Logo

9. Hukuk Dairesi2022/8796 E. 2022/10334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirket, Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yetki tespitinin, kendi nezdindeki 16 işyerinin tamamının işletme toplu iş sözleşmesine tabi olmadığı ve sendika çoğunluğunun her işyeri için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle iptalini istemektedir.

Gerekçe ve Sonuç: Hizmet alım sözleşmelerinin, 6552 sayılı Kanun'un 13. maddesi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca her bir alt işveren işyerinin ayrı ayrı işyeri toplu iş sözleşmesi ünitesi olarak kabul edilebilmesi için gerekli olan "personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi" niteliğinde olmadığı ve davalı sendikanın yasal çoğunluğu sağladığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili firmanın hizmet alım ihaleleri kapsamında ... Elektrik İletim A.Ş. (...) Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde bulunan iletim trafo merkezleri ve entegre tesislerinin (bakım ve güvenlik koruma hizmetleri hariç) işletilmesi işlerini yürüttüğünü, müvekkili Şirketin işletme merkezinin Kilis’te olduğunu, ... Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 6552 sayılı Kanun’un (6552 sayılı Kanun) yürürlüğe girmesiyle birlikte alt işveren nezdinde çalışan işçilerin sendikal haklara kavuşmasının önünün açıldığını, enerji sektöründe işletmecilik yapan firmalara ait işyerlerinde sendikal faaliyetlere başlanıldığını, bu kapsamda ... Sendikasının ... nezdinde toplu ... sözleşmesi yapmak üzere yetki tespiti başvurularında bulunduğunu, bunun üzerine Sendikaya toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili olduğuna ilişkin belgelerin verildiğini, her ne kadar bu süreçte sektörde faaliyet gösteren firmaların gerek Çalışma Bakanlığına gerek ... Sendikasına gerek ...’a gerekse ilgili kurum ve kuruluşlara alt işveren konumunda olduklarını, işçilerle olan ilişkilerinin ihale sözleşmesi bedeli ile sınırlı olduğunu, asıl işveren ...’a ve kamu işveren sendikasına müracaat edilmesi gerektiğini ileri sürseler de itirazlarının dikkate alınmadığını, sürecin işlemeye devam ettiğini ve Yüksek Hakem Kurulu kararları ile alt işveren fırmaların peş peşe toplu ... sözleşmesi tarafı hâline getirildiğini, müvekkili firmaya ... Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından işbu itiraza konu edilen yetki tespiti yazısı gönderildiğini, Bakanlık yazısında Sendikanın 22.03.2018 tarihinde yetki tespiti başvurusunda bulunduğu, müvekkili firmanın 229 işçisinin bulunduğunu, bunlardan 174’nün sendika üyesi olduğunu, yapılan incelemede adı geçen Sendikanın kanunun aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiği ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesi gereğince durumun bildirildiğini, yazı ekinde gösterilen listede ise müvekkili firma nezdinde enerji işkolunda faaliyet gösteren 16 farklı işyerinin bulunduğunun belirtildiğini, müvekkili firma nezdindeki 16 işyerinin tamamının yapılmak istenen işletme toplu ... sözleşmesine tabi olmadığını, Bakanlık yazısı ekinde gönderilen listede sayılan işyeri için ve burada çalışan veya çalışmakta olan işçiler için işletme toplu ... sözleşmesi düzenlemesinin hukuka aykırı olduğunu, Bakanlığın belirttiği işçi sayısı ile müvekkili firmanın hâlihazırda çalışanı olan işçi sayısı arasında farklılıklar bulunduğunu, 174 işçinin sendika üyesi olup olmadığı hususunda müvekkili Şirketin gerçekte bir bilgisinin bulunmadığını, sağlandığı ileri sürülen çoğunluğun tetkikinin gerektiğini, müvekkili firma ile toplu ... sözleşmesi imzalanmasının mümkün olmadığını, işletme toplu ... sözleşmesinin yapılamayacağını, Sendikanın sağladığı ileri sürülen çoğunluğun her bir işyeri için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, 6552 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra ...’ın ihalelerinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine tabi hâle geldiğini, bu durumda 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun (4735 sayılı Kanun) 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca firmaların kamu işveren sendikalarını yetkilendirme ve toplu ... sözleşmeleri ile ortaya çıkacak sendikal hakların fiyat farkı olarak firmalara ödenmesinin mümkün olacağını, 6552 sayılı Kanun'un getirdiği istisnai düzenlemelerin işbu itiraza konu ihaleler için de uygulanması, işletme toplu ... sözleşmesinin yapılmaması, her bir işyeri için ayrı ayrı işyeri toplu ... sözleşmesi imzalanması, her bir işyeri için ayrı ayrı yetki şartlarının değerlendirilmesi, kamu işveren sendikalarının sürece dahil edilmesi, neticede oluşacak fiyat farklarının firmalara ödenmesinin sağlanması, böylece mağduriyetlerin ortadan kaldırılmasının hem pratikte hem de hukuken bir zorunluluk olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 13.04.2018 tarih 30090 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca Bakanlığa yapılan yetki tespit başvurularının aynı Kanun’un 41 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince Bakanlığa gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerinin birlikte değerlendirilmesiyle sonuçlandırıldığını, aynı Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında “bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı ... kolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu ... sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabilir” hükmüne yer verildiğini, aynı işverene ait aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde işletme olarak tespit yapıldığını, dava dilekçesinde her hizmet alım sözleşmesinin ayrı ayrı işyeri toplu ... sözleşmesine konu olması gerektiğinin iddia edildiğini, yetki tespit başvurusunun 6356 sayılı Kanun’un 42 nci maddesine göre yapılması nedeniyle işyerlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı Tes ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; üye kayıt fişleri incelendiğinde yetki tespit yazısının doğru olduğunu, başvuru tarihi itibarıyla Sendikanın 174 üyesi olduğunun açıkça tespit olunduğunu, bu hususta hiçbir ihtilaf bulunmadığını, davalının aksi yöndeki iddialarının hukuki bir mesnedinin bulunmadığını, davacı Şirketin üye fişlerinin kendilerine tebliğ edilmediğini bu nedenle de yetki belgesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ettiğini ancak yetki tespiti için üyeliklerin işverene bildirilmesi şeklinde bir usul veya zorunluluk bulunmadığını, davacı Şirketin yetki tespitine konu işyerlerinin bir kısmının kapandığını, keza işyerlerinin aynı işkoluna ait olmadığını beyan ettiğini, yetki tespitine konu işyerlerinin Bakanlığın sistemindeki elektronik kayıtlar esas alınarak belirlendiğinden yetki tespit tarihinde kapalı olan bir işyeri için yetki başvurusunda bulunulmasının mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Sendikanın %40 baraj şartını sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, müvekkili firma nezdindeki 16 işyerinin tamamının yapılmak istenen işletme toplu ... sözleşmesine tabi olmadığını, tespit edilen işçi sayısı ile hâlihazırda çalışan işçi sayısı arasında farklılıklar bulunduğunu, sağlandığı ileri sürülen çoğunluğun her bir işyeri için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, ihalelerin personel çalıştırılmasına dayalı ihaleler olduğunu ileri sürerek ve dava dilekçesinde ayrıntılı şekilde belirttiği sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle

“...Somut uyuşmazlıkta Bakanlığın 13/04/2018 tarih 30090 sayılı yetki tespiti kararı ile davacı şirketin toplamda 16 işyeri işletme niteliğinde kabul edilerek başvuru tarihi itibariyle davalı sendikanın gerekli çoğunluğu sağladığı tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında 16 işyeri ile ilgili ihale sözleşmeleri incelenip değerlendirilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmakla Dairemizce dosya geri çevrilerek ihale sözleşmeleri istenmiş ve İlk Derece Mahkemesince ihale sözleşmeleri temin edilerek dosya Dairemize gönderilmiştir. 6552 sayılı yasanın 13. Maddesi 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 8. Maddesine eklenen fıkra gereğince her bir alt işveren işyerinin ayrı ayrı işyeri toplu ... sözleşmesi ünitesi olarak kabul edilebilmesi için alt işveren ile kurum ve kuruluşlar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin ''personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi ''olması gerekmektedir. Bu bağlamda dosyaya ibraz edilen hizmet alım sözleşmeleri ayrı ayrı incelendiğinde yetki tespitine konu ve hizmet alım sözleşmesi ile faaliyet yürütülen alt işveren işyerlerinin teşkiline esas bu sözleşmelerinin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi niteliğinde kabul edilemeyeceği ve 4734 sayılı Kanunun 3/g maddesi gereğince bağıtlandığı, davalı sendikanın talep tarihi itibarıyla yasal çoğunluğu sağladığı anlaşıldığından Bakanlıkça yapılan işletme toplu ... sözleşmesine yönelik yetki tespitinde ve buna bağlı olarak mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı ve davacı tarafın istinaf itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır . (Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 2021/9647E-2021/15112K sayılı kararı ve ... BAM 7 HD.nin 2019/2290E-2020/350K sayilı kararı emsal niteliktedir). Bu sebeplerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili dava ve istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

Şeklindedir.

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.