"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ....İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (Vakıf) bünyesinde sosyal yardım ve inceleme görevlisi ünvanı ile 07.11.2008 tarihinden itibaren çalıştığını, çalışmasının hâlen devam ettiğini, müvekkili adına ... 3. ... Mahkemesinin 2017/302 Esas sayılı dosyası ile ilave tediye alacağının davalıdan tahsili istemi ile davalı Vakıf aleyhine dava ikame edilmiş olduğunu, yapılan yargılamada alınan 03.11.2017 tarihli bilirkişi raporu ile müvekkilinin brüt 45.153,78 TL ilave tediye alacağı bulunduğunun tespit edildiğini, yargılama sonunda Mahkemece brüt 1.000,00 TL ilave tediye alacağının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verildiğini ve kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bakiye brüt 44.150,00 TL ilave tediye alacağının davalıdan tahsili istemli olarak eldeki davanın açıldığını ileri sürerek davanın kabulü ile ilave tediye alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili Vakfın 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) kapsamında olan kuruluşlardan olmadığını, dolayısı ile ilave tediye alacağı yönünden herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili tarafından davalıya 16.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Fon Kurulu Kararı uyarınca ocak ve temmuz aylarında ikramiye ödemeleri yapıldığını, bunun dışında toplu ... sözleşmesi uyarınca ilave tediye alacağı istemi altında herhangi bir ödeme talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından davalı aleyhine ... 3. ... Mahkemesinin 2017/302 esasına kayıtlı olarak açılan davada davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 2020/2956 Karar sayılı ilâmı ile istinaf başvurusunun esastan reddedildiğinin anlaşıldığı, kesin hükmün varlığı karşısında davacının ilave tediye alacağı olduğunun sabit olduğu, usul ekonomisi de gözetilerek yeniden rapor alınmadığı ve ... 3. ... Mahkemesinin 2017/302 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna itibar edildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili Vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında olan kuruluşlardan olmadığını, dolayısı ile ilave tediye alacağı yönünden herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili tarafından davalıya 16.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Fon Kurulu Kararı uyarınca ocak ve temmuz aylarında ikramiye ödemeleri yapıldığını, bunun dışında toplu ... sözleşmesi uyarınca ilave tediye alacağı istemi altında herhangi bir ödeme talep edilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... 3. ... Mahkemesinin 2017/302 Esas, 2018/142 Karar sayılı dosyasının istinaf incelemesi sonrasında davalının istinaf talebinin reddine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesinin kararında dava dilekçesi ile talep edilen 1.000,00 TL yönünden hüküm kurulduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplama yönünden tespit hükmü kurulmadığının anlaşıldığı, davalının 6772 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunmadığı, ayrıca istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen dava sonrası ek dava açıldığı değerlendirilse bile davalının bu davaya karşı zamanaşımı def'i ileri sürmesine engel bulunmadığı, davalının süresinde verdiği cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'inde bulunduğu, talep edilen alacak için zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, ilave tediyelerin belirlenen ödenme tarihinde muaccel hâle geleceği, zamanaşımı süresinin alacağın muaccel hâle geldiği ilan edilen ödeme tarihinden itibaren başlayacağı anlaşıldığından 30.....2016 tarihinden önce belirlenen ödeme tarihlerine göre zamanaşımı süresinin geçtiği, ... 3.... Mahkemesinin 2017/302 Esas , 2018/142 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinde ilave tediye alacağı davasında bakiye miktar yönünden tespit hükmü kurulmadığı, davalı yönünden dava konusu edilmeyen 1.000,00 TL dışında kesin hüküm oluşturmayacağı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu kabul edilmiş ve İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu alacağa ilişkin olarak ilk dava olan ... 3. ... Mahkemesinin 2017/302 Esas sayılı dosyası ile 1.000,00 TL üzerinden harçlandırılarak belirsiz alacak davası ikame edildiğini, söz konusu davada davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde zamanaşımı def'i ileri sürülmediğini, 03.11.2017 tarihli bilirkişi raporu ile müvekkilinin 45.153,78 TL ilave tediye alacağı bulunduğunun mütalaa olunduğunu, ... 3. ... Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli celsesinde davacıya usule aykırı olarak ıslah dilekçesini harçlandırmak sureti ile ibrazı için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 180 ve 181 nci maddeleri gereğince l haftalık kesin süre verildiğini, 25.04.2018 tarihinde ıslah dilekçesi sunularak aynı tarihte ıslah edilen 44.153,78 TL'ye ilişkin olarak 771,12 TL ıslah harcının UYAP sistemi üzerinden yatırıldığını, ancak Mahkemece ıslah yapılmamış sayılarak davanın 1.000,00 TL üzerinden kabul edildiğini, kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini, dava konusunun (müddeabihin) ıslah yolu ile artırılmasının ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesinin kısmi ıslahı niteliğinde olduğunu, ıslahın ek dava niteliğinde kabul edilemeyeceğini, bu nedenle ancak davaya karşı ileri sürülebilecek zamanaşımı def'inin 25.04.2018 tarihinde yapılan ıslah konusu alacağa ilişkin sonradan ikame edilen davada ileri sürülemeyeceğini, ... 3. ... Mahkemesinin 2017/302 Esas, 2018/142 Karar sayılı dosyasında ıslah dilekçesinin UYAP sistemine 26.04.2018 tarihinde yüklendiğini, davalı vekilinin ilgili dosyada dava ve ıslah dilekçelerine karşı zamanaşımı def'i ileri sürmediğini, ıslah dilekçesinin her ne kadar Mahkemece verilen kesin süreden sonra sunulmuş olsa da ıslah dilekçesi ile davalı taraftan tahsili istenen alacak talebi ve tutarı yönünden zamanaşımının kesildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının bakiye ilave tediye alacağı için ikame etmiş olduğu davada talep konusu alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.