Logo

9. Hukuk Dairesi2022/8979 E. 2022/11230 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe iade davasının ardından işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve diğer feshe bağlı alacakların hesabında esas ücret ve giydirilmiş ücretin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, hükme esas alınan ücret tespitinde ve diğer hususlarda hukuk kurallarının doğru uygulandığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 30. ... Mahkemesi

Taraflar arasında ... 30. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2007 yılının Mayıs ayından itibaren davalıya ait işyerinde sondör olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin işverence haksız feshi üzerine işe iade davası açtıklarını, Mahkemece davacının davalıya ait işyerinde işe iadesine karar verildiğini, davacının son ücreti 4.500,00 TL olmasına rağmen, Sosyal Güvenlik Kurumuna daha düşük ücret bildirildiğini, davacıya harcırah, prim gibi değişik adlar altında ödenen miktarların davacının ücretinin bir parçası olduğunu, davalı ile dava dışı işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun Mahkemece tespit edildiğini, buna göre davacının ücretinin davalı işverenin çalıştırdığı kadrolu işçilere ödenen ücret miktarından daha az olamayacağını, davacının ayda en az 20 gün 08.00-20.00 ile 20.00-08.00 vardiyalarında çalıştığını, bu çalışmasının yarısının gündüz diğer yarısının ise gece vardiyasında geçtiğini, davacının hafta tatili izni kullanmadığını, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığını, kesinleşen işe iade kararına göre davacının başlangıçtan itibaren davalı Kurumun işçisi olarak kabul edildiği dikkate alındığında, davacıya ilave tediye ödenmesi gerektiğini, ayrıca davacının personel usul ve esaslarına ilişkin yönetmeliğe göre her yıl en az iki maaş tutarında ikramiyeye hak kazandığını, 2005-2017 yılları arasındaki yönetmelikler incelendiğinde kıdeme teşvik ... bulunduğunun da görüleceğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, yıllık izin ücreti, ilave tediye, ikramiye, kıdem teşvik ikramiyesi, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketin ... Petrolleri Anonim Ortaklığına (...) ait petrol sahalarında tüm teknik hizmetleri sunmak üzere bu kuruma hizmet verdiğini, bu çerçevede faaliyet alanının ...’ya ait sahalardaki sondaj workover çimentolama işlerini ihale makamı sıfatıyla diğer şirketlere vermek olduğunu, davalı ile dava dışı şirketler arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığını, davacıya boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatının ödendiğini, kıdeme teşvik ikramiyesinin sadece davalının personeline ödendiğini, davalı Şirketin 6772 Sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) kapsamında olmadığını, davacının ilave tediye ücretine hak kazanmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 30. ... Mahkemesinin 09.07.2019 tarihli ve 2017/566 Esas, 2019/452 Karar sayılı kararı ile davacı tarafın kesinleşen işe iade kararı sonrası işe iade başvurusu yaptığı, işverence davacının yeniden işe başlatılmadığı, bu bağlamda davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile işe başlatmama ve boşta geçen süre ücreti taleplerinin yerinde olduğu, ayrıca davacının kullanmadığı yıllık izinlerin bulunduğu, ulusal ... genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalıştığı, fazla çalışma yaptığı, bu izinler ve çalışmalar karşılığı ücretlerin ödendiğine ilişkin işverenlerce belge yada ödeme makbuzu sunulmadığı, işyerinde kıdeme teşvik ikramiyesi uygulamasının bulunduğu ve davacının da bu ödemeye hak kazandığı, işyerinin 6772 sayılı Kanun kapsamında yer alan kurum ve kuruluşlardan olmadığı, bu nedenle davacı tarafın ilave tediye ve ikramiye alacağı taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bu taleplerin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21/.../2021 tarihli ve 2019/37705 Esas, 2021/1866 Karar sayılı kararı ile işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine uygulanacak faizin başlangıç tarihinin 22.08.2017 tarihi olması gerektiği, boşta geçen