"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin 01.08. 2009 tarihinde davalı Oyak Pazarlama Hizmet ve Turizm AŞ'nin işçisi olarak ... Şirketi bünyesinde çalışmaya başladığını, 2018 yılında müvekkilinin görev yerinin değiştirildiğini, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin hukuka uygun kurulmayıp muvazaaya dayalı olduğunu ve bu nedenle ... sözleşmesinin ilk kurulduğu tarihten itibaren ... Şirketinin işçisi sayılması gerektiğini, bu davalının tarafı olduğu toplu ... sözleşmelerinden yaralandırılması gerektiğini, bu nedenle dayanışma aidatı ödemek için talepte bulunduğunu ancak bu talebinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, davalı Oyak Şirketinin diğer davalı Şirket nezdinde karar almada en üst düzeyde yönetici konumunda olduğunu, bu surette Oyak Şirketinin ... faaliyet sahasında hem alt işvereni hem de yöneticisi olduğunu, bu durumun 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi kapsamında açıkça muvazaa teşkil ettiğini ileri sürerek davacının ilk işe giriş tarihinden itibaren Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları TAŞ'nin işçisi olduğunun tespitine, alt işverenlik kaydının iptali için Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunulmasına, aylık ücretinden işveren tarafından dayanışma aidatı kesilmek suretiyle ... Şirketinde geçerli olan ve işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinden ve bundan sonraki toplu ... sözleşmelerinden yararlanması gerektiğinin tespitine, bu bağlamda ücret farkı, çocuk yardımı yol yardımı, yemek yardımı, kömür yardım, giyecek yardımı ve sair tüm sosyal yardım alacaklarının davalı Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları TAŞ'den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları TAŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkil şirket ile diğer davalı Oyak Pazarlama Hizmet ve Turizm AŞ arasında imzalanmış olan bina temizlik, taşıma ve yardımcı hizmetleri sözleşmesi kapsamında diğer davalı bünyesinde çalıştığını, taraflar arasındaki hizmet alımına dair sözleşmelerin hukuka uygun düzenlendiğini ve uygulandığını, muvazaalı olmadığını, zira temizlik ve taşıma işlerinin yardımcı ... niteliğinde olduğunu, yardımcı işlerin alt işverene verilmesinde herhangi bir sınırlama öngörülmediğini, müvekkili Şirket ile diğer davalı arasında gizlenen bir amaç olmadığını, müvekkili Şirkete yardımcı ... kapsamında hizmet verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Oyak Pazarlama Hizmet ve Turizm AŞ vekili cevap dilekçesinde; diğer davalı ile müvekkili Şirket arasındaki hizmet alımına dayalı hukuki ilişkide muvazaa bulunmadığını, davalı ... Şirketinin asıl işinin demir çelik üretimi olduğunu, müvekkili Şirketin ise temizlik hizmetleri, çevre bakım, döküntü toplama, şoförlük, lastikhane ve çeşitli yardımcı statüsünde olan teknik bakım onarım işleri kapsamında alt işveren olarak ... Şirketine hizmet verdiğini, söz konusu işlerin alt işverene yaptırılabileceği hususlarının yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda açık ve net olduğunu, bu işlerin müvekkili Şirkete verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, dava konusu yapılan alacak taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının alt işveren nezdinde çalıştırılmak suretiyle haklarının kısıtlandığını ispatlayamadığı, dosya kapsamına göre davalılar arasındaki hukuki ilişkisinin 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesine uygun biçimde kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu ve muvazaaya dayalı olmadığı, bu itibarla davacının asıl işveren ... Şirketinin işçisi olarak kabul edilemeyeceği ve adı geçen davalın tarafı olduğu toplu toplu ... sözleşmelerinden yararlanamayacağı, bunun doğal sonucu olarak da dava konusu yapılan fark ücret alacaklarının doğmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle müvekkilinin işvereni olan davalı Oyak Şirketinin diğer davalı ... Şirketinin hem alt işvereni hem de Yönetim Kurulu başkan vekili ve murahhas azası olduğunu, bu surette Oyak Şirketinin Ereğli Demir Şirketinde karar almada en üst düzeyde yöneticisi olup aynı zamanda da alt işvereni olmasının taraflar arasındaki hukuki ilişkinin açıkça muvazaalı olduğunu gösterdiğini, hâlihazırda Oyak Şirketinin işçisi olan 800 civarında işçinin yaptığı işin özelleştirme tarihinde tamamını ... Şirketinin işçisi olan ve sendikal haklardan da istifade eden işçilerin yapmakta olduğunu, özelleştirmeden sonra aynı işi yapan davalı Şirketlerin çalışanlarının birlikte aynı işi yaptıklarını, yan yana uzun yıllar çalıştıklarını, işçilerin toplu ... sözleşmesinden yararlanmasını engellemek ve çok daha düşük ücretle işçi çalıştırmak için alt işveren üzerinden bildirimlerinin yapıldığını, oysaki denetim görevinin ... Şirketinde olduğunu, işin yapılması için gerekli bütün donanım ve organizasyonun davalı ... Şirketine ait olduğunu, davalılar arasındaki hizmet alımına dayalı hukuki ilişkinin muvazaalı olup işçi teminine yönelik bir ilişki söz konusu olduğunu, geçerli bir alt işverenlik ilişkisi bulunmadığını, Mahkemece aksi kanaatle karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına göre davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanmadığı, davacının döküntü toplama ve temizlik personeli olarak asıl işverenin yardımcı işleri kapsamında kalan işleri yaptığı sabit olduğundan davacının asıl işveren işçisi sayılamayacağı gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu!nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuıru dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek ve resen gözetilecek nedenlerle, taraflar arasında muvazaaya dayalı bir hizmet alımı ilişkisi bulunduğunu, asıl amacın işçi teminine yönelik olduğunu, Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesis edildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, buna göre davacının davalı Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları TAŞ işçisi olarak kabul edilmesinin gerekip gerekmediği ile buna bağlı olarak ilave tediye, ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı, adı geçen davalının tarafı olduğu toplu ... sözleşmeleri hükümlerine dayalı olarak talepte bulunduğu bir kısım sosyal yardım alacaklarına hak kazanıp kazanamayacağı noktalarında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 inci maddesi ve ilgili diğer hükümleri.
3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi ve ilgili diğer hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.