Logo

9. Hukuk Dairesi2022/8578 E. 2022/11616 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının ücret, gecikme zammı, ikramiye, izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretlerinden oluşan alacaklarının davalı işverenden tahsil edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuki ilişkinin niteliği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 6. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle usulden reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bünyesinde ilk olarak 17.01.2005 tarihinde 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) tabi montaj operatörü olarak işe başladığını, 25.07.2007 tarihi itibarıyla ise 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun (5953 sayılı Kanun) kapsamında çalıştığını, 5953 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uyarınca ücretin her ... peşin olarak ödenmesi gerektiğini, buna rağmen müvekkiline yapılan aylık ödemelerde bu kurala uyulmadığını ve sürekli olarak gecikmeli ve kaydırılmak suretiyle yıllık artış dönemlerine gelen zamanlarda zam farkları dikkate alınmaksızın ödeme yapıldığını, bu nedenle davalı işveren tarafından yapılan geç ve eksik ücret ödemelerinin geciken her gün için %5 gecikme zammı ile birlikte müvekkiline ödenmesi gerektiğini, 5953 sayılı Kanun'a göre müvekkiline her hizmet yılının sonunda asgari bir aylık ücret tutarında ikramiye ödemesinin yapılmadığını, 4-6 hafta arasında yıllık izin ... tanınmasına rağmen bu sürenin çok altında izin ... tanıdığını, bu nedenle müvekkilinin bu alacaklarının iki katı olarak hesaplanarak tahsilinin gerektiğini, müvekkilinin çalışma süresinin başından bu yana günde asgari 11 saat, toplamda haftada 55 saat, zaman zaman aşan sürelerle de çalıştığını ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, bu alacaklarının ödenmesi gereken tarihten dava tarihine kadar günlük %5 gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde de çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, bu alacaklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren dava tarihine kadar geçen sürede hesaplanacak %5 gecikme zamlarıyla birlikte ödenmesi gerektiğini ... sürerek ücret, gecikme zammı, ikramiye, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüm haklarının çalışma süresince ödendiğini, 5953 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde, işverenin sağladığı kârın emeklerine düşen nispî karşılığı olarak asgari birer aylık ücreti tutarında ikramiye ödeneceğinin hükme bağlanmış olduğunu, müvekkili Şirketin davacının çalıştığı dönemde kâr elde etmemiş olması karşısında davacının talep edebileceği herhangi bir ikramiye alacağı bulunmadığını, davacının hak etmiş olduğu yıllık izinlerini kullandığını, bakiye yıllık izinlerinin karşılığı ücretinin davacıya ödendiğini, davacının çalıştığı süre içinde hafta tatilini düzenli olarak kullandığını, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışmış olması hâlinde ücretinin ödendiğini, davacının haftada 5 gün olarak sürdürdüğü çalışmalarının yasal sınırlar içerisinde olup fazla çalışmasının bulunmadığını, müvekkili Şirkette giriş ve çıkışlarda parmak izi okuma sistemi kullanıldığını, davacının işe giriş ve çıkışları ve çalışma süresinin kayıtlarla ... olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında bulunan davacıya ait ... sözleşmesinde somut bir şekilde yapılacak ücret zammı miktarı ve zamanı hakkında bir kural bulunmadığı, davacı vekilinin talebinde de hangi dönem veya hangi ayın ücreti olduğu hakkında somut bir açıklama bulunmadığı, bu nedenlerle davacı vekilinin ücret farkı ve gecikme zammı alacağı taleplerinin reddi gerektiğini, dosya kapsamında davalı tarafından sunulan yıl sonu kapanış bilançolarına göre davacının çalışmış olduğu süre içerisinde davalı işverenin zarar ettiği, 2015 yılı yıl sonu bilançosunda görülen kârın da bir önceki yılın zararından mahsup edilmiş olduğu anlaşıldığından davacı vekilin ikramiye talebinin reddi gerektiği, dosya kapsamında toplanan delillere göre davacının kullanmadığı 14 gün yıllık izin ... bulunduğu, davacıya ait 2016 yılı Aralık ayı ücret bordrosunda ... 5.670,05 TL izin ücreti tahakkuk ettirildiği ve davacıya ait banka hesabına ödendiği anlaşıldığından davacı vekilinin yıllık izin ücreti talebinin reddi gerektiği, dosya içerisinde bulunan davacının imzasını içerir puantaj kayıtlarında giriş ve çıkış saatlerinin yazılı olduğu, her birinde giriş çıkış saatlerinin farklı olduğu ve matbu olarak doldurulmadığı, buna göre davacının fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerektiği, işyeri kayıtlarına ve dinlenen tanık beyanlarına göre davacının haftanın beş gününde çalıştığı kalan iki günde tatilini kullandığı anlaşıldığından davacı vekilinin hafta tatili ücreti talebinin reddi gerektiği, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışma yapılması hâlinde ücretlerinin davacı imzalı bordroda gösterilerek ödendiği; ancak davacının 5953 sayılı Kanun'a tabi olarak çalışmış olduğu dönem için 5953 sayılı Kanun'a göre ödenmesi gereken ulusal ... ve genel tatil ücretinin eksik ödenmiş olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı Tarafın İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkiline ücret ödemelerinin ilk başlangıç tarihinin 25.07.2007 tarihi olduğunu, dava dosyası içeriğine celbedilen banka ücret hesap ekstrelerinden hangi aya ilişkin ücretin, hangi tarihte ödendiğinin belli olduğunu, buna göre ücret ödemelerinde ne kadar gecikme ve dolayısıyla ne kadar %5 fazla alacak tahakkuk ettiğinin tespitinin mümkün olduğunu, geçmiş yıl zararlarının anılan yıla ilişkin kâra mahsup edilmesinin vergi tekniğine ilişkin bir uygulama olduğunu, geçmiş yıl zararlarının cari yıl kârından mahsup edilmesi suretiyle daha önce zarar etmiş olan mükellefin bu zararları dikkate alınarak kâr etmiş olduğu yılda daha az vergi ödemesinin sağlandığını, bu durumun anılan mükellefin o yıl kâr etmiş olduğu gerçeğini değiştirmediğini, 2010 yılından sonraki dönemler için İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin aksine puantaj kayıtlarında müvekkilinin imzasının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Tarafın İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının ulusal ... ve genel tatil çalışması yapması hâlinde ücretinin ödendiğini, davacının talep edebileceği ulusal ... ve genel tatil çalışması ücreti bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,

