"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 12. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirkette 19.10.2011 tarihinde işe başladığını, son ücretinin aylık ... 6.000,00 TL olduğunu, 01.05.2012 tarihinden itibaren prim uygulamasına geçildiğini, davacının hak ettiği primleri talep etmesine rağmen ödenmediğini, işyerinde çalışma saatlerinin hafta içi 09.00-16.00 ve cumartesi günleri 09.00-13.00 saatleri arasında olduğunu, haftanın en az 4 günü 20.00/21.00 saatlerine kadar çalışmaya devam ettiğini, ayda en az iki hafta tatili cumartesi ve pazar günleri yurt dışından gelen müşterilerle ilgilendiğini, davacının yurt dışı seyahatleri öncesi banka hesabına masraf avansı yatırıldığını, ... bayramlarda çalıştığını, dinî bayramlarda çalışmanın olmadığını, davacının ücretinin ödenmesi için noter aracılığıyla ihtarname gönderdiğini ve ... sözleşmesini feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, prim, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil alacağı ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 19.10.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, son ücretinin 6.000,00 TL olduğunu, hafta içi 09.00-16.00 saatleri arasında çalıştığını, cumartesi ve pazar günleri çalışmadığını, davacının fazla çalışma yapmadığını, işyerinde giriş çıkışlarda kart okuma sistemi olduğunu, fazla çalışma yapmış olması durumunda ücretine dâhil olduğunu, davacının prim sistemiyle çalışmadığını, yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve prim alacağı taleplerinin kabulüne, diğer alacak taleplerinin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, işyerinde prim alacağı olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belgenin dava dosyasında bulunmadığını, sadece tanık beyanıyla prim uygulamasının kabul edilemeyeceğini, işyeri kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle prim ödemesi olup olmadığının kesin olarak araştırılması gerektiğini, davacı tarafça sunulan e-posta yazışmalarının ve prim hesap tablosunun prim iddiasının ispatı kapsamında yeterli görülmesi hâlinde davacının prim alacağının hesaplanması yoluna gidildiğini, bilirkişi raporunda, davacıya prim ödemesi yapıldığına dair hiçbir somut delil bulunmadığını, prim ödemesi bakımından işyeri kayıtlarının incelenmesi gerektiğinin açık bir şekilde ifade edildiğini, Mahkemenin somut delil niteliği bulunmayan ve içeriği her daim değiştirilebilecek nitelikteki e-posta çıktılarını esas alarak hüküm kurduğunu, müvekkili Şirkette borçlandırıcı bir işlem yapılabilmesinin ancak bu konuda yetkili ve Şirketi temsil yetkisini haiz bir yöneticinin imzası ile geçerli olacağını, e-posta çıktılarının içeriğini kabul etmemekle beraber e-postalarda adı geçen personelin müvekkili Şirketi borçlandırıcı işlem yapma hususunda herhangi bir yetkisi de bulunmadığını, bu belgelerin senet kabilinden kabul edilemeyeceğini, nitelikleri itibarıyla bu belgelerin yazılı delil başlangıcı olarak da kabul edilemeyeceğini, davacının ... sözleşmesinde prim ödeneceğine dair bir madde bulunmadığını, bilirkişi raporunda 09.10.2011 – ....04.2014 tarihleri arasını içeren ve taraflarca itiraz edilmemiş olan ... kayıtları incelendiğinde, ilgili dönem aralığında davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunmadığının tespit edildiğini, ... kaydı bulunmayan 07.04.2014 – 05.02.2015 tarihleri arası için ise davalı tanıklarının beyanları esas alınarak hesaplama yapıldığını, bu hesaplamada da davacı tanığı ... tarafından verilen ifadenin dikkate alındığını, tanığın Nisan 2012 - Eylül 2014 tarihleri arasında çalıştığını, ocak, mart, nisan, ağustos, eylül ve kasım aylarında haftanın 2-3 günü 20.00’ye kadar çalıştıklarını, diğer dönemlerde 18.00 – 18.30’a kadar çalıştıklarını ifade ettiğini, 17.10.2016 tarihli dilekçelerinde sundukları evraktan anlaşılacağı üzere İ.D.'nin müvekkili Şirkette müşteri temsilcisi pozisyonunda çalıştığını, tanık ...'ye ait dava dosyasına sunulan ... kayıtlarına göre davacının ifadesinde belirttiği çalışma saatlerinin gerçeği yansıtmadığını, fazla çalışma ücretinden takdiri indirim yapılmamış olmasının da hukuka ayrılı olduğunu, prim ve fazla çalışma ücreti alacakları bulunmadığını ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ... geliştirme grup müdürü olarak görev yaptığı, davacı ile aynı statüde olan davacı tanığı ....'nin "Davacı müşterilerle yüzyüze görüşerek satış yapmaktaydı biz ise telefon irtibatı ile satış yapıyorduk." şeklinde beyanda bulunduğu, kendisinin başında bulunduğu birime prim ödenirken davacının başında olduğu birime prim ödenmediğini açıkladığı, davacı tanığı ....'nin ise "Prim esaslarını belirleyen bir mail gönderilmişti. Ben primlerimi bu maildeki esaslara göre aldım." şeklinde beyanda bulunduğu, tanıkların bu beyanları ve Mahkemenin gerekçeli kararında belirtildiği gibi ... geliştirme müdürü prim hesaplama yöntemini gösterir tablonun sunulduğu 26.01.2015 tarihli "Aiko Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine ait cirolar ve prim" yazısı birlikte değerlendirildiğinde, davacının prim alacağına hak kazandığının anlaşıldığı, davacının kıdem tazminatı talep etme hakkının bulunduğu, davacının kıdem tazminatı ile prim ve fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilmesinin isabetli olduğu, ayrıca hüküm altına alınan fazla çalışma alacağından miktar itibarıyla indirim yapılmamasının da yerinde olduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ... sürdüğü itirazları tekrarla kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ... sözleşmesinin kıdem tazminatı ödenmesi gerekecek şekilde sona erip ermediği ile davacının fazla çalışma ve prim alacakları bulunup bulunmadığı konularındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.