Logo

9. Hukuk Dairesi2022/8839 E. 2022/13877 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenden ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücretlerini talep ettiği alacak davasında, ibraname ve takas mahsup iddialarının değerlendirilmesi ile talep edilen alacakların ispatı, hesaplanması ve ödenip ödenmediği noktasında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai ve hafta tatili yaptığına dair tanık beyanlarının, dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek, fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 50. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... ... 3. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı işverene ait işyerinde 26.04.2012- 03.10.2016 tarihleri arasındaki dönemde turizm ve otelcilik elemanı olarak görev yaptığını, ortada haklı bir neden olmadığı hâlde işten çıkarıldığını, son aylık ücretinin ... 4.148.00 TL olduğunu, fesihten sonra müvekkiline, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve kalan ücretlere ilişkin 28.643,00 TL ödeme yapılacağına dair beş adet senet verildiğini, ibranameye göre müvekkiline 18.939,47 TL kıdem tazminatı ile 4.400,31 TL ihbar tazninatı ödeneceğinin taahhüt edildiğini, taahhüt edilen ihbar tazminatının eksik olduğunu, haftanın altı günü 10.00-00.00 saatleri arasında çalıştığını, pazar günleri 10.00-16.00 saatleri arasında çalıştığını, yıllık ücretli izinlerini kullanmadığını belirterek ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı işten ayrıldıktan sonra kıdem ve ihbar tazminatı ile tüm alacakları için senet verildiğini, bunun üzerine davacının Şirketi ibra ettiğini, fazladan ödeme yapıldığını, bu ödemenin kabul anlamına gelmemek kaydıyla fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ile yıllık izin ücreti karşılığı ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememizdeki beyanları, incelenen ... ve banka kayıtları, tanık anlatımları, bilirkişi raporu, idari ve mali kurumların cevabi yazıları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıya ait işyerinde 26/04/2012-03/10/2016 tarihleri arasında 4 yıl 5 ... 7 gün süre ile aylık 4.148,00 TL ..., 6.526,24 TL brüt ücret ile çalıştığı ve davacının ... akdinin 03/10/2016 tarihinde davalı yanca feshedildiği sabittir. Davacı vekili ... akdinin haklı bir neden olmaksızın davalı yanca feshedildiğini beyan ederek bakiye ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İşten ayrılış bildirgesinde fesih nedeni olarak 04 gösterilmiştir. Dosya kapsamı ve tanık beyanlarından davalı tarafın davacıya ... akdinin feshinden sonra kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ispat yükü üzerinde olan davalı tarafın davacının ... akdinin tazminat gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini kanıtlayamadığı anlaşılmakla davacının ihbar tazminatına hak kazandığı sonucuna varılmıştır. Davalı tarafın daha önce yaptığı ödeme hesaplanan ihbar tazminatından mahsup edilmiştir.

...Fazla çalışma iddiasını işçinin, fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini ise davalı işverenliğin kanıtlaması gerekmektedir. Davalı işverenlikçe işyerine ait puantaj cetveli ya da mesai çizelgesi gibi yazılı belgeler sunulmadığından, zorunlu olarak tanık beyanlarına dayanmak gerekmiştir. Tanık ... davalıya karşı açılmış davası bulunduğunu beyan ettiğinden tanıklığına itibar edilmemiştir. Dinlenen diğer davacı tanığı davacının haftanın 6 günü günlük 15 saat çalıştığını beyan ettiğinden bu tanığın beyanları mahkememizce hayatın olağan akışına aykırı bulunmuştur. Ayrıca ... tanık beyanı mahkememizce yeterli görülmemiştir. Davalı tanıklarının beyanları da dikkate alındığında davacının haftalık yasal 45 saatlik çalışma süresini aşan fazla mesai yaptığını kanıtlayamadığı anlaşılmakla fazla mesai alacağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Dinlenen davacı tanığı ... davalıya karşı açılmış davası bulunduğunu beyan ettiğinden tanıklığına itibar edilmemiş, dinlenen diğer tanık beyanları ve dosya kapsamından davacının tüm dini bayramlarda ve resmi tatillerde çalıştığı ve bu genel tatil ücretlerinin ödendiğinin davalı işverenlikçe kanıtlanamadığı anlaşıldığından davacının genel tatil alacağı bulunduğu anlaşılmıştır.