" ... davacının 17/01/2005 - 24/07/2007 tarihleri arasında ... Kanununa tabi olarak, 25/07/2007 - 20/12/2016 tarihleri arasında Basın ... Kanununa tabi olarak çalıştığı, giriş çıkış saatlerini içeren imzalı puantaj kayıtlarına göre davacının haftalık çalışma süresinin yasal çalışma süresini aşmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmede ücret zammı ve zamanı hakkında bir hüküm bulunmadığı, buna bağlı olarak da günlük %5 gecikme fazlası ile ücret farkı alacağının bulunmadığı, 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 14. Maddesinde "gazeteciler her hizmet yılı sonunda işverenin sağladığı karın emeklerine düşen nispi karşılığı olarak asgari birer aylık ücret tutarında ikramiye alırlar" hükmü mevcut olup, davalı tarafından sunulan yıl sonu kapanış bilançolarına göre, davalı işverenin zarar ettiği tespiti ile ikramiye alacağı talebinin reddinin yerinde olduğu anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1) b)1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

Diğer yandan davalı taraf her ne kadar istinaf talebinde bulunmuş ise de; kabul edilen dava değerinin 1.770,00 TL olduğu hususu dikkate alındığında istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun HMK nun 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE..." gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle usulden reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ücret alacağı, gecikme zammı, ikramiye izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un ve 5953 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.