"İçtihat Metni"
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.03.2022 tarihli kararıyla, direnme kararının genişletilmiş gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesince, bozma kararına kısmen uyulup kısmen direnildiği ve uyulan yönlere ilişkin bozma doğrultusunda işlem yapılarak karar verildiği anlaşıldığından bozma kararına uyularak oluşturulan yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dava dosyasının Dairemize gönderilmesi üzerine, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda (5216 sayılı Kanun) yapılan değişiklik ile birlikte müvekkilinin çalıştığı .... Belediyesinin kapatılarak davalı ... Belediyesine devredildiğini, müvekkili gibi pek çok Belediye işçisinin de Belediyeye bağlı olan... Ltd. Şti. bünyesine alındığını, Şirketi temsile münferiden ... Belediyesinin atandığını, Şirketin hisselerinin tamamının ... Belediyesine ait olduğunu ve ... Ltd. Şti’nin de taraf olduğu toplu ... sözleşmesinde Belediyenin işveren olarak tanımlandığını, bu nedenle ... Belediyesi ile ... Ltd. Şti’nin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu olduğunu, sendika üyesi olan müvekkilinin ücretlerinin son zamanlarda eksik ödendiğini, ayrıca toplu ... sözleşmesinin 47. maddesi gereğince uygulanması gereken ücret artışlarının da ödenmediğini, toplu ... sözleşmesinin 6. bölümünde düzenlenen sosyal yardımların hiçbirisinin yapılmadığını, ... sözleşmesinin gerekçe gösterilmeksizin 22.01.2016 tarihinde feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, ücret, sosyal yardım, cezai şart, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... (Belediye) vekili cevap dilekçesinde; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 67 nci maddesinde 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesindeki sınırlama olmaksızın asıl işin alt işverene verilebileceğinin düzenlendiğini, Belediye ile ihaleyi alan şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini, işçilerin işe devam cetveli ve devamsızlıklarının Belediye tarafından tutulmadığını, ... sözleşmelerinin de müvekkili Belediye tarafından feshedilmediğini, bu maddi ve hukuki olgulara göre davacının Belediye işçisi olmadığını, müvekkili Belediyenin taraf sıfatının bulunmadığını, ....Belediyesi döneminde davalı ... Ltd. Şti. ile yapılan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği ileri sürülmüşse de söz konusu toplu ... sözleşmesinin iptali istemiyle açılan davanın derdest olduğunu ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı .... Turizm Emlak Gıda Tarım Organizasyon Çiçekcilik İnşaat Malzemeleri İnşaat Matbaacılık Yayıncılık Taşımacılık Yemekcilik Yönetim Danışmanlığı Petrol Fırıncılık Su Mahsulleri Evcil Hayvanlar Temizlik İçecek Mobilya Özel Eğitim İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (.... Ltd. Şti.) vekili cevap dilekçesinde; ekonomik nedenler ve sezon sonunun gelmesi sebebiyle davacının ücretsiz izne gönderilmek istendiğini fakat davacının kabul etmemesi üzerine ... sözleşmesinin 22.01.2016 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini, davacının toplu ... sözleşmesinden faydalanma talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, zira davacının sendika üyesi olup olmadığı belli olmadığı gibi sendika üyesi olsa dahi müvekkili Şirkete sendika üyeliğinin bildirilmediğini, aksi kanaate varılması durumunda toplu ... sözleşmesinin 28.03.2014 tarihinden sonraki dönemde uygulanması gerektiğini, öte yandan davacının tüm alacaklarının ödendiğini, cezai şartın geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (... Mahkemesi sıfatıyla) 28.11.2017 tarihli ve 2016/129 Esas, 2017/415 Karar sayılı kararı ile; davalı .... Ltd. Şti. ile Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri Sendikası (... Sendikası) arasında imzalanan toplu ... sözleşmesinin iptali için Sin-Kar Ltd. Şti. tarafından açılan davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, davalı Sin-Kar Ltd. Şti.’nin sermayesinin tamamının diğer davalı ... Belediyesine