Logo

9. Hukuk Dairesi2022/8832 E. 2022/16363 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının ücreti, hizmet süresi, iş sözleşmesinin fesih şekli ve davacının ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, davalı vekilinin temyiz nedenlerinin kararı bozmaya yeterli olmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 50. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... ... 16. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ...’daki işyerinde 08.09.2012-15.....2013 tarihleri arasında sıva ustası olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, işyerinde 08.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını, iki haftada bir gün istirahat edebildiğini, dinî bayramların 1. günü hariç diğer tüm resmî tatil günlerinde çalışmasına rağmen bu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, müvekkilinin son ... ücretinin 1.800,00 USD olduğunu ... sürerek ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 08.09.2012-01.12.2012 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, bu durumun istifa dilekçesi ile ... olduğunu, belirtilen sebeple davacının ihbar tazminatına hak kazanmayacağını, davacının kayıtlardaki ücretinin gerçek ücretini yansıttığını, davacını en son ... 1.350,00 TL ücretle çalıştığını, bu durumun Sosyal Güvenlik Kurumu (...) kayıtları ile ... olduğunu, emsal ücret bakımından da davacının bu ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili Şirkette fazla çalışma uygulaması olmadığını, işin niteliği gereği fazla çalışma yapılmasının zaruri olduğu bazı istisnai durumlarda ise bunun karşılığının tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, davacının iddia ettiği günlük 14 saatlik çalışmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı Şirket nezdinde millî bayramlarında izin kullandırıldığını, davacının hafta tatili ve yıllık izin ücretlerini de tam olarak kullandığını, davacının resmî tatil günlerinde çalışmadığını, makul süre geçtikten sonra açılan davanın hakkın kötüye kullanımı olup kanuna aykırılık oluşturacağını, davacının faiz isteminin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"....

Davacının, dosya içeriği belgelerden, davalı işverene ait işyerinde 08/09/2012-15/.../2013 tarihleri arasındaki dönemde 9 ... 8 gün süre ile en son 1.800,00 USD ... ve 2.250,25 USD ücretle çalışmış olduğu, barınma ve yemek yardımı ilavesi ile giydirilmiş brüt ücretinin 2.450,25 USD olduğu anlaşılmıştır.

...

Celp ve ibraz olunan belgeler, cevabi yazılar, dinlenen tanık beyanları, alınan bilirkişi raporuyla tüm dosya muhteviyatından davacı ... akdinin davalı işverenlik tarafından yasaya aykırı olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı vekili ise ... akdinin istifa nedeniyle sonlandığını savunmuş ise de dosyada mevcut istifada tanzim tarihi olmadığı ayrıca davalı tarafından iddia edilen 01.12.2012 tarihinde ... akdinin sonlandığı hususunun sübuta ermediği doğal olarak bu tarih itibariyle alınan istifa dilekçesine itibar edilemeyeceği diğer taraftan davalı işyerinin davacı gibi çok sayıda işçinin aynı ayda (03) kodu ile istifa sebebiyle işten çıkışının yapıldığı, yurt dışındaki çalışmalarda ekseriyetle ... bitimi nedeni ile çalışmalar sonlanmakta olup davalı nezdinde çalışan çok sayıda işçinin aynı şekilde ve haklarını geride bırakacak şekilde istifa ederek işten ayrılmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının ... akdinin ... bitimi nedeniyle davalı işverenlik tarafından feshedilmiş olduğu, ... bitiminin 4857 sayılı ... Yasasına göre haklı nedenle fesih sebebi olmadığından ve dosyada çalışma dönemi için de ... akdinin işveren tarafından ihbar tazminatlarının ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğine dair başkaca bir kayıt ve belge sunulmamış olduğundan ... akdinin ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğine yönelik ispat külfeti üzerinde bulunan davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının ihbar tazminatı talep hakkının bulunduğu sonuç ve kanaatine mahkememizce varılmıştır.

