"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1633 E., 2022/888 K.
DAVA TARİHİ : 24.....2015
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 3. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/127 E., 2020/504 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2018 tarihli ve 2015/739 Esas, 2018/776 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli ve 2019/1030 Esas, 2020/338 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre bilirkişi raporunda yapılan hesaplama, dava, ıslah ve talep artırım dilekçeleri ile temyiz dilekçesi içeriği dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuruna göre reddedilen ve davacı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 16.....2011-08.08.2012 tarihleri arasında davalı Şirketin ...'taki işyerinde elektrik ustası olarak çalıştığını, en son aylık net 1.350,00 USD ücret aldığını, üç öğün yemek ve kalacak yerinin işveren tarafından temin edildiğini, 2012 yılından itibaren ücretinin bir kısmının fazla çalışma gibi gösterildiğini, ... sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini, tazminatlarının ödeneceği belirtilerek ibraname imzalandığını ancak tazminata ilişkin kısmi ödeme yapıldığını ileri sürerek fark kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, diğer alacak taleplerinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından davacının ... sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispatlanamadığı, tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacının fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil çalışmalarını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ücretin yanlış tespit edildiğini, husumetli tanık beyanlarının dikkate alınmaması gerektiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının eksiksiz ödendiğini, bu noktada hesaplamaların ve kurulan hükmün hatalı olduğunu, ücret alacaklarının da zamanında ve eksiksiz ödendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı işçinin ve tanıkların beyanları ile dosya kapsamına göre ücret tespitinin yerinde olduğu, tanık beyanları ile fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatlandığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunduğu, davalı itirazının yerinde olmadığı; ancak davacı işçinin başka bir dosyada tanık olarak verdiği beyanında ücretini aldığını ve alacağı kalmadığını ifade ettiğinden ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; ücretin yanlış tespit edildiğini, husumetli tanık beyanlarının dikkate alınmaması gerektiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının eksiksiz ödendiğini, bu noktada hesaplamaların ve kurulan hükmün hatalı olduğunu ileri sürerek verilen kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ücret miktarının tespiti ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretlerinin ispatı ve hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi. 4857 sayılı Kanun'un 17, 32, 41, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
3. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
4. Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
5. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu fazla çalışma ücreti, davacının 07.00-18.00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme sonrası çalıştığından hareketle haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.
6. Davalı tarafça, davacının 08.01.2016 tarihli ve 2015/161 Talimat sayısı ile Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tanık olarak dinlendiği sırada "... İşyerinde mesai saatlerimiz sabah saat 07:00'de başlayıp akşam 17:00'ye kadar devam ederdi. Haftada 2-3 gün 2-3 saat fazla çalışmamız oluyordu ..." şeklinde çalışma düzenine ilişkin beyanda bulunduğu ve bu beyanların davacıyı bağlayıcı nitelikte olduğu savunulmuş, buna ilişkin duruşma tutanağı sunulmuştur. Davacının Mahkeme huzurundaki beyanlarının kendisini bağlayıcı nitelikte olduğu ve temyiz edenin sıfatı gözetildiğinde, davacının haftanın 3 günü 07.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile, haftanın 3 günü de 07.00-17.00 saatleri arası 1 saat ara dinleme ile çalıştığı dikkate alınarak fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
7. Ayrıca davalı tarafça yukarıda ifade edilen duruşma tutanağına dayanılarak hafta tatili ücretinin 0,5 çarpanı üzerinden hesaplanması gerektiği savunulmuştur. Davacının tanık olarak dinlendiği duruşma tutanağı incelendiğinde, "...15 günde 1 cuma günleri dinleniyorduk. Cuma günleri çalıştığımızda da çift yevmiye fazla mesai alıyorduk ..." şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. O hâlde, davacının Mahkeme huzurundaki beyanlarının kendisini bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alındığında davacının hafta tatili çalışmasında ücretin zamsız kısmını aldığı anlaşılmakla, hafta tatili ücretinin sadece zamlı ödenmesi gereken kısım için yani 0,5 çarpanı ile hesaplanması gerekirken 1,5 çarpanı ile hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davalı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.