"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Mahkemesi
AVUKAT
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 26.07.2011- 01.....2014 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalıştığını, son ücretinin net 1.800,00 TL olduğunu, ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatları ödenmek suretiyle feshedildiğini, işyerinde 07.00-22.00 saatleri arasında çalışmış olmasına rağmen karşılığı fazla çalışma ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fark ve fark ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı vekili; davacının 11.01.2012- 30.04.2014 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin brüt 1.071,00 TL olduğunu, tüm tazminat ve alacaklarını alarak işyerinden ayrıldığını ve işvereni ibra ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemenin 28.01.2016 tarihli ve 2014/736 Esas, 2016/186 Karar sayılı kararı ile yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
Kararın, davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 19.09.2019 tarihli ve 2017/24022 Esas, 2019/16904 Karar sayılı ilâmı ile diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve dosyaya sunulu takograf kayıtları detaylıca incelenerek ve Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 98/A maddesindeki yasal sınırlamalar gözetilerek davacının takograf kayıtlarında fiilen çalıştığı belirtilen süreler dikkate alınmak suretiyle davacının yaptığı fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe
1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı husunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 41 inci maddesine göre haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır. Anılan Kanun'un 63 üncü maddesinde ise, “aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak şartı ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu ... sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.” şeklinde kurala yer verilmiştir.
Günlük çalışma süresinin on bir saatten fazla olamayacağı Kanun'da emredici şekilde düzenlendiğinden, tespit edilen fazla sürelerin denkleştirmeye tâbi tutulmaması, 11 saati aşan çalışmalar için zamlı ücret ödenmesi gerekir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Ara dinlenme 4857 sayılı Kanun'un 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanmaktadır. 4857 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dâhil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda Mahkemece hükme esas alınan 25.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda, takograf kayıtlarına göre davacının günlük 9 saatten fazla araç kullandığı dönemlerde 9 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olduğunun kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Öncelikle Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda Dairemiz bozma ilâmı hatalı yorumlanarak davacının sadece 9 saatten fazla araç kullandığı günlerde 9 saati aşan kısmın fazla çalışma olduğunun kabulü ile hesaplama yapılması doğru olmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve taraf beyanlarının değerlendirilmesinde davacının uzun yol tır şoförü olarak çalışmadığı sabittir. Takograf kayıtlarında da aynı şekilde davacının gün içerisinde değişen miktarlarda sefer yaptığı görülmektedir. Takograf kayıtlarının incelenmesine ilişkin alınan bilirkişi raporunda davacının araç kullandığı saatler gün gün olacak şekilde belirlenmiştir.
Davacının araç kullandığı saatler 30.08.2015 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenmiş olmakla, bu süreler her hafta için ayrı ayrı dikkate alınarak davacının bu saatler arasında çalıştığı kabul edilmelidir. Bu belirlemeye göre ara dinlenme süreleri de yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda tespit edilen çalışma sürelerinden düşülerek sonuca gidilmelidir. Mahkemenin ilk kararının davalı temyizi üzerine, eldeki kararın ise davacı temyizi üzerine bozulması ile oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Sonuç
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.