Logo

9. Hukuk Dairesi2022/9056 E. 2022/10625 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, ücretinin hesabında hangi kriterlerin esas alınacağı ve talep ettiği fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK’nın Geçici 23. maddesi uyarınca kadroya geçen işçinin ücret ve sosyal haklarının belirlenmesinde Yüksek Hakem Kurulu kararının esas alınması, ikramiye alacağına 6356 sayılı Kanun'daki en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanamayacağı, ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına arabuluculuk son tutanağı tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa ait işyerinde alt işveren bünyesinde çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığını, sendika üyesi olduğunu, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi gereğince mevcut ücret ve sosyal haklarının korunarak kadroya geçirildiğini, kadroya geçişte imzalanan sözleşmede ücrete ilişkin kısmın asgari ücretin belli bir oranında fazlası üzerinden ödeneceğinin belirtildiğini, 2019 yılı ve sonrası için mevcut ücretlerinin üzerine sözleşmede belirtilen zam oranlarının uygulanması gerektiğini, ancak ücretinin eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının alt işveren bünyesinde çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında mevcut ücret ve sosyal haklarının korunarak kadroya geçirildiğini, ücretine yapılan zamlarda Yüksek Hakem Kurulunca kabul edilen toplu ... sözleşmesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen oranların dikkate alındığını, davacının ödenmeyen herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı İdare nezdinde taşeron Şirket bünyesinde çalışmaktayken 696 sayılı KHK gereği sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, davacı ile davalı İdare arasındaki 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli ... sözleşmesinin "ücret esası ve ödeme şekli" başlıklı 7 nci maddesinde işçiye her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeme yapılacağına ilişkin düzenlemeye yer verildiği, anılan sözleşmede açıkça oranın belirtildiği, davacının kadroya geçişinden kaynaklı fark alacak kalemlerinin bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4 zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, ... sözleşmesinde kastedilenin 2018 yılı asgari ücreti olduğunu, aksi kabulün her yıl hem asgari ücrete ... sözleşmesinde belirtilen zammın yapılması hem de bu ücrete toplu ... sözleşmesinde belirlenen oranların eklenmesi sonucunu doğuracağını, böylece ücretlerin fahiş hâl alacağını, personel ücretlerinde büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağını, davalı tarafından ödemelerin usulüne uygun yapıldığını, eksik ödeme bulunmadığını, ayrıca hükmedilen alacaklar için faiz türü ve oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki belirsiz süreli ... sözleşmesi ile toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında davacının fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının Mahkemece hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik görülmediği, dava konusu alacakların tâbi olduğu 5 yıllık zamanaşımı süresinin dava ve ıslah tarihi itibarıyla dolmadığı, faiz türü ve başlangıç tarihlerinin kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı Bakanlık vekilinin istnaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine ve uygulanan toplu ... sözleşmesine ilgili hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, hükmedilen alacaklara uygulanan faiz oranı ile temerrüt tarihi hususundadır.

2. İlgili Hukuk

4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 nci ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun), 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun

(6772 sayılı Kanun), 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 4857 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesi gereğince gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanması gerekir.

3. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe giren bu toplu ... sözleşmesi, davacının 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye alacağına 6356 sayılı Kanun'da öngörülen en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanması isabetsizdir.

4. İlk Derece Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ücret farkı alacağı bakımından takip eden ayın 15 inci günü itibarıyla temerrüdün meydana geldiği kabulüyle faize hükmedilmiş ise de davacı işçinin ücretinin düzenlendiği 02.04.2018 başlangıç tarihli belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde açıkça bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Yine, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla imzalanan en son toplu ... sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde; "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir." denilmektedir. İlave tediye alacağının ödeme zamanı ise 6772 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesine göre Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. Bu açıklamalara göre ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmeyecektir.

5. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla Mahkemece fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 09.12.2020 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

Açıklanan hususlar bozma sebebidir. Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinin çıkartılarak yerlerine;

"1-Brüt 3.259.82 TL ücret farkı alacağının arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 09.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2-Brüt 97.16 TL ikramiye farkı alacağının arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 09.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

3-Brüt 436.21 TL ilave tediye farkı alacağının arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 09.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.