ait olduğu, davalı Şirket ile Belediye arasında organik bağ bulunduğu ve bu sebeple işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, ... sözleşmesi davalı işveren tarafından haksız feshedilen davacının ücretinin düşürülmesine açık bir rızası olmadığı gibi toplu ... sözleşmesinden doğan haklarının da ödenmediği belirtilerek cezai şart isteminin reddine, diğer alacak taleplerinin ise kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 24.01.2019 tarihli ve ... Karar sayılı kararı ile; 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) ile tüzel kişiliği kaldırılan ... Belediyesi döneminde imzalanan toplu ... sözleşmesinin geçerli olup olmadığı ve davalıların dava konusu alacaklardan sorumlu tutulup tutulamayacakları konusunda uyuşmazlık bulunduğu, davacının ... Belediyesinde çalışmaya başladıktan sonra bu çalışmasının belediye şirketi olarak kurulan ve sermayesinin tamamı ... Belediyesine ait olan davalı .... Ltd. Şti’de devam ettiği, 6360 sayılı Kanun ile ... Belediyesinin tüzel kişiliği kaldırılarak ... Belediyesinin davalı ... Belediyesine katıldığı, davalı ... Belediyesinin 6360 sayılı Kanun gereği katılınılan Belediye ve 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi uyarınca asıl işveren, davalı ...Ltd. Şti’nin ise alt işveren sıfatıyla dava konusu alacaklardan sorumlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince davacının üyesi bulunduğu Sendika ile davalı ... Ltd. Şti. arasında bağıtlanan toplu ... sözleşmesi hükümleri doğrultusunda davacının ücreti tespit edilerek alacakların toplu ... sözleşmesindeki düzenlemelere göre hüküm altına alındığı görülmüş ise de, davacının üyesi bulunduğu ... Sendikası ile davalı....Ltd. Şti. arasında 28.03.2014 tarihinde toplu ... sözleşmesinin imzalandığı ve imzadan iki gün sonra ... Belediyesinin 6360 sayılı Kanun gereği tüzel kişiliği kaldırılarak davalı ... Belediyesine devredildiği, 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında tüzel kişilikleri kaldırılan belediyelerin ... ve toplu ... sözleşmesi yapmaları hâlinde bunların katılacakları ilçe belediyesinin onayına bağlı olacağı, katılınılacak belediye tarafından onaylanmadığı takdirde geçerlilik kazanamayacağı ve hüküm doğurmayacağının ifade edildiği, 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası dikkate alındığında ve davalı ... Belediyesi tarafından toplu ... sözleşmesinin yazılı olarak onaylanmamış olması karşısında toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanamayacağı ve davalı ..... Ltd. Şti. vekilinin istinafının bu yönüyle yerinde olduğu, davacının yaptığı işin niteliği, çalışma süresi, yerleşik Yargıtay uygulaması dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından uygulanan %50 karineye dayalı indirim oranının yüksek olduğu, bu yönüyle davacı istinafının yerinde olduğu, davalı ... vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinin ise soyut ve genel ifadeler içerdiği, davanın işe iade davası olarak nitelendirildiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı ile davalı ... Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.01.2021 tarihli ve 2019/4491 Esas, 2021/2107 Karar sayılı ilâmı ile;
“…
1-Davalı şirket ünvanının karar başlığında eksik yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde kabul edilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-6360 Sayılı Yasa ile tüzel kişiliği kaldırılan ... Belediyesi döneminde imzalanan ...'in geçerli olup olmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı ....Belediyesi'nde işçi olarak çalışırken bu çalışması belediye şirketi olarak kurulan (sermayesinin tamamı .... Belediyesi'ne ait) davalı ... Şirketi'nde devam etmiş, davacının üyesi bulunduğu ( üyelik tarihi 24.01.2014 ) ... Sendikası ile davalı şirket arasında 28.03.2014 tarihinde Toplu ... Sözleşmesi imzalanmış ve ...'in imzalanmasından iki gün sonra ... Belediyesinin 6360 Sayılı Yasa gereği tüzel kişiliği kaldırılarak ... Belediyesi davalı ... Belediyesine bağlanmıştır.
