"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki istatistiklere itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davacılar vekili, birinci birleşen davada da davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacılar vekili, birinci birleşen davada da davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde; 17.01.2008 tarihli ve 26759 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan işkolu istatistiğinde, 27 sıra numaralı gazetecilik işkolunda 15.561 işçi olduğu ve bunlardan 4.485 kişinin ... üyesi olduğu ve sendikalaşma oranının %28,82 olarak gösterildiğini; aynı zamanda 369 işçinin Medya-Sen üyesi ve sendikalaşma oranının %2,37 olarak gösterildiğini; İşkolları Tüzüğü'nün 27 sıra numaralı gazetecilik işkolunda çalışan işçi sayısının daha fazla olduğunu, ayrıca her iki Sendikanın da ilan edilenden daha az sayıda üyelerinin bulunduğunu, işkolu çalışanının %10'u geçtiğini göstermek için bu şekilde yayımlanmış olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 27 sıra numaralı gazetecilik işkolundaki gerçek sayı ve oranların tespit edilerek hatalı ve gerçeğe aykırı gazetecilik işkolu istatistiğinin ve sendika yetkisinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
2. Birinci birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 17.01.2008 tarihinde Resmî Gazete'de yayımladığı 2008 Ocak ayı istatistikleri hakkındaki Tebliğ'in 27 sıra numaralı gazetecilik işkolunda çalışan işçi sayısının az ve davalı Sendikalar üye sayılarının yüksek gösterildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle gerçek sayı ve oranların tespit edilerek hatalı ve gerçeğe aykırı gazetecilik işkolu istatistiğinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
3. İkinci birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 17.01.2008 tarihli ve 26759 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan işkollarındaki işçi sayıları ve sendikaların üye sayılarına ilişkin 2008 Ocak ayı istatistiklerinin 27 sıra numarasında yer alan gazetecilik işkolunda çalışan işçi sayısının ve davalı Sendikaların üye sayılarının hatalı olması, gerçeği yansıtmaması nedenleri ile anılan istatistiğin iptali ile gerçek sayı ve oranlarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; %10 barajının tespitinde mülga 2822 sayılı Toplu ... Sözleşmesi, Grev Ve Lokavt Kanunu’nun (2822 sayılı Kanun) ilgili maddeleri ve Yönetmelik hükümlerine göre işlem yapıldığını, işverenler tarafından verilen işçi giriş/çıkış bildirimleri ile işkolundakı işçi sayısının, sendikalar tarafından verilen üyelik fişleri, ölüm, emeklilik vs. bilgileri ve noterler tarafından gönderilen istifa fişleri değerlendirilerek sendikalı işçi sayılarının tespit edildiğini, davaya konu istatistiğin, söz konusu bilgi ve belgelere göre düzenlenmiş olduğunu, önceki istatistiklere yapılan itirazlara ilişkin davaların henüz derdest olması nedeniyle sonuçlarının beklenmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığını, harç yatıran dışındaki davacılar yönünden süresinde açılmış bir dava bulunmadığını, davacıların taraf sıfatı bulunmadığını, davacılara ait işyerlerinde sendikanın yetkisinin bulunmadığını, Bakanlığın hazırladığı istatistiğe ilişkin bilgilerin ve dayanağının doğru olduğunu, istatistiğin yanlışlığını gösteren hiçbir somut veri bulunmadan dava açıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
3. Davalı ..., Radyo, Televizyon, Gazete İşçileri Sendikası vekili, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“...
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, ... 14. ... Mahkemesinin 2008/114 Esas sayılı dosyası, ... 15. ... Mahkemesinin 2008/82 Esas sayılı dosyası ve ... bu dosyada Ocak 2008 ... kolu istatistiğinin iptalinin istenildiği; ... 4. ... Mahkemesinin 2007/82-2015/1642 E-K sayılı dosyasında Ocak 2007 ... kolu istatistiğinin iptalinin talep edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 22. HD' nin 09/05/2016 Tarih 2016/11092-13928 E-K sayılı ilamıyla onandığı; ... 6. ... Mahkemesinin 2007/655-2016/711 E-K sayılı dosyasında Temmuz 2007 ... kolu istatistiğinin iptalinin talep edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 22. HD' nin 24/10/2016 Tarih 2016/25114-23827 E-K sayılı ilamıyla onandığı bu suretle Ocak 2007-Temmuz 2007 istatistiklerini kesinleştiği görülmüştür. Mevcut dava Ocak 2008 ... kolu istatistiğine itiraz ile ilgili olduğundan ve itirazın kesinleşen bir önceki Temmuz 2007 istatistiğinde yer alan sayıların üzerine davaya konu dönemde (Temmuz-Aralık 2007 arasında) oluşan değişiklikler (... kolundaki işçi sayısı, sendika üyeliklerindeki artış ve azalışlar) dikkate alınarak konunun incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Kesinleşen Temmuz 2007 istatistiğine göre 27/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan olması gereken Ocak 2008 istatistiğinin belirtildiği, Bakanlık tarafından yayımlanan istatistiğin değişmesini gerektiren herhangi bir nedenin olmadığı ve dosyaya başkaca bir delilde sunulmadığı, bakanlık tarafından yayınlanan Ocak 2008 ... kolu istatistiğinde bir hata bulunmadığı anlaşılmakla ...” gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar vekili ile birinci birleşen davada da davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Asıl davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde; 2008 Ocak Ayı İstatistikleri Hakkındaki Tebliğ’de, İşkolları Tüzüğü’nün 27 numaralı gazetecilik işkolunda 15.561 işçi olduğunun yanlış, yetersiz ve eksik kayıtlara dayanan bir saptama olduğunu, İşkolları Tüzüğü’nde gazetecilik işkolunun “212 Sayılı Kanunla değişik 5953 Sayılı Kanuna göre gazeteci sayılanların gazete ve mevkuteler ile haber ve fotoğraf ajanslarında yaptıkları işler ile asıl işi gazete ve mevkutelere bağlı olarak bunları basmak olan basımevlerinde yapılan işler; radyo ve televizyon kuruluşlarının haberle ilgili birimlerinde çalışanların yaptıkları işler ile bu birimlere bağlı olarak yapılan işler” olarak tanımlandığını, buna göre mevkute, dergi, gazete, haber ve fotoğraf ajansları ile radyo ve televizyonların haber birimlerinin gazetecilik işkoluna girdiğini, doğal olarak bu işyerlerinin kadrosunda çalışan herkesin gazetecilik işkolunda çalışıyor olarak kabul edilmekte olduğunu, basın yayın organlarının bütün departmanlarındaki çalışanların da gazetecilik işkolunun birer üyesi olduklarını, işkolunda daha fazla işçinin çalıştığını, 10.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda yanlışı yanlışla karşılaştırarak bir rapor sunulduğunu, gazetecilik işkolunda çalışan sayısının tespitinin belirtilen hususlar çerçevesinde kayıtların yeniden incelenerek yapılması gerektiğini, bilirkişinin daha kapsamlı bir araştırma yapmak yerine kolaya kaçarak tüm raporunu istatistikler vasıtasıyla hazırladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Birinci birleşen davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde; 2008 yılı Ocak Ayı İstatistikleri Hakkında Tebliğ'de İşkolları Tüzüğü’nün 27 numaralı gazetecilik işkoluna ilişkin tespitinin eksik ve hatalı olduğuna ilişkin itirazları konusunda yeterli inceleme yapılmadan oluşturulan kararın hatalı olduğunu, 2008 yılı Ocak ayı istatistiklerinde davalı ... Sendikasının üye sayısının da gerçeği yansıtmadığını, mahkemelerin işçi sayısı ve sendika üyeliğini gerçeğe uygun olarak belirlemek için her türlü delili serbestçe değerlendirebileceği hususunda Yargıtay ve doktrinin uzlaşı hâlinde olduğunu, Mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“... ilgili dosyalar ve 2007 yılı Ocak ve Temmuz ayı istatistiklerine yönelik davalar getirtilip incelenmesinde ikisine yönelik aynı davacılar tarafından yapılan itirazların reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, dava konusu 2008 yılı ocak ayı istatistiklerine esas alınan rakamlara yönelik itirazların reddi sebebiyle kesinleşen istatistiklere itibarla yapılan yeni belirlemede hata olmadığı kabul edilerek asıl ve birleşen davaların reddine dair karar usul ve yasaya uygundur.
...” gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar vekili ile birinci birleşen davada da davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacılar vekili ile birinci birleşen davada da davacılar vekili, istinaf dilekçelerinde belirttikleri sebeplerle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mülga 2822 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan bir işkolundaki işçi sayıları ile sendika üye sayılarına ilişkin istatistiklere itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2822 sayılı Kanun’un “Yetki” kenar başlıklı 12 nci maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde onunun (tarım ve ormancılık, avcılık ve balıkçılık işkolu hariç) üyesi bulunduğu işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyeri veya işyerlerinin her birinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının kendi üyesi bulunması halinde bu işyeri veya işyerleri için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
....
Bir işkolunda çalışan işçilerin yüzde onunun tespitinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca her yıl Ocak ve Temmuz aylarında yayımlanacak istatistikler esas alınır. Bu istatistiklerde belirtilecek işkolundaki bütün işçi sayısı ile bu işkolundaki sendikalara mensup üye sayısı toplu sözleşme ve diğer işlemler için istatistik yayımlanıncaya kadar geçerlidir. Yetki belgesi almak üzere müracaat eden veya yetki belgesi alan işçi sendikasının yetkisini daha sonra yayımlanacak istatistikler etkilemez. (Ek cümle : 18/2/2009 - 5838/6 md.; Değişik son cümle: 28/1/2010-5951/4 md.) Bakanlık; yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde, 1/8/2010 tarihinden itibaren kendisine gönderilen üyelik ve istifa bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır. Bu tarihe kadar Bakanlıkça yayımlanmış bulunan en son işçi ve üye istatistikleri geçerlidir.
Yayımından itibaren 15 gün içinde itiraz edilmeyen istatistikler kesinleşir. Ancak, istatistiğin gerçeğe uymadığı gerekçesiyle bu süre içinde ... ... Mahkemesine başvurulabilir. Mahkeme bu itirazı 15 gün içinde sonuçlandırır. Mahkemece verilen karar ilgililerce veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca temyiz edilebilir. Yargıtayca bu temyiz talebi 15 gün içinde kesin karara bağlanır...”
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) “İspat yükü” kenar başlıklı 6 ncı maddesi ise şöyledir:
“Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) “İspat yükü” kenar başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
4. 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.