Logo

9. Hukuk Dairesi2022/8405 E. 2022/10331 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne ait bir işyerinde çalışan işçilerin yetki tespiti başvurusunun reddedilmesine ilişkin idari işlemin iptali davasında, idari işlemin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ve 6356 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi uyarınca, kadroya geçen işçilerin yetki tespiti başvurusunda bulunabilmeleri için belirlenen usul ve şartların yerine getirilmediği gözetilerek, davacı sendikanın yetki tespiti başvurusunun reddine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendika tarafından Sağlık Bilimleri Üniversitesi ... Külliyesine ait 1336987.006 Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil numaralı işyerinde çalışan işçi çoğunluğunun tespiti için 07.02.2020 tarihinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yetki tespiti başvurusunda bulunulduğunu, yetki tespitine ilişkin başvuru hakkında Bakanlık tarafından 13.03.2020 tarih ve 647426 sayılı olumsuz yetki tespit yazısı tebliğ edildiğini, olumsuz yetki tespit yazısının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ve Yargıtayın yerleşik içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'na (6356 sayılı Kanun) eklenen geçici 7 nci madde uyarınca; kamu kurumlarına geçişten sonra tescil edilen yeni işyerlerinin girdiği işkolu ile geçişten önce işçinin çalıştığı alt işverene ait işyerinin girdiği işkolunun aynı olması hâlinde yetki tespit başvurusunda bulunulmasının mümkün olduğunu, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddelerle kamu kurumlarında / mahalli idarelerde alt işveren şirketler yanında çalışmakta olan işçilerin, kamu kurumlarının sürekli işçi kadrosunda istihdam edilmesinin düzenlendiğini, söz konusu kanuni düzenleme ile geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren şirkete ait işyerinin girdiği işkolunun, kamu kurumuna ait mevcut işyerinin girdiği işkolundan farklı olması hâlinde; geçişten önce işçinin çalıştığı alt işverene ait işyerinin girdiği işkolunda tescil edilecek yeni işyerinden SGK’ya bildirim yapılacağını, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Etlik ... Külliyesine ait 1336987.006 SGK sicil numaralı işyerinde çalışan işçilerin İşkolları Yönetmeliği’nin 20 sıra numaralı genel işler işkolunda çalıştıklarını ve müvekkili Sendika üyesi olduklarını, yetki tespit başvurusunun 6356 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi gerekçe gösterilerek reddedilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu işyerlerine 02.04.2018 tarihinden sonra 696 sayılı KHK kapsamında olmayan yeni işçi alımı yapıldığının davalı Bakanlık tarafından göz ardı edildiğini, ulusal ve uluslararası düzenlemeler dikkate alındığında müvekkili Sendika üyesi işçilerin toplu ... sözleşmesi yapma hakkından yoksun kalacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Aile, ... tarafından müvekkili Sendikaya verilen 13.03.2020 tarih ve 647426 sayılı olumsuz yetki tespit yazısının hukuka aykırılığının tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; toplu ... sözleşmesi yapmak için yetkinin Bakanlıkça ve Bakanlık kayıtları esas alınarak verildiğini, yetki tespiti işleminin tamamen Bakanlık uhdesinde yer aldığından bahisle müvekkili Üniversitenin müdahalesinin bulunmadığını, bu hâlde Üniversiteye husumet yöneltilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin kadrolarının başka bir işleme gerek geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla sürekli işçi unvanı ile ihdas edilmiş sayıldığını, yetki tespiti bakımından sürekli işçi kadrosuna geçen işçiler ile 696 sayılı KHK kapsamında olmayan yeni işçilerin çoğunluğun belirlenmesinde bütün olarak işyerinin işçisi kabul edilmesi gerektiğini, yetkinin belirlenmesinde dikkate alınan işçiler için ileri sürülen davacı itirazlarının dikkate alınamayacağını beyan etmiş ve öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi, Mahkeme aksi kanaatte ise işlemin hukuka uygunluğu ile davanın esastan reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili Bakanlığın dava konusu işleminin mevzuata uygun ve yerinde olup herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığın belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

“ ... 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrolarına geçen işçilerinden sonra yeni alınan işçilerin işyeri bağlamında yetki tespiti talep edebilme imkanı sağlayacak bir değişikliğe yol açmayacağı ve 31.10.2020 tarihinden önce yetki tespiti başvurusu yapılamayacağı ...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 696 sayılı KHK ile kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde çalışmakta olan işçilerin kadroya geçirilmesi usulünün düzenlendiğini, getirilen yeni sistemde alt işveren işyerlerinin hukuken bir nevi işyeri devri suretiyle kamuya geçtiğini, 696 sayılı KHK ile 6356 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7 nci maddeye göre kamu kurum ve kuruluşları ile belediye şirketi / iştiraklerine geçirilecek işçilerin geçiş öncesi alt işverenin işkolu ile geçişten sonra tescil edilecek yeni işyerlerinin girdiği işkolunun aynı olması hâlinde yetki tespit başvurusunda bulunabileceğinin açıkça düzenlendiğini, Mahkeme tarafından 6356 sayılı Kanun ve Yargıtay yerleşik içtihatlarına aykırı şekilde karar verildiğini, davalı işyerinde/işletmede çalışan işçilerin 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçilerden oluşmasının, bu işçileri kapsayan bir toplu ... sözleşmesi imzalanamayacağı anlamına gelmediğini, sendikalı olmanın ve toplu ... sözleşmesinden yararlanmanın anayasal bir hak olduğunu, ...’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve kanunlar ile toplu ... sözleşmesi hakkının güvence altına alındığını, Mahkeme tarafından verilen hukuka aykırı karar neticesinde müvekkili Sendika üyesi işçilerin toplu ... sözleşmesi yapma hakkından yoksun kalacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

“...

Somut olayda davacı ... tarafından davalı ... Etlik ... Külliyesinde daha önce alt işveren tarafından yerine getirilen temizlik işlerine ilişkin ... yerinde örgütlenildiği, bu ... yerinde toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun tespiti hususunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yetki tespiti başvurusunda bulunulmuştur. Bakanlık tarafından işçilerin kadroya alınması sebebiyle 6356 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi gerekçe gösterilerek yetki tespiti başvurusu hakkında yapılacak işlem bulunmadığı belirtilerek yetki tespiti talebi ile ilgili talep reddedilmiştir. Yukarı da belirtilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen ve süresi 31.10.2020 tarihinde sona erecek olan ...’den sonra yetki tespiti başvurusunda bulunulabilir. Ayrıca kadroya geçen işçilerin daha önce çalıştığı alt işverenin ... kolu genel hizmetler ... kolu iken aynı kanun uyarınca 31.10.2020 tarihinden sonra Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin ... kolu olan ticaret, büro, eğitim ve ... sanatlar ... koluna tabi olacaktır. Davacının yetki tespiti başvurusunun reddine ilişkin Bakanlık kararının yerinde olduğu ...” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, dava ve istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

Şeklindedir.

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.