"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak ve itirazın iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın davanın kısmen kabulüne birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine, karar verilmiştir.
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde metalürji mühendisi olarak aralıksız çalıştığını ve davalı işverence fabrikada müdür olarak gösterildiğini, yönetici ve ortakların emir ve talimatları ile davacının joker eleman gibi birçok işte çalıştırıldığını, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödenmediğini, davacının bu sebeple ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davalı işverenin belirlediği günlük ... planına göre haftanın 6 günü 10.00-21.00 saatleri arasında çalışma yapılması gerektiğini, bunun haftalık toplam 66 saate tekabül ettiğini, davacının ise gece yarısı 24.00-01.00 saatlerine kadar hatta bu saatleri de aşar şekilde çalıştığını, ortalama ayda bir Pazar günü işyerinde çalışmak zorunda bırakıldığını, dinî bayramlar hariç tüm resmî tatil ve genel tatil günlerinde çalıştığını, kullanmadığı yıllık ücretli izin alacağı olduğunu belirterek, ödenmeyen işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Birleşen davada davacı (asıl davada davalı) vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili Şirketi zarara uğratması nedeniyle 5.350,00 TL meblağlı iade faturasının tahsili için ... 12.İcra Müdürlüğünün 2017/182 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı aleyhine inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının fabrika müdürü olarak çalıştığını, Şirketin iki ortağının Şirketin faaliyet alanına ilişkin bilgisi olmadığını, davacının Şirketi sevk ve idare edebileceğini söylemesi üzerine fabrika müdürü olarak tayin edildiğini, bir kısım mail yazışmasına göre davacının fabrika müdürü olduğunun sabit olduğunu, ... sözleşmesinin feshi için haklı fesih sebepleri olmadığını, mazeretsiz devamsızlık yapan davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, üst düzey yönetici olması sebebi ile emsal Yargıtay kararları gereği fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili alacaklarına hak kazanmasının mümkün olmadığını, davacının ücretli izinlerini eksiksiz bir şekilde kullandığını, davacı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davalı (asıl davada davacı) vekili cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işyerinde dört yılı aşan bir kıdemi bulunan davacının kazanımlarını yok sayarak işyerini nedensiz terketmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işçinin haklı nedenle derhâl fesih hakkının 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 Sayılı Kanun) 24 üncü maddesinde düzenlendiği, bilirkişi raporunda davacının ödenmeyen geniş anlamda ücret kapsamında bulunan fazla çalışma, bayram genel tatili ve hafta tatili ücret alacaklarının bulunduğunun tespit edildiği bu itibarla ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kanaatine varıldığı, dava konusu olayda dinlenen tanık beyanlarından davacının Şirket ortaklarından emir ve talimat aldığı ve üretim bölümünde aktif bir şekilde çalıştığının anlaşıldığı, dinlenen tanık beyanları ile davacının fazla çalışma yaptığı, bayram genel tatili ve hafta tatili günlerinde çalıştığının ispatlandığı, bu alacaklardan 1/3 oranında indirim yapılması gerektiği, davalı işveren tarafından davacının ücretli izinlerinin kullandırıldığının ya da ücretlerinin ödendiğinin izin defteri ve eş değer yazılı belgelerle kanıtlanamadığı, davalı Şirket tarafından açılan birleşen itirazın iptali davasında takibe konu faturadaki zararın davacı tarafından ve davacının kusuruyla meydana geldiğinin somut olarak kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-birleşen davada davalı vekilince istinaf dilekçesinde, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret tespitinin hatalı olduğu, hesaplamaya esas alınan brüt ücrete itiraz edilmesine rağmen dava dilekçesinde çıkış tarihindeki ücretin 4.750,00 TL net olduğunun beyan edilmesi sebebiyle taleple bağlı kalındığı, ancak 4.750,00 TL net ücretin brüt karşılığının 6.644,20 TL olduğu tespit edilerek hesaplama yapıldığı, davacı ... sözleşmesini 2016 yılının Aralık ayında feshettiğinden bu tarihteki brüt ücretinin hesaplamaya esas alınması gerektiği, yazılı delille ispat edilen meblağın indirim yapılırken mahsup edilmesi ( indirim dışında tutulması) gerektiği, Mahkemece indirim yapılacaksa ilk bilirkişi raporundaki 12 saat üzerinden yapılan hesaplamanın üstünde olan ve tanık beyanıyla ispat edilen meblağdan indirim yapılması, organizasyon şemasındaki çalışma saatlerinin indirim dışında bırakılması gerektiği ileri sürülerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurulmuştur.