İşyerinde fazla çalışma yapıldığı, genel ve hafta tatillerde de çalışıldığı ve ücretlerinin ödenmediği iddiası ispat yükümlülüğü kendisinde olan davacı işçi tarafından yerine getirildiği, ancak davalı tarafından talep edilen bu alacakların ödendiğine dair bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı özetle davalının ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, sonuç olarak davacının fazla mesai yaptığı, genel ve hafta tatillerinde çalıştığı, bu çalışmalarına karşılık gelen ücretin ödenmediği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. "gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; hatalı ve eksik araştırma neticesinde hazırlanan bilirkişi raporlarını hükme esas alınarak verilen İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, bir an için davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı düşünülse dahi hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen kıdem ve ihbar tazminatının da fahiş hesaplandığını, davacı davalı Şirket nezdinde 08.09.2012-01.12.2012 tarihleri arasında çalışmış olup bu döneme ait çalışmasının istifa ile son bulduğunu, bu durumun ... kayıtları ile de ... olduğunu, davacının imzasına havi hür iradesi ile tanzim ettiği istifa dilekçesinin özlük dosyası içerisinde İlk Derece Mahkemesine sunulmuş olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatları ile de ... olduğu üzere haklı sebep olmaksızın ... sözleşmesini fesheden bir işçinin ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, ... dökümlerinden anlaşılacağı üzere davacı işçinin aylık en son ücretinin ... 1.350,00 TL olduğunu, davalının, işçilerin ücretlerini mevzuata uygun olarak eksiksiz, zamanında ve banka aracılığıyla ödediğini, giydirilmiş ücretin temelini oluşturan hususlarla ilgili araştırma yapmaksızın davacının ücretine yemek, ... karşılığı olarak fahiş miktarda 200,00 USD'nin ilave edilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki brüt ücret hesaplamasının hatalı yapılmış olduğunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (5510 sayılı Kanun) kapsamında 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılan davacı hakkında ülkemiz ile aralarında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde çalışanlar için aynı Kanun'un 5 inci maddesinin (g) bendine göre ödenecek ... priminin %5 olduğunu, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 87 nci maddesi gereği, davalının ...'daki şantiyesinde çalışan davacının 5510 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca sigortalı sayıldığını ve karşılıklılık anlaşması bulunmadığından, kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması gerektiğini, bu sebeple davacı işçinin ... ücretinin ve brüt ücretinin bilirkişi tarafından hatalı hesaplandığını, davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığını, davalı Şirkette fazla çalışma uygulaması bulunmadığını, bazı istisnai durumlarda ise bunun karşılığının işçilere tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, çalışmaların haftalık 45 saat esasına göre gerçekleştirildiğini, günlük çalışmalar bakımından ise 1 saat ara dinlenmesi ve 15 dakika. çay molası uygulaması bulunduğunu, bilirkişi raporunda salt davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek ve buna göre hesaplama yapılmış olduğunu, davacının ulusal ... ve genel tatil ücreti, hafta tatili alacağı bulunmadığını, davalının her işçisine hak ettiği her türlü yasal iznini mevzuata uygun olarak kullandırdığını, davacının iddialarının aksine müvekkili Şirkette resmî ve dinî ... günlerinde çalışma uygulaması bulunmayıp her işçiye mevzuata uygun olarak hafta tatili izni de tanındığını, davalının ...'da bulunan şantiyelerinde pazar günü mesai yapılmadığını, davacının tüm hafta tatillerini kullandığını, davalının ...'da bulunan şantiyelerinde ...'nin resmî ve dinî bayramlarında, ...'nın dinî ve millî bayramlarında çalışma yapılmadığını, tanıkların ifadelerinin, sadece kendi çalıştıkları döneme ışık tutabileceğini, tanıkların beyanlarının da ancak kendi çalıştıkları dönemle sınırlı olarak dikkate alınabileceğini, Yargıtay içtihatları uyarınca davacı tanıklarının çalışma sistemine ilişkin beyanları ile davacı işçinin çalışma süresi ile denk düşüp düşmediği hususunun ayrıca irdelenmesi gerektiğini, davacının bütün çalışma dönemini kapsamayan ve görgüye dayanmayan, derdest davası bulunan tanık ifadelerine dayanılarak bütün bir çalışma dönemi için hüküm kurulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağını ... sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Bu kapsamda yargılamada ... sürülen iddia ve cevaplar, toplanan deliller, ... ve işverenlik kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya üzerinde Dairemizce yapılan inceleme neticesinde; somut olayda davacının davalı işverenin .../...'da bulunan şantiyelerde 08.09.2012-15.....2013 tarihleri arasında sıva ustası olarak belirsiz süreli ... akdine dayalı çalıştığı, ücret konusunda uyşmazlık bulunduğundan ve davacının talepleri hesaplamayı gerektirdiğinden belirsiz alacak davası olarak kabulün yerinde olduğu, emsal ücret araştırması dikkate alınarak ücretinin aylık ... 1.800,00 USD olduğu; davalı tarafça ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı, davacının belirlenen ücretine göre kıdem ve ihbar tazminatı talebinde haklılık bulunduğu, bu kabule göre davalı tarafın kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin istinafının yerinde olmadığı ve alacak hesabının yapıldığı bilirkişi raporunun yerleşik yargısal kararlara uygun, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, bu raporu esas alan mahkeme kararında da isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

Aynı şekilde ...'deki kanunlara göre ücret ve kesintiler hesaplanıp ...'deki bankalar aracılığıyla ücret ödemeleri yapıldığından karara esas bilirkişi raporundaki ... ve brüt ücret değerlendirmelerine yapılan istinaf itirazı da yersizdir.

Davacının fazla mesai, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile hafta tatili alacaklarını tanık beyanlarıyla ispatladığı ... olduğundan ve bilirkişi raporunda yapılan tüm hesaplamaların oluşa uygun olduğu ve hesaplamaların doğru şekilde yapıldığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu alacak kalemlerine yönelik yönelik istinafının haklı olmadığı anlaşılmıştır.

Aynı şekilde ...'deki kanunlara göre ücret ve kesintiler hesaplanıp ...'deki bankalar aracılığıyla ücret ödemeleri yapıldığından karara esas bilirkişi raporundaki ... ve brüt ücret değerlendirmelerine yapılan istinaf itirazı da yersizdir.

Davacının fazla mesai, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile hafta tatili alacaklarını tanık beyanlarıyla ispatladığı ... olduğundan ve bilirkişi raporunda yapılan tüm hesaplamaların oluşa uygun olduğu ve hesaplamaların doğru şekilde yapıldığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu alacak kalemlerine yönelik yönelik istinafının haklı olmadığı anlaşılmıştır.

Yargılamada ... sürülen iddia ve cevaplar, toplanan deliller, ... ve işverenlik kayıtları, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının Dairemizce de benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı anlaşılmakla tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ... sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ücreti ve hizmet süresi, ... sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı, buna göre davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti taleplerinin ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 26, 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile ve özellikle kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.