıların gerçekleştirdikleri hukuka aykırı fiiller nedeniyle Şirketin faaliyetinin SPK'nın 13.03.2003 tarihli kararı ile geçici olarak durdurulduğunu ve bu durdurma nedeni ile işlem yapamama ve itibar kaybı nedeniyle büyük gelir kaybına uğradığını; söz konusu usulsüz işlemlerin ortaya çıkmasından sonra diğer müşterilerin de dava açtığını; bu nedenle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere Şirketin uğradığı gelir kaybı (1 trilyon) nedeniyle davalılar aleyhine işbu davanın açıldığını ileri sürerek 6098 sayılı Kanun'un 55 inci maddesi uyarınca ...'nin diğer davalıların iştirakiyle verdiği ve ödenmek zorunda kalınan tazminatların tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin, para piyasalarında yatırım yapmak ve paralarını değerlendirmek konusunda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadıklarından kızlarının (davalı ...) çalıştığı Şirkette birikimlerinin daha dikkatli yönetileceğine duydukları ... nedeniyle hesap açtıklarını ve bu hesapların idaresini ve paralarının yönetimini tamamen Şirket çalışanı kızlarına bıraktıklarını; bu nedenle hesaplarını takip etmediklerini ve hesap hareketlerine ilişkin herhangi bir eylem ve onaylarının da bulunmadığını; bir an için bu hesapların usulsüzlükte kullanıldığı düşünüldüğünde dahi işlemlere bilgi ve onayları olmadığından, yardım ve destekte bulunduklarından söz edilemeyeceğini; ayrıca müvekkilleri ile davalı Şirket arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, davalı ... nin, ... , hesabından davalı ... hesabına 98.500 TL tutarında nakit transferi yaptığı, ... ve ... için: ...'nin şirket müşterilerinden....'in hesaplarından talimat olmaksızın 26.04.2001 tarihinde 13.880-TL, 31.5.2001 tarihinde 9.256-TL, 2.7.2002 tarihinde 72.000-TL ve 7.8.2002 tarihinde 42.115-TL olmak üzere toplam 137.25 TL'yı eşi ...'nin hesabına gönderdiği tespit edilmiştir. .... için: ...'nin şirketin müşterilerinden ...'in hesaplarından talimat olmaksızın babası ... hesabına toplamda net olarak 137.918-TL gönderdiği tespit edilmiştir. Okşan Alemdar için: ...'nin talimat olmaksızın şirketin müşterilerinden ...'in hesaplarından annesi ... hesabına toplamda net olarak 181.438-TL ve şirketin müşterilerinden ... 'in hesaplarından 98.500-TL olmak üzere toplam 279,938 TL gönderdiği tespit edilmiştir.

Buradaki tespitlerden hareketle, 555,107,00 TL davalı ... tarafından, müşteri hesaplarından çekilerek kendisi ve ailesi hesaplarına aktarılarak mal edinilmiştir.

Mevzuata aykırı şekilde ve yetkili olmadığı halde şirketin müşterilerinin hesabından eşi, annesi ve babası hesabına para aktaran çalışanın bu fiilinden dolayı müşterisine tazmin sorumluluğu bulunan Şirketin, müşterisine tazmin ettiği (ya da edeceği) bu zararı davalı çalışanın ve haksız yere para edinen diğer kişilerin ödemekle yükümlü olduğu, ...'ın vefatı nedeniyle mirasçıları davalı ... ile ... olduğundan, söz konusu tutardan her iki davalının da sorumlu olduğu; hesaptan ödeme yapılan eşinin de, hesabına gelen miktar kadar sorumlu olduğu anlaşılmakla; yukarıda tespit edildiği üzere, davacı aracı kurum çalışanı davalı ...'nin, yetkisi olmadığı halde şirket müşterilerine ait parayı eşi, annesi ve babası hesabına havale ettiği, davacı şirketin ise müşterilerinin hesaplarından aktarılan bu tutarlardan müşterilerine karşı sorumlu olduğu ve tazmin yükümlülüğü bulunduğundan, zararı veren esas sorumlu davalıların bu meblağı yine yukarıda belirtilen şekilde davacı Şirkete tazmin etmesi gerektiği, bu durumda dava tarihi itibariyle, davalılar ... ile ...'nin toplam 137.251-TL; ... ile ...'ın ise toplam 417.856 TL ödemesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacı Şirketin zararının dava dilekçesinde belirtilen miktarın çok üzerinde olduğunu, Mahkemece hüküm altına alınan tutarı kabul etmediklerini ve dava dilekçesindeki talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin mirasçı olarak davaya dâhil edildiğini, diğer davalı ... tarafından gerçekleştirilen zararı kabul etmediklerini, kendisinin anne ve babasından kalan mirası reddetmemekle birlikte mirasçı olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğunu ve mahkemenin görevsiz olduğu, belirtilen sebeplerle davanın reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamından davacı Şirketin oluşan maddi zararının 555.107,00 TL olduğunun kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu, tespit edilen bu maddi zarardan daha fazla zararının oluştuğunu davacı tarafın ispatlayamadığı, davalı ... vekilinin itirazları yönünden ise davalı ... ile davacı Şirket arasındaki ilişkinin ... sözleşmesi olup görevli mahkemenin ... mahkemesi olduğu, bu nedenle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair istinaf sebebine itibar edilemeyeceği; ayrıca davalı ... ile davalı ... arasındaki ilişkinin vekâlet ilişkisinin kötüye kullanımı olup davalı tarafından ileri sürülen sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması iddiasının her iki davalı arasındaki iç ilişki olduğu, davalı tarafından ileri sürülen bu savunmanın davacı yönünden sonuca etkili olmadığı gerekçeleriyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı Şirketin uğradığı zararın miktarı ve davalılarının davacının zararından sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.