2.Davalı-birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararının gerekli ve yeterli gerekçe içermediğini, anayasal güvence altında olan hukuki dinlenilme, savunma ve ispat haklarının ihlâl edildiğini, davacıya yemin teklifi haklarını kullanmak istedikleri belirtilmesine rağmen bu konuda olumlu olumsuz bir karar dahi verilmeksizin hüküm tesis edildiğini, davacının üst düzey yönetici olduğu bizzat kendi tanıklarının ifadesiyle sabit olduğu gibi dosyada yer alan ve hatta davacının ıslak imzasını taşıyan belgelerle de sabit olduğunu, bu belgelere karşı davacının da herhangi bir çekincesi veya itirazı olmadığını, davacının başında olduğu fabrikada kendisine emir ve talimat veren yahut fazla çalışma yapması yönünde dayatmada bulunan herhangi bir amiri bulunmadığını, davacının kendi çalışmasını kendisinin belirlediğinin tüm dosya kapsamından anlaşıldığını, davacı lehine hükmedilen kıdem tazminatı, izin alacağı, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili alacaklarının da usul ve kanuna, dosyadaki delillere tamamen aykırı olduğunu, birleşen dava dosyasındaki talebin davacının kusuru ile Şirkete verdiği zararın giderilmesine ilişkin olduğunu, esasen İlk Derece Mahkemesi nezdinde dinlenen tüm tanıkların, davacının bahsi geçen işlemi hatalı olarak uyguladığı, kendi kusuru nedeniyle malların kullanılamaz hâle geldiği ve Şirketi zarara uğrattığını açık bir şekilde ifade ettiğini, ancak Mahkemece asıl davada olduğu gibi hiçbir gerekçe gösterilmeksizin soyut ifadelerle davacının kusurlu olduğunun ispatlanamadığı belirtilerek davanın reddine karar verildiğini, sonuç itibarıyla İlk Derece Mahkemesi kararının kamu düzenine, usul ve esasa aykırılıklar içerdiğini ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının talebi gibi son aylık kazancının net 4.750,00 TL olduğu ve brüt ücretin bu miktar üzerinden hesaplanmasına ilişkin Mahkeme kabulünün yerinde olduğu, yine davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan "İdari Kadro Günlük ... Planı ve Sorumluluklar" başlıklı belgede belirlenen çalışma saatlerinin genel işleyişi gösteren belge niteliğinde olduğu, davacının çalıştığı süre boyunca belirtilen saatlerde işe başladığı ve işten ayrıldığına ilişkin ispat niteliği taşımadığı, Mahkemece hafta tatil ve genel tatil çalışmalarına ilişkin tanık beyanları ile sonuca gidilmesinin ve bu alacaklardan indirim yapılmasının yerinde olduğu, tanık beyanları ve organizasyon şemasına göre davacının genel müdüre bağlı olarak ... fabrikası müdürü olarak çalıştığı, Üretim ve PLN Müdürlüğünün doğrudan kendisine, Teknik İşler, Pazarlama Müdürlükleri ve Kalite Yönetim Temsilcisinin kendisi ile İkitelli fabrikası Müdürlüğü ve Finans Müdürlüğüne bağlı olduğu, davalı Şirketin proses haritasında davacının firmaların taleplerini karşılama, Üretim PLN Müdürlüğü, Müşteri Tedarikçi Departmanı, Satın Alma, Pazarlama Müdürlüğü işlerini yönettiği, tanık anlatımlarının davacının işe başlama ve çıkma saatleri konusunda çelişkili olması nedeniyle, davacının çalışmasını kendisinin belirleyip belirlemediğinin çalıştığı dönemde davacının organizasyon şemasına, şirketteki yeri ve konumuna ve aldığı ücrete göre belirlenmesi gerektiği, buna göre davacının üst düzey yönetici olduğu, davacıya şirket çalışma saatleri konusunda Şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde talimat verilmediği, davacının fabrikadaki çalışmasını kendisinin belirlediği anlaşılmakla davacının fazla çalışma alacağı talebinin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının kanıtlandığı, davalı vekilinin cevap dilekçesinde yıllık izin konusunda davacıya yemin teklifi hakkının saklı tutulduğunun belirtildiği ancak bu hakkın kullanılmasına ilişkin dosyada herhangi yazılı bir beyan ve bilgiye rastlanılamadığı, Mahkemenin davalıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı konsunda hatırlatma yükümlülüğünün bulunmadığı, bilirkişi raporunda dava dilekçesinde yer alan açıklamalara göre yıllık izin ücreti hesaplamasında isabetsizlik bulunmadığı, davalı Şirket tarafından davacı aleyhine açılan ve birleşen itirazın iptali davasında takibe konu faturadaki zararın davacı tarafından ve davacının kusuruyla meydana geldiğinin somut olarak kanıtlanamadığı, birleşen davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde isabetli olduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde, müvekkilinin mesai saatlerini kendisinin ayarlamadığı, işyerinde Şirket ortağının ve onun temsilcisinin davacıya emir ve talimat verdiği, fazla çalışma yapmasının emredildiği ve davacının işe alım ve işten çıkarma yetkisinin olmadığının tanık beyanları ile ispat edildiğini, organizasyon şeması ile günlük ... planı ve sorumlulukların belirlendiği programın bizzat davalı işverenin ortak ve yetkilileri tarafından imzalandığını, sadece bu evrakın dahi davacının çalışma saatlerini kendisinin ayarlamadığını ispat eder nitelikte olduğunu, bu belge doğrultusunda fazla çalışma alacağının indirim dışında tutulması gerektiğini, davacının çıkış tarihindeki brüt ücretinin esas alınması gerektiğini, 4.750,00 TL net ücretin brüt karşılığının 6.644,20 TL olduğu tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde, dinlenen tanıkların husumetli olduklarını, aralarında menfaat birliği olduğunu, beyanlarının hükme esas alınamayacağını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmak suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.