Yine davacı taraf yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş olup davacının 4 tam yıllık çalışması karşılığında 56 ... günü yıllık izin ... kazandığı, ancak davalı tarafça yıllık izinlerin kullanıldığı kanıtlanamadığından davacının yıllık izin ücreti alacağı da bulunduğu anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan ibranamenin ... sözleşmesi sona ermeden düzenlendiği görülmüştür. Bu nedenle ibranamenin şekil şartlarını taşımadığı ve geçersiz olduğu kabul edilmiştir.

Davacı taraf hafta tatili ücreti de talep etmiş olup; dinlenen davacı tanığı ... davalıya karşı açılmış davası bulunduğunu beyan ettiğinden ve diğer davacı tanığının beyanları ise hayatın olağan akışına aykırı olduğundan tanıklıklarına itibar edilmemiştir. Dinlenen davalı tanıklarının beyanları ve dosya kapsamından davacının hafta tatili çalışması yaptığını ispatlayamadığı sonucuna varılmıştır.

..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; fazla çalışma ve hafta tatili alacağı taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, alacakların tanık beyanları ile ispatlandığını ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihbar tazminatının ve yıllık izin ücreti alacağının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, davacıya ihbar öneli tanındığını, davacının sunmuş olduğu ibranamenin gerçek dışı olduğunu, işverenin hiçbir imzası bulunmadığını, davalı tarafından sunulan ibraname ile davacı tarafından sunulan ibranamelerin farklılık gösterdiğini, davacıya verilen işbu senetlerin toplamının 28.643,00 TL bedelli olduğunu, senetler karşısında davacının sunmuş olduğu gerçek dışı ibranamedeki tutarın hiçbir dayanağı olmadığını, davacının da dava dilekçesinde ödemenin yapıldığını beyan ettiğini, ancak daha sonradan davacı tarafından gerçek dışı bir ibraname sunularak ve tutarları yanlış göstermek suretiyle Mahkemenin yanıtıldığını, davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığını, davacının genel tatil ve dinî ... alacağının mevcut olmadığını, davacının kalacak yeri olmadığından işveren tarafından davacıya bir süreliğine oda tahsis edildiğini, ancak davacının işyerini süresiz ev olarak kullanmayı sürdürdüğünü, davacının bir otel odasını kullanmak suretiyle işveren Şirketi dört yıllık bir otel odası kazancından mahrum bıraktığını, bu hususun göz önüne alınarak hesaplamalarda takas mahsup yapılması gerekmekte iken hiçbir surette bu konuya değinilmemiş olmasının eksik incelemenin göstergesi olduğunu, takas mahsup def'inin fazla çalışma hakkında kullanılmasının hukuka aykırı olduğunu, def'in ihbar tazminatında kullanılması gerektiğini ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Yargılamada ... sürülen iddia ve cevaplar, toplanan deliller, ... ve işverenlik kayıtları, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının Dairemizce de benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı anlaşılmakla tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır." gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve katılma yoluyla davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ibraname ve takas mahsup def'in değerlendirilmesi, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 41, 44, 46, 47, 63 ve 120 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki (7) nci paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

3. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

4. Aynı ispat kuralları, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacakları için de geçerlidir.

5. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davalıya karşı davası buluna tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

6. İlk Derece Mahkemesince davacı tanıklarından bir tanesinin davalıya karşı açtığı davasının bulunduğu, bu nedenle bu tanığın beyanlarına itibar edilmediği, diğer davacı tanığının çalışma saatlerine ve hafta tatili çalışmasına ilişkin beyanlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenlerle fazla çalışma ve hafta tatili çalışmasının ispatlanamadığı gerekçesi ile bu alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf iki tanık dinletmiş olup bunlardan bir tanesinin davalıya karşı davasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı işverene karşı davası bulunmayan tanık, davacının haftanın yedi günü 08.00-09.00 saatlerinde çalışmaya başladığını, kendisinin 19.00'da işten ayrıldığını, davacının çalışmaya devam ettiğini beyan etmiştir. Diğer davacı tanığı ise davacının işe 08.00 bazen 10.00'da başladığını, işin durumuna göre 23.30-00.00 saatlerine kadar çalıştığını, ayda ortalama bir kez hafta tatili izni kullandığını belirtmiştir. Davalı tanıkları davacının fazla çalışma yapmadığını, hafta tatili çalışmasının bulunmadığını beyan etmişlerdir.

7. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, davacının yaptığı işin niteliği ve davacı tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının 09.00-19.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile fazla çalışma süresinin belirlenmesi, hafta tatili alacağı bakımından ise ayda üç hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek buna göre fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınması dosya kapsamına daha uygun olacaktır. Bu gerekçe ile İlk Derece Mahkemesince verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.