İlk Derece Mahkemesince davacının üyesi bulunduğu sendika ile davalı Sin-Kar şirketi arasında bağıtlanan Toplu ... Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda davacının ücreti tespit edilerek alacaklar ...'deki düzenlemelere göre hüküm altına alınmış, Bölge Adliye Mahkemesince davalı şirketin istinaf başvurusu yönünden "...tüzel kişiliği 30/03/2014 tarihinde kaldırılan ... Belediyesine ait davalı ....şirketi tarafından 28/03/2014 tarihinde imzalanan ...'in katılınan ... Belediyesinin onayı bulunmadığı için 6360 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin 2. fıkrası gereğince hüküm doğurmayacağı, ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2014/481 Esas, 2014/922 Karar sayılı davacısı Sin-Kar şirketi, davalısı ... Sendikası olan iptal davasında verilen kararın, anılan dosyada taraf olmayan eldeki davanın davalısı ... Belediyesi yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği gibi 6360 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemenin değerlendirme koşullarını da ortadan kaldırmayacağı..." gerekçesiyle somut uyuşmazlıkta ... hükümlerinin uygulanma yeri bulunmadığı kabul edilerek davacının ... siz ücreti üzerinden dava konusu alacaklar hesaplanıp hüküm altına alınmıştır.
Davalı Sinkar Ltd. Şti. ile Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri Sendikası arasında 28.03.2014 tarihinde imzalanan toplu ... sözleşmesinin iptali için 23.....2014 tarihinde ... Ltd. Şti. tarafından dava açıldığı, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin (... Mahkemesi Sıfatıyla) 27.11.2014 tarih, 2014/481 esas - 2014/922 karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, davanın reddi kararının Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 12.10.2015 tarih, 2015/35015 esas - 2015/18809 karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, işçinin aldığı ücret miktarının düşürülmesi, 4857 sayılı ... Kanunu’nun 22 nci maddesi anlamında ... sözleşmesinin içeriğinin işçi aleyhine değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Bu tür bir değişiklik ancak işçinin yazılı onayı ile yapılabilir. İşçinin açıkça onay vermediği esaslı değişiklikler işçiyi bağlamaz. Ücret indirimine dair esaslı değişikliğin işçi tarafından açıkça kabul edilmemesine rağmen ödeme döneminde daha az ücret ödenmesi, hatta bu ödemeye dair ücret bordrosunun işçi tarafından imzalanması durumunda dahi işçinin fark ücret isteme hakkı devam eder. Bu kapsamda davacının bu değişikliği yazılı onayı ile kabul ettiği ispatlanamadığından davacının Toplu ... Sözleşmesinde belirlenen ücretlerinin esas alınması yerine, Toplu ... Sözleşmesi geçersiz sayılarak sonuca gidilmesi hatalıdır.
3-Davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı işçi çalıştığı Beach Parkın sabah erken saatlerden gece 03.00'e kadar açık olduğunu, özellikle yaz aylarında fazla mesai yaptığını ve haftanın 7 günü çalıştırıldığını ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur.
Söz konusu alacağın varlığını ispat yükü davacıda olup, davacı delil olarak tanık beyanlarına dayanmıştır.
Davacı tanıkları davacının yaz döneminde 08.00 - 02/03.00, kış dönemi 12.00 - 01/02.00 arası, kış aylarında ayda bir iki kere hafta tatili kullanarak, yaz aylarında haftanın 7 günü çalıştığını beyan etmişler, davalı tanığı servis olduğu için ulaşımın servisle sağlandığını, servis saatlerinin 08:00 - 16:00 , 16:00-00:00 olarak bildiğini, ocakbası restorantta 2 vardiya şeklinde çalışıldığını bildiğini, normal çalışma süresinin 8 saat olduğunu, davacının çalıştığı Ocakbası itibariyle yüksek ihtimal fazla mesai de yaptığını ancak ne kadar süre fazla mesai yaptığını bilmediğini söylemiştir.
Davacının yaz dönemi haftada 7 gün 08.00-02.00 arası 2 saat ara dinlenmesi ile hafta tatiline denk gelen 7,5 saatin dışlanmasıyla haftada 59,5 saat, kış dönemi haftada 7 gün 12.00-02.00 arası 2 saat ara dinlenmesi ile hafta tatiline denk gelen 7,5 saatin dışlanmasıyla haftada 31,5 saat ve neticede haftada (59,5 + 31,5) / 4 =45,5 saat fazla çalışması bulunduğu tespit edilerek alacak hesaplanmış, diğer yandan davacının yıl bazında ayda 3 hafta tatili gününde çalıştığı kabul edilerek hafta tatili ücreti istemi de kabul edilmiştir.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Diğer taraftan 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.
Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına ihtiyatlı yaklaşılması gerekir. Bu beyanlar diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı tanıklarının kendi beyanlarından davalıya karşı dava açtıkları anlaşılmaktadır. Tanıkların konumu, tanıklıklarına duyulacak güveni etkileyecek durumdadır. Bu nedenle tanıklıklarına itibar edilemez. Davacı fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili günlerinde çalıştığını somut delillerle kanıtlayamadığından bu taleplerin reddi gerekirken kabulü hatalıdır…” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 10.....2021 tarihli ve ... Karar sayılı kararı ile; fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının reddi gerektiği yönündeki bozma sebebine oybirliği ile uyulmasına karar verildikten sonra, dava dışı ... Belediyesinin 6360 sayılı Kanun gereği 30.03.2014 tarihinde kapatılacağının belli olduğu, %100 sermayesi kapatılan ... Belediyesine ait olan ... Ltd. Şti’nin, ... Belediyesinin Kanun gereği kapatılmasından iki gün önce 28.03.2014 tarihinde toplu ... sözleşmesi imzaladığı ve 6360 sayılı Kanun ile birlikte ... Belediyesine devredildiği, davacının bu toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanabilmesi için 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği katılınılacak ... Belediyesinin onayının alınmasının zorunlu olduğu, 28.03.2014 tarihinde ... Ltd. Şti. tarafından imzalanan toplu ... sözleşmesi hükümleri incelendiğinde sözleşmenin 30.03.2014 tarihinde kapatılacak ... Belediyesi adına imzalandığının anlaşıldığı, toplu ... sözleşmesinde sözleşmenin taraflarını ve tanımları düzenleyen 1 inci maddesinde ... Belediye Başkanlığının “işveren” olarak tanımlandığı, sözleşmenin güvencesini düzenleyen 6 ncı maddesinin (e) fıkrasında da kapatılacak ... Belediyesinin ortağı olduğu şirketlerin kapatılması, devredilmesi, satılması ya da her ne şekilde olursa olsun tasfiye edilmesi hâlinde işyerlerinde çalışan işçilerin Belediye işçisi olarak kabul edileceğinin düzenlendiği, %100 sermayesi kapatılacak ... Belediyesine ait olan ve ... Belediyesinin kapatılmasıyla beraber 6360 sayılı Kanun gereği katılınılacak ... Belediyesine devredilen, toplu ... sözleşmesini kapatılan ... Belediyesi adına imzaladığı toplu ... sözleşmesinin 1 ve 6 ncı maddeleri ile sabit olan ... Ltd. Şti’nin imzaladığı toplu ... sözleşmesinin 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği katılınılacak davalı ... Belediyesi onayı olmadığı için geçersiz olduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle bu bozma sebebi yönünden oy çokluğuyla direnilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulunun 29.03.2022 tarihli ve 2021/9-906 Esas, 2022/414 Karar sayılı ilâmı ile;
" ...
28. Açıklanan bu maddi ve hukukî olgular ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili müvekkilinin 2007 yılında ... Belediyesinde çalışmaya başladığını, bu çalışmasının hisselerinin tamamı Belediyeye ait olan davalı Sin-Kar Ltd. Şti. nezdinde devam ettiğini, 6360 sayılı Kanun ile ... Belediyesinin kapatılarak davalı ... Belediyesine devredildiğini ve müvekkilinin Belediye şirketinde çalışmaya devam ettiğini, ... sözleşmesinin 22.01.2016 tarihinde davalı Sin-Kar Ltd. Şti. tarafından feshedildiğini, müvekkilinin davalı Sinkar Ltd. Şti. ile toplu ... sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olması nedeniyle işçilik alacaklarının toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplanması ve belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
29.28.03.2014 tarihinde davalı Sin-Kar Ltd. Şti. ile ... Sendikası arasında 28.03.2014-27.03.2017 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi imzalandığı ve imza tarihinden iki gün sonra ... Belediyesinin 6360 sayılı Kanun gereği kapatılarak davalı ... Belediyesine bağlandığı, davacının da davalı şirkette çalışmasına devam ettiği ve toplu ... sözleşmesinin imza tarihinden önce 24.01.2014 tarihinde sendikaya üye olduğu anlaşılmıştır.
30. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (... Mahkemesi sıfatıyla) 2014/481 Esas sayılı dosyasında Sin-Kar Ltd. Şti., ... Sendikası aleyhine 28.03.2014 imza tarihli toplu ... sözleşmesinin iptali istemiyle 23.....2014 tarihinde dava açmış olup mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 12.10.2015 tarihli ve 2015/35015 E., 2015/18809 K. sayılı kararıyla onanmıştır.
31.Bölge Adliye Mahkemesince, 6360 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasıyla getirilen düzenleme ile tüzel kişilikleri kaldırılan belediyelerin ... ve toplu ... sözleşmesi yapmaları hâlinde bunların katılacakları ilçe belediyesinin onayına bağlı olacağı, katılınılacak belediye tarafından onaylanmadığı takdirde geçerlilik kazanamayacağı ve hüküm doğurmayacağının ifade edildiği, davalı ... Belediyesi tarafından toplu ... sözleşmesinin onaylanmamış olması karşısında 6360 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin 2. fıkrası gereğince somut uyuşmazlıkta toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanma yeri olmadığı kabul edilmiş ise de, yapılan değerlendirme isabetli değildir.
32. Şöyle ki, davacının davalı alt işveren Sin-Kar Ltd. Şti. işçisi olduğu ve uyuşmazlık konusu toplu ... sözleşmesinin de davalı Sin-Kar Ltd. Şti. ile ... Sendikası arasında imzalandığı açık olup, 6360 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında “…Bu belediye ve köylerin taşınmazlarının tahsisi ve kiralanması, ... ve toplu ... sözleşmesinin yapılması, yeni nazım ve uygulama imar planının yapılması, imar planı değişikliği ve revizyonu ile her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), ... makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları katılacakları ilçe belediyesinin onayına bağlıdır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, kapatılan bir belediyenin toplu ... sözleşmesi yapması hâlinde katılacağı ilçe belediyesinin onayı olmadan hüküm ifade etmeyeceği anlamını taşıdığı anlaşılmaktadır. Bahsedilen sebeple belediye şirketi olan davalı Sin-Kar Ltd. Şti. tarafından imzalanan toplu ... sözleşmesinin onaya ihtiyaç duymadığı kabul edilmeli, davaya konu işçilik alacakları toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilmelidir.
33. Hâl böyle olunca direnme kararı yukarıda açıklanan genişletilmiş gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulmalıdır.
II. Bölge Adliye Mahkemesince Uyulmak Suretiyle Verilen Karara İlişkin Temyiz Yönünden:
34.Bölge Adliye Mahkemesince, Özel Dairenin bozma kararına kısmen uyulup kısmen direnildiği ve uyulan yönlere ilişkin bozma doğrultusunda işlem yapılarak karar verildiği anlaşılmıştır.
35.Bu durumda bozma kararına uyularak oluşturulan yeni hüküm Özel Dairesince incelenmediğinden yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir." şeklinde karar verilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6360 sayılı Kanun ile tüzel kişiliği kaldırılan ... Belediyesi döneminde imzalanan toplu ... sözleşmesinin geçerli olup olmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Hukuk Genel Kurulu tarafından dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairemizin 25.01.2021 tarihli ve 2019/4491 Esas, 2021/2107 Karar sayılı ilâmına kısmen uyularak verilen ve temyizen incelenen kararın, bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Mahkemece Dairemizin 25.01.2021 tarihli ve 2019/4491 Esas, 2021/2107 Karar sayılı ilâmına direnilen karar yönünden ise, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.03.2022 tarihli kararı ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiş olduğundan, bu kararın gereğinin yerine getirilmesi için dosyanın Mahkemeye gönderilmesi gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Direnme Dışındaki Temyiz İtirazlarına İlişkin Yapılan İncelemede;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
B. Direnme Yönünden;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2021/9-906 Esas, 2022/414 Karar ve 29.03.2022 tarihli direnme kararının bozulmasına ilişkin kararı uyarınca, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.01.2021 gün 2019/4491 Esas ve 2021/2107 Karar sayılı bozma kararının (3) numaralı bendinde belirtilen bozma sebebinin gereğinin yerine getirilmesi için dosyanın BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.