süre ücretine asgari geçim indirimi ödemesinin ilave edilemeyeceği, ayrıca ıslah tarihi itibarıyla zamanaşımı savunmasına değer verilmemiş olmasının da hatalı olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 05.10.2021 tarihli ve 2021/9185 Esas, 2021/13673Karar sayılı kararı ile taraflar arasında boşta geçen süreye esas ücreti ile işe başlatmama suretiyle fesih tarihindeki ücretinin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince davacıya asgari ücrete ilaveten harcırah olarak ödenen miktarların davacının asıl ücretinin bir parçası olarak kabulü yerinde ise de davacıya fiilen ödenen son ücretin, asgari ücret ve harcırah toplamından oluştuğunun kabulü, sonraki ücretlerin belirlenmesinde doğrudan asgari ücret artışlarının esas alınması sonucunu doğurmayacağı, işverenin, her hâlükârda işçinin geçersiz fesih tarihindeki ücretine (asgari ücret oranında) zam yapma zorunluluğu olduğu şeklindeki bir kabul ile sonuca gidilmesinin yerinde olmadığı, Mahkemece ücretin bu yöntemle belirlenmesinin hatalı olduğu, aynı hatalı hesaplama yönteminin geniş anlamda ücretin belirlenmesinde de söz konusu olup, gerek boşta geçen süredeki gerekse başlatmama suretiyle fesih tarihindeki yol, yemek ve barınma yardımının belirlenmesinde asgari ücret ile orantı kurularak sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu, davacının boşta geçen sürede ve başlatmama suretiyle fesih tarihinde bu yardımlardan yararlanabileceği sonucuna varıldığı takdirde, o tarihteki yemek ve barınma gibi yardımların parasal karşılığı ilgili kurum ve kuruluşlardan araştırılarak yapılacak araştırmanın sonucuna göre davacının geniş anlamda ücretinin belirlenmesi gerektiği, ayrıca, işverence işçilere sağlanan servis yardımı ile barınma yardımının boşta geçen süre ücretine dahil edilmeyeceği, 15.08.2007 tarihli Personel Usul ve Esaslarının “İşe Girişte Ücret Tesbiti” başlığını taşıyan 20. maddesinde “(2) Personel ücretleri, “Temel Ücret” ve “Piyasa Denge ve Performans Ücretleri”nden oluşur. Temel ücret; personelin yer aldığı kategori, eğitim, deneyim, görev ve yabancı dil (kategori A hariç) seviyesine bağlı olarak belirlenen sabit ücretlerdir. Tespit edilen temel ücrete, mevçuatın gerektirdiği sosyal yardımlar (yemek, çocuk, aile, öğrenim, kira) yan ödemeler (MM-Derece-Tahsil tazminatı, Meslek tazminatı) yıllık iki çıplak ücreti tutarında ödenen ilave tediye ile yılda iki kez aylık çıplak ücret tutarında ödenen ilave tediye ile yılda iki kez çıplak ücret tutarında ödenen ikramiye dahildir.” hükmü bulunduğu, benzer bir düzenlemenin 30.11.2016 tarihli Personel Usul ve Esaslarının 43 üncü maddesinde de yer aldığı, davalıya ait işyerinde çalışan işçilere uygulanan Usul ve Esasların, Mahkeme kararı ile başlangıçtan itibaren davalının işçisi olarak kabul edilen davacı için de -uygun düştüğü ölçüde- uygulanabileceği, bu bakımdan Bölge Adliye Mahkemesince “işyerinde ayrıca ikramiye alacağı ödenmesine ilişkin düzenleme bulunmadığı” gerekçesiyle ikramiye alacağı talebinin reddine karar verilmesi yerinde ise de kanundan ... ilave tediye alacağının kapsamı, bu alacaktan yararlanacaklar, yararlanma şartları, alacağın miktarı ve ödeme zamanının 6772 sayılı Kanun ile düzenlendiği, davalının 6772 sayılı Kanun’un 1. maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlardan olduğu, davacının bu Kanun gereği ilave tediye alacağına hak kazandığının kabul edilmesi ve ilave tediye alacağının diğer alacakların hesaplanmasında da dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı gereği araştırma yapılarak ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, harcırahın ücrete eklenilemeyeceğini, yıllık izinlerin kullanıldığını, işe iade tazminatının ödendiğini, davacının davalının işçisi olmadığını, fazla miktarlara hükmedildiğini, bordrolardaki miktarın kayıtsız şartsız tahsil edildiğini aksinin yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ile feshe bağlı alacakların hesabına esas ücret ve giydirilmiş ücretin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